Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda faaliyet gösterdiği ileri sürülen askeri casusluk çetesiyle ilgili iddianame tamamlanarak başsavcıya sunuldu. Sabah gazetesinin ulaştığı bilgilere göre yurtdışına askeri projelerin bilgilerini sızdıran çete, davanın 300 sayfalık iddianamesinde örgüt olarak tanımlanıyor. Lider iseemeklialbay İbrahim Sezer. Tuğamiral Şafak Yürekli ve Tuğamiral Fahri Can Yıldırım da örgüte yardım suçundan yargılanacaklar.
40 MUVAZZAF SUBAY VAR
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen'in aylardır yürüttüğü yakın tarihin en önemli casusluk soruşturması tamamlandı. Sabah gazetesi, casusluk suçundan yargılanması beklenen askerler hakkındaki iddianameyle ilgili çarpıcı bilgilere ulaştı. Buna göre, casusluk davasında 55 sanık yargılanacak. Bu sanıklardan 40'ı muvazzaf subay, ikisi general, diğer sanıklar ise emekli asker veya sivil. İddianamede yer alan sanıklar arasında Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Ahmet Lütfi Varoğlu, TÜBİTAK'ta daire başkanlığı yapan Yücel Çipli ile TÜBİTAK çalışanları Mehmet Seyfettin Alevcan ve Merdan Metin de bulunuyor. Sanıklar arasında ayrıca Gölcük Donanma Komutanlığı'nda İstihbarat Şube Müdürü olan Binbaşı Kemalettin Yakar ile binbaşı Behçet Altıntaş'ın yanı sıra muvazzaf askerler Deniz Mehmet Irak, Burak Çetin ve Ekrem Saltuk Baysal da var.
Soruşturma sırasında ifadesine başvurulan işadamı Sadettin Saran'ın da şüpheliler arasında yer aldığı belirtiliyor. Soruşturma sonucunda elde edilen en önemli bulgu, casusluk örgütünün TÜ- BİTAK, HAVELSAN, ASELSAN ve TAI gibi milli askeri proje üreten kuruluşların henüz taslak, AR-GE veya geliştirme aşamasındaki projelerini çalarak yabancı istihbarat servislerine satmış olması. Örgüt, projeleri TÜBİTAK gibi kuruluşlardan sızdırabilmek için devasa bir fişleme arşivi de oluşturmuş. İddianameye göre dört kuruluşta başkandan en düşük memura kadar bütün personel casusluk örgütü tarafından fişlendi ve izlendi. Savcı Fikret Seçen, soruşturmada çeteden ele geçen, gizli projelerde görevli toplam 5 bin devlet personeline ait biyografik istihbarat notlarını tek tek inceledi.
İddianamedeki 50 müştekinin de TÜBİTAK'ın yanı sıra ASELSAN, HAVELSAN ve TAI'de fişlenen bu personelden oluştuğu öğrenildi. Casusluk örgütünün, fişlenen personelin telefonlarını yasadışı olarak dinlediği, fişlenen kişilere ait mahrem görüntüleri şantaj amaçlı olarak kaydettiği ve devşirmeye çalıştıkları kişilere kadın gönderdiği belirlendi. Örgütün ayrıca askeri projelere ait bilgi- belge alışverişi yapılırken köstebeklerin görüntülerini gizlice çektiği ve olası bir anlaşmazlık halinde şantaj amaçlı olarak kullandığı da anlaşıldı.
YURTDIŞINA CANLI KURYE
Askeri casusluk soruşturmasında hazırlanan iddianameye göre gizli askeri bilgilerin satın alındığı kişilere yapılan rüşvet ödemeleri kalem kalem not edildi ve bilgiler iki canlı kurye ile yurtdışına çıkarıldı. Bu kuryelerin kim olduğu tespit edildi. Bilgilerin pazarlandığı ülkelerin, aralarında İsrail'in de bulunduğu askeri teknolojisi gelişmiş ülkeler olduğu öne sürülüyor. Çetenin, devletin bütün askeri ihaleleriyle ilgili bilgileri önceden arşivleyip yurtdışındaki bağlantılarına bildirdiği de iddianamede yer alıyor. Çete üyelerinin ayrıca askeri bilgilerin satılması karşılığında milyonlarca lira rüşvet aldığı belirtiliyor.
