17 Aralık ile ilgili "bu hamle cemaatin, hükümete karşı bir hamlesi değil miydi?"
"Dershanecilikle ilgili bir hamle yapıldı. Belirli bir makul sürece gelmişti olay. Ben şimdi bakıyorum da 17 Aralık acaba bundan sonra yapılan ve takip edilen takvime, bugün gelinen noktaya baktığınız zaman yani insanın aklına bazen şu bile geliyor, acaba bu iradi bir hamle miydi ki, bunun arkasından bu kadar büyük ve köklü değişimler ve operasyonlar yaşandı?"
Yeşil bu değerlendirmenin ardından gelen sorulara ise şu yanıtları verdi:
"17 Aralık operasyonunu hükümetin yaptırdığını mı kastediyorsunuz?
Hayır. Şunu diyorum arkadan yapılanlara baktığımda insanın aklına böyle bile gelebiliyor.
Bir olayın failini anlamak için "Bundan kimin fayda sağladığına bakalım" önermesini mi savunuyorsunuz?
Tabii ki onu diyorum."
GYV Başkanı Mustafa Yeşil'in açıklamalarını "zorlama" bulan El Cezire Muhabirinin "Burada bu mantık biraz zorlama değil mi?" sorusuna Yeşil'in verdiği yanıt şöyle:
"Dershanelerle alakalı süreçte biliyorsunuz yedi saat süren bir bakanlar kurulu toplantısında ''Bir yıl sonrasındaki süreçte değerlendirelim'' kararı çıkmıştı. Normal süresi içinde tekrar müzakereler olur, makul dönem olabilir anlayışı düşünüldü. Şimdi bu süreçle bunun birbiriyle bağlantılı tutulmasının bir kere Hizmet'in bu manadaki beklentisi açısından ters. Neden diyeceksiniz? Hâlâ daha yargıdaki, emniyetteki birilerinin dediği gibi ispatlanamamış otonom yapı üzerinden iş tanımlanmaya çalışılırsa bu dediğiniz mantık çok doğal. Zaten emniyette ekip var, yargıda ekip var. Eee dolayısıyla burada dershanelerle alakalı bu adamların canı sıkıldı, bu ekip niye boş dursun, bunlar da atak yaptı. Bu çok düz bir mantık. 2010 yılından bu yana hazırlanan zihni hazırlığın çok tabii vardığı bir neticedir bu: A eşittir B, B eşittir C ise üçüncü önerme çok tabii çıkar, o da A eşittir C."
Dershanelerle ilgili o süreçten sonra 17 Aralık operasyonunun yapıldığını hatırlatan Mustafa Yeşil, o dönemde eski hale göre bir ümit verici durumun ortaya çıktığını, bu nedenle de hamle yapmayı gerektirecek bir durum bulunmadığını söyledi. Arınç'la ikili görüşme gerçekleştirdiğini de söyleyen Yeşil şöyle devam etti:
"Yani sizin "hamle" yapmanızı gerektirecek bir durum yoktu, öyle mi?
Bu bir yıllık süre uzatılabildiyse, tekrar görüşülür, konuşulurdu. Çünkü Bülent Arınç ile ikili görüştüğümüz zaman da "Ya arkadaşlar yani bu süreç daha genişletilebilir, bakın bu adım oldu, bu süre içerisinde bu adımı iyi değerlendirelim" demişti. Yani bu bir noktada kesin çıkan ani kapatma kararı karşısında en azından diyaloglarla da farklı bir sürece evrilebilirdi.
Yani 17 Aralık operasyonu sizin işinize gelen bir gelişme değildi. Onu mu demek istiyorsunuz?
Onu diyorum. Bizim niye işimize gelsin ki."