Doha'da gerçekleştirilen toplantının Suriye muhalefetinin ortak bir çatı altında bir araya gelmesi amacına matuf bir mahiyet taşıdığı, Bakanlık tarafından 12 Kasım 2012 tarihinde yapılan açıklamayla açık bir biçimde ortaya konulduğu ifade edilen açıklamada, "Bu toplantının gizli hiçbir boyutu bulunmamaktadır. Hal böyle iken, konuyla ilgili gerçekle alakası bulunmayan iddialar ve iftiralar ortaya atılması hiçbir devlet geleneği ve ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Ana Muhalefet Partisi Sözcüsünün Türkiye'nin itibarını zedelemeye yönelik böylesine iftiraları hiçbir araştırma yapmadan kamuoyunun gündemine getirmesi asla mazur görülemez. Bu tür asılsız iddiaları sorumsuzca ortaya atan kişi ve kuruluşların ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı şekilde, daha önce Türkiye'yi uluslararası kamuoyu önünde zor duruma düşürmek için asılsız iddia ve iftiralar ortaya atmasıyla bilinen marjinal bir gazetede, bugün (28 Mart) belirsiz birtakım İran kaynaklarına atfen yayınlanan, İsrail'in ülkemizden özür dilemesinden birkaç ay önce Sayın Bakanımızın İsrail'e giderek, bu konuda müzakerelerde bulunduğu yönündeki provokatif iddialar da tamamen asılsız ve hayal mahsulüdür. Bu iki iftiranın aynı gün içinde gündeme getirilmesi ise ayrıca manidar bulunmaktadır denildi.