Sevr’i geri getirmek istiyorlar

Ülkemizi hedef alan küresel aktörlerin yeniden devreye girdiğini belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Batı’nın kirli planlarını TAKVİM’e konuştu. Batı ve ABD, ülkemizi hedef alan hainlerle el sıkıştı. Darbeye bile kalkıştı. Ancak kirli planları hep yarım kaldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Batı; bağımsız, kendisine yeten bir Türkiye istemiyor. Ortadoğu'da Türkiye'nin söz sahibi olmasından son derece rahatsız" açıklamasını yaptı.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 04 Eylül 2017 Güncelleme 04 Eylül 2017, 02:35
Sevr’i geri getirmek istiyorlar

İÇİNDEKİLER

Türkiye'yi abluka altına almak isteyenler, siyasi partilere yöneldi. Önce muhalefet partileri "Kaset Operasyonu" ile dizayn edilmek istendi. CHP'de Genel Başkanlık değişiminde başarı sağlandı, ama MHP'de istenilen değişim gerçekleştirilemedi. Fetullahçı Terör Örgütü, 15 Temmuz'u iç savaş çıkarma ve işgal hareketi ile sonuçlandırmak istedi. Ancak Türkiye, bunun da üstesinden geldi. Başta ABD ve Almanya olmak üzere tüm kirli güçler, ittifak yapıp 'Türkiye Operasyonu'ndan vazgeçmedi. Son olarak gözlerini 2019 seçimlerine dikti. Bunun için daha önce MHP'ye yapılan operasyonlarda başarı elde edemeyen güçler Meral Akşener ile yeni hareket başlatıp CHP ve HDP'nin bir blokta toplanmasını sağlamak için harekete geçti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Ali Değermenci ile bu operasyonları ve küresel güçlerin planlarını ve onlara destek verenleri değerlendirdi...

PARTİNİZE YÖNELİK KÜRESEL BİR OPERASYON MU YAPILIYOR?
MHP, 15 Temmuz öncesinde küresel aktörlerin taşeronu olan FETÖ'nün operasyonlarına maruz kaldı. Ama bunları başarıyla savuşturdu. FETÖ'cüler 2007'den sonra MHP'ye sızmak için çeşitli yollar denedi. Muvaffak olamayınca da MHP'yi ve özellikle de Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'yi yıpratmak için ne gerekiyorsa yapıldı.

FETÖ SİZDEN NE İSTEDİ?
Geçmişte FETÖ'nün temsilcilerinden biri, bizzat Sayın Devlet Bahçeli ile temas kurarak partimizle iyi ilişkiler kurmak istediklerini beyan etti. Sayın Bahçeli ise bunların niyetini bildiği için isteklerini geri çevirdi.

KİM TEMAS KURMAK İSTEDİ?
Partimize gelen kişi, Şerif Ali Tekalan isimli akademisyendi. Prof. Dr. Tekalan, Gülen'in kara kutusu olarak anılan biriydi. Şimdi kaçak ve ABD'de bir üniversitenin rektörü... FETÖ elebaşı da halen ABD'de tutulduğuna göre, MHP'ye yönelik operasyon merkezinin adresi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

MERAL AKŞENER-FETÖ İLİŞKİSİ HAKKINDA NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
Adı geçen kişinin daha üniversitede akademisyenken FETÖ'cüler hakkında övgü dolu sözler sarf ettiğine dair görüntülü kayıtlar mevcuttur. Bu kayıtlardan birinde söz konusu kişi FETÖ elebaşını övmekte, "Hocaefendi'nin fikirlerine itibar edilseydi 12 Eylül öncesindeki kardeş kavgası olmayacak, binlerce insan ölmeyecekti" diyerek Milliyetçi-Ülkücü Hareketin geçmişteki mücadelesini yok saymaktadır. Bizi rahatsız eden asıl husus burası... Ayrıca cemaatin eski mensupları Hüseyin Gülerce'yle Nurettin Veren'in açıklamalarını da yalanlamadılar. İddiaları doğru demek ki...

AKŞENER'İ FETÖ'YE YAKINLIKLA SUÇLAYAN KORAY AYDIN'IN BU HAREKETE KATILMASINA NE SÖYLEYECEKSİNİZ?
Siyasette öyle kişiler vardır ki bunlar, kendilerini göstermek için her yolu dener. Parti parti, kapı kapı gezerler. Bir gün söylediklerini, ertesi gün nakzederler. Maalesef bizim içimizden yetişenler arasında da yeterince bilinçlenmemiş, olgunlaşmamış ve dava adamlığı misyonunu özümseyememiş bazı kimselerin hüsranına şahit olabiliyoruz. Bunlar, siyasette oraya buraya yalpalayarak güven vermeyen bir siyasi grafik çiziyorlar.

MHP'Yİ NEDEN BÖLMEYİ AMAÇLIYORLAR, 2019 SEÇİMLERİNE YÖNELİK NASIL BİR PLANLARI VAR?
Sözünü ettiğiniz oluşum ve kimseler MHP'de değiller ki partimizi bölmeye çalışsınlar. Bizimle ilgileri yok ve alternatifimiz de değiller. O bakımdan MHP'ye zarar vermeleri mümkün değil. Öteden beri MHP'ye düşman ve muarız olan çevreler; bu mikro siyasi oluşumu, olduğundan büyük ve önemli göstermeye çabalıyor. Amaçları MHP aleyhindeki algı operasyonlarını, 2019 seçimlerine giden süreçte de devam ettirmek. MHP'yi güçten düşürüp zayıflatarak 2019'da TBMM'ye girmesini engellemek... Geçmişte bu çok kereler denendi ama bir sonuç alınamadı. Bu defa da alınamayacak. MHP bugünkünden daha güçlü bir şekilde arınarak çıkacak 2019 seçimlerinden...

2019 SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ NEDİR?
2019 Seçimleri, 16 Nisan referandumuyla kabul edilen Anayasa değişikliklerinin bütünüyle hayata geçirilmesini sağlayacak ve yeni hükümet modelini uygulayacak kadroyu ve parlamentoyu belirleyecek. Bu yanıyla 2019 seçimleri, benzersiz ve tarihî bir niteliğe sahip olacak. Diğer taraftan 2019 Seçimleri, hem MHP'nin hem de AK Parti'nin 2023 hedefleri içinde yer alan "Büyük Türkiye Stratejik Vizyonu"nun uygulanacağı sürecin en önemli adımlarını kimlerin atacağını belirleyecek. Dolayısıyla 2019 seçimleri Türkiye'nin geleceğine yeni bir yön verecek.

CHP, HDP İLE İTTİFAK YAPABİLİR Mİ?
Pekala yapabilir. CHP içinde de PKK'yı terör örgütü olarak görmeyen Marksistler var. CHP, artık Atatürk'ün partisi değil. Atatürk'ten sonra ana ekseninden savrulan bir parti. Sosyalist ve sol bir çizgiye oturdu. Hatta geçmişte PKK elebaşının avukatlığını yapmış biri, ana muhalefet partisinde genel başkan yardımcılığı yaptı. Bu kişi hâlâ o partide ve sık sık PKK'nın siyasi kanadı olan HDP ile ortak etkinliklere katılıyor. Söz konusu CHP Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde sözde barış sürecinden cesaret alarak bölücü başı Öcalan'ın isteklerini bir yasa teklifi hâlinde TBMM'ye sunduğunu unutmadık.

YANİ İTTİFAK ŞEKİLLENİYOR MU?
2019'daki genel seçimlerin ve özellikle de cumhurbaşkanlığı seçim atmosferinin ittifaklar arayışı içinde şekilleneceği düşünülürse CHP'nin HDP ile ortak hareket etmek için her yolu deneyeceği söylenebilir. 16 Nisan referandumu ve sonrasındaki süreçte ve sözde adalet yürüyüşü sırasında da fiilî CHP-HDP ittifakının alametlerini gördük. Zaten CHP'nin içine HDP kaçmış durumda. O halde bu ruh ikizliği hali pekâlâ resmî bir ittifaka dönüşebilir.

FETÖ, MHP'YE SIZMAYA KALKTI
Terör örgütü FETÖ, kumpaslarla, şantajla insanların hayatlarını kararttı. Siyasi hayatı da bu kumpaslarla şekillendirmeye çalıştı. 2011 yılında MHP'ye yönelik yürütülen kaset operasyonunun arkasından terörist başı Gülen'in kirli eli çıktı. O dönem partilerine operasyon düzenleyenlerin yurt dışına kaçtığını belirten Semih Yalçın, şunları anlattı:

2011'DE MHP'YE YÖNELİK YAPILAN KASET KUMPASININ FETÖ'NÜN PLANI OLDUĞU KESİNLEŞTİ Mİ?
2011'deki kaset operasyonunun arkasında FETÖ vardı. Sonradan bu gerçek delilleriyle ortaya çıktı. Hatta kaset operasyonunu yönlendiren internet sitelerini FETÖ'cülerin finanse ettiği anlaşıldı. O dönemde FETÖ'cü medya ve siyasetteki uzantıları da MHP'ye yönelik kaset operasyonunu destekledi. Kaset rezaleti ayıplanıp kınanacağına, MHP kınandı. Hatta genel başkanımız istifaya davet edilerek aleyhinde siyasi linç kampanyaları düzenlendi.

NEDEN BAHÇELİ HEDEF OLDU?
Çünkü Sayın Bahçeli, şaibelere bulaştığı ve her türlü kirli kumpasın arkasında olduğu konuşulan Gülen cemaatinin 31 Mart 2011'de faaliyetlerini durdurmasını istemişti. Yani Devlet Bey, kaset rezaletinden bir süre önce FETÖ'yü deşifre etmişti.

KASET KUMPASI İLE İNTİKAM MI ALMAK İSTEDİLER?
Sayın genel başkanımız dik durdu, taviz vermedi. Sonuçta kavgayı kaybeden FETÖ oldu. Şimdi kaset kumpasının faillerinin kimi yurt dışında kaçak durumda, kimi de tutuklu... Kaçakların çoğu ABD'de, önemli bir kısmı da Almanya'da...

KASET OPERASYONU İLE MERAL AKŞENER HAREKETİ ARASINDA BİR BAĞLANTI KURUYOR MUSUNUZ?
2016 Mart'ında Isparta'da FETÖ'ye yönelik bir operasyonda, Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezi'nin bilgisayarlarında MHP'ye dönük kaset operasyonunun ham görüntüleri ortaya çıktı. FETÖ elebaşının kimlerin korunması talimatı verdiği de o operasyonda su yüzüne çıktı. Bahsettiğiniz isimle ilgili notlar da çıktı oradan... Bunları yeniden gündeme getirmenin birilerini mağdur pozisyonuna sokacağını ve bundan da muhatabının yararlanacağını düşünüyorum.

CHP MİLLİ MENFAATLERİ ÇİĞNİYOR

CHP'NİN BİR TARAFTAN HDP BİR TARAFTAN DA AKŞENER İLE JESTLEŞMESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
CHP, 16 Nisan referandumunda "Hayır"cı cepheyi pekiştirmek için sağın iktidara tepkili kesimindeki bütün parti ve mikroskobik oluşumlara şirin gözükmeye gayret gösteriyor. "Hayır" cephesinde yer alan bazı küçük parti ve "mikro siyasi oluşumlar"; Batı'nın sözde demokrasi, basın özgürlüğü, adalet ve insan hakları gibi yemlerinin arkasından giderek kafese girmeye amade durumda...

TÜRKİYE BİR KÜRESEL OPERASYONA MARUZ KALIYOR. KİMLER, NEDEN BÖYLE BİR OPERASYON YAPMAK İSTİYOR?
Çoklu seçenekleri ve çok sayıda aktörü olan bir plan bu... Geçmişin küresel aktörleri yeniden devredeler. Birinci Dünya Savaşı sonunda yarım kalan iş tamamlanmaya, Sevr haritası tekrar hayata geçirilmeye çabalanıyor. Bağımsız, kendine yeten ve bilhassa bölgesinde etkin konumda olan bir Türkiye istenmiyor. Irak ve Suriye gibi konularda, bölgesel ve uluslararası ihtilaflarda Türkiye'nin müdahil ve müessir olmasından rahatsızlar.

HANGİ ÜLKELER RAHATSIZ?
ABD ve Almanya'nın başını çektiği Batı bloğu, Türkiye'yi dize getirmek için her yolu deniyor. Batı; Türkiye'nin kontrolü altında kalmasını istiyor. Türkiye'nin Batı'nın güdümünden ayrılmamasını, yani uydu ülke konumunda kalmasını istiyor. Bu yüzden de mevcut iktidara alternatif her oluşum destekleniyor. Nitekim Batılı ülkeler referandum sürecinde açıkça "Hayır" cephesinin yanında yer aldı.

CHP, ABD'NİN PYD'YE BİN 250 TIR DOLUSU SİLAH VERMESİNE NEDEN SESSİZ KALIYOR?
CHP, iktidarın yıpranmasına yol açacak herhangi bir olgunun gündemde kalmasını ve devam etmesini ister. ABD'nin PYD/PKK'yı kendine partner olarak seçmesinin arkasında Türkiye'nin Suriye politikalarını akamete uğratma ve ülkemizi terör çemberine alma hesapları var. Hükümetin, Suriye konusunda çıkmaza sürüklenmesi ve ABD ile anlaşmazlığa düşmesi CHP'nin işine geliyor. Ne yazık ki CHP bu konuda siyasi çıkarlarını millî menfaatlerin önüne koyuyor. Bu CHP'nin geleneğinde var. Onun içindir ki ana muhalefet partisi, ABD'nin gözümüzün içine baka baka beslediği bölücü tehditten bile nemalanmaya çalışıyor.

15 TEMMUZ SONRASI YENİKAPI RUHU BİTTİ Mİ?
Bu küçük parti ve mikro oluşumlar, 15 Temmuz sonrasında husule gelen Yenikapı Ruhu'na yani millî mutabakata destek vermek varken, küresel aktörlerin kullandığı ana muhalefetin peşine takılıyorlar. Bu durum, hem küresel aktörlerin istediği işbirlikçi yapıya hem de sözde mağduriyetlere sığınmak isteyen FETÖ'nün aradığı ortama zemin hazırlıyor. Elbette bundan PKK'nın siyasi kanadı HDP de yararlanıyor. Millet, zamanı geldiğinde cenazeyi defneder ve bu yamalı bohçaların hepsini sandığa kaldırır.

Ali Değermenci