Okumuş öğretmen
Muş'ta ücretli öğretmenlik yapan Cengiz Sur, tarifsiz bir fedakarlık örneği sergiledi. Kurtuluş Mezrası'nda ders verdiği öğrencileri okula gidemeyince evlerini gitti. Çocukları kucağında taşıyıp derse götürdü
Giriş Tarihi:
Öğretmenin vefası karları eritti! Cengiz Sur, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi'nden 11 yıl önce mezun oldu. Pazarlama ve Parakende Bölümü'nden formasyon aldı. Ancak bir türlü öğretmen kadrosu alamadı. O da çareyi memleketi Muş'a dönmekte buldu. Muş'un öğretmensiz kalan köylerinde ücretli öğretmenlik yapmaya başladı. En son yolu kent merkezine 30 kilometre uzaktaki Güdümlü Köyü Kurtuluş Mezrası'na düştü. Burada öğrenci vardı, ancak ne okul ne de öğretmen vardı. Öğrencilerin mağdur olmasına gönlü razı gelmedi. Konteynırı birleştirilmiş tek sınıf haline getirdi. Mezradaki 2'si birinci, 3'ü ikinci, 2'si üçüncü, 3'ü dördüncü sınıf olan 10 öğrencisine ders vermeye başladı.
'BABAM TAŞIMADI BENİ'
Ancak, kış kendini iyice kendini hissettirdi. Yağan yoğun kar yolları kapadı. Öğrenciler değil okula gitmek evlerinden dahi çıkamadı. Ancak vefekar öğretmen her sabah kürekle yolları kazıp öğrencilerin evlerine gitti. 1.5 metre karla kaplı mezrada yürüyemeyen çocukları kucağına çantalarını sırta aldı. Hepsini okula taşıdı. Çocuklar üşümesin diye sobayı aralıksız yaktı. Ders bitiminde de eline küreği aldı. Karları temizleyip yol açtı. Aynı şekilde öğrencileri evlerine bıraktı. Ders verdiği çocuklar tarafından çok sevildiği ise 7 yaşındaki öğrencisi Nebahat Gökalp'in şu sözlerinden belli oluyordu: ""Öğretmenimi çok seviyorum. Karda okula gidip gelemediğim için öğretmenim beni kucağında taşıyor. Babam ya da ağabeyim beni kucağında hiç okula getirmedi. Ama öğretmenim getiriyor. O yüzden bende kendisini çok seviyorum."

Cengiz öğretmen, köyde yapımı devam okul inşaatı nedeniyle öğrencilere konteynırda ders vermeye başladı.

Birleştirilmiş tek sınıfta 1'inci ve 4'üncü sınıflara karışık ders veren Cengiz Sur, öğrenciler üşümesin diye sabahtan akşama kadar sobayı yakıyor.

Çocukları okula getirirken ve götürürken eline aldığı kürekle yol açıyor.
'BABAM TAŞIMADI BENİ'
Ancak, kış kendini iyice kendini hissettirdi. Yağan yoğun kar yolları kapadı. Öğrenciler değil okula gitmek evlerinden dahi çıkamadı. Ancak vefekar öğretmen her sabah kürekle yolları kazıp öğrencilerin evlerine gitti. 1.5 metre karla kaplı mezrada yürüyemeyen çocukları kucağına çantalarını sırta aldı. Hepsini okula taşıdı. Çocuklar üşümesin diye sobayı aralıksız yaktı. Ders bitiminde de eline küreği aldı. Karları temizleyip yol açtı. Aynı şekilde öğrencileri evlerine bıraktı. Ders verdiği çocuklar tarafından çok sevildiği ise 7 yaşındaki öğrencisi Nebahat Gökalp'in şu sözlerinden belli oluyordu: ""Öğretmenimi çok seviyorum. Karda okula gidip gelemediğim için öğretmenim beni kucağında taşıyor. Babam ya da ağabeyim beni kucağında hiç okula getirmedi. Ama öğretmenim getiriyor. O yüzden bende kendisini çok seviyorum."

Cengiz öğretmen, köyde yapımı devam okul inşaatı nedeniyle öğrencilere konteynırda ders vermeye başladı.

Birleştirilmiş tek sınıfta 1'inci ve 4'üncü sınıflara karışık ders veren Cengiz Sur, öğrenciler üşümesin diye sabahtan akşama kadar sobayı yakıyor.

Çocukları okula getirirken ve götürürken eline aldığı kürekle yol açıyor.