Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim ölçümüz; 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesidir. Bunu duvarlara yazmak suretiyle yapamazsınız, bunu hayata egemen kılmak suretiyle yaparsınız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Point Otel Barbaros'ta düzenlenen AK Parti Rize il teşkilatı ile İstanbul il teşkilatının kaynaşma yemeğine eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı.
Burada hemşehrilerine hitap eden Erdoğan, kendilerinin gönül ehli olduklarını, AK Parti'nin diğer tüm siyasi partilerden en önemli özelliğinin, en önemli vasfının da gönüllere hitap etmesi olduğunu söyledi.
Gönül dili ile konuşmanın şiarları olduğunu ifade eden Erdoğan, kendilerinin İstanbul'da ayrı, Rize'de ayrı bir dil kullananlardan da olmadıklarını ve bundan sonra da olmayacaklarını söyledi.
Erdoğan, Tekirdağ'da, Kırklareli'nde, Diyarbakır'da, Van'da farklı konuşanlardan olmadıklarını dile getirerek, ''Bir yeri yaparken bir başka tarafı yıkmadık. Bir yerde gönülleri kazanırken bir başka yerde gönülleri kıran olmadık. Türkiye'yi bir bütün olarak kucakladık. 72,5 milyonun her birine aynı nazarla baktık. Kimseyi ötelemedik, dışlamadık, ikinci sınıf, üçüncü sınıf muamelesi yapmadık'' diye konuştu.
AK Parti'yi konjonktürel bir siyasi hareket olarak görenlerin geçen zaman içinde ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını gördüklerini kaydeden Erdoğan, ayaklarının ilk günden itibaren bu topraklara bastığını ve o toprakların derinliklerindeki köklerden gücünü aldığını söyledi.
Erdoğan, ülkeye siyaseten hizmet etmenin çok ötesinde bu ülkenin ruhunu diriltmenin, heyecanını artırmanın, coşkusunu körüklenmenin, umudunu çoğaltmanın mücadelesi içinde olduklarını ve siyasetin günlük koşuşturmacası içinde hiçbir zaman kaybolup gitmediklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, kalıcı eserler bırakmanın unutulmaz hizmetler başarmanın gayreti içinde olduklarını kaydetti.
Rize'nin baba ocağı olduğunu, oranın kültürü, gelenekleri, örf ve ananeleriyle dolaştığını, aynı şekilde İstanbul'da doğup büyüdüğünü ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet ettiği, bu kentin sevdalısı olduğunu ve bu kente aşık olduğunu anlatan Erdoğan, her iki şehrin de kendisi üzerinde emeği bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan, ''Bu iki şehirdeki hemşehrilerim yarın hak vaki olduğunda arkamdan 'Allah razı olsun. Güzel hizmetler yaptı. Mekanı cennet olsun' derlerse, bunu söyletebilirsek işte bizim en büyük kazancımız bu olacaktır. Bu milletin hayır duasını alabilme rütbelerin en büyüğüdür. Bizim siyasetteki gayemiz de ilkemiz de budur'' diye konuştu.
81 ilin tamamında teşkilatının her bir mensubunun da bu anlayışla hizmet etme gayreti içinde olduğuna inandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başkalarının ne yaptıkları, nasıl yaptıkları, ne gayeyle siyaset ürettikleri bize örnek teşkil edemez. Biz ne yaptığımıza bakıyoruz. Bizim derdimiz bu. Başkaları çıkar örgütlenmesi kurmuş olabilir. Şahsi menfaat peşinde koşuyor olabilir. Makam ve iktidar hırsıyla gözleri karamış olabilir. Biz bu hastalıkları bu teşkilata yaklaştırmadık. Bundan sonrada yaklaştırmayacağız. Arada sızmalar olabilir mi? Olur. Her şeyden önce bunu insanla yapıyoruz. Mekanik bir olay değil. Dün de söyledim; 'hatasız kul olmaz' diye. Biz bu makamlarda hizmet için varız, millet için varız. Nefes alıp verdiğimiz sürece de bu rotadan asla şaşmayacağız. Şunu hiçbir zaman unutmamanızı, aklınızdan çıkarmamanızı rica ediyorum; millet için yola çıkanlar, milleti arkasını alarak, milletin hayır duasını arkasına alarak yola çıkanlar asla ve asla hiç bir şeyden korkmazlar. Bizim Allah'tan başka kimseye can borcumuz yok. O verdi, o alacak.''
''TEK HESABIMIZ HALKIMIZA''
Başbakan Erdoğan, demokratik yaşam içinde tek hesaplarının halka karşı olduğunu ve halktan başka kimseye hesapları bulunmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bizim ölçümüz 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesidir. Bunu duvarlara yazmak suretiyle yapamazsınız, bunu hayata egemen kılmak suretiyle yaparsınız. Arkada o yazacak, ön tarafta farklı şey uygulayacaksın, 'yok böyle 25 kuruşa simit', bunu halk yutmaz. Bunu böyle bileceğiz. Millet adına karar verdiğini söyleyenlerin buna çok dikkat etmesi gerekir.
Bizim ölçütümüz evrensel hukuktur. Standartları yüksek bir demokrasidir. 7,5 yıl boyunca millet egemenliğini tahkim etmek ve evrensel hukuku ülkeye hakim kılmak, modern demokratik standartları ülkemizin insanına ulaştırmak bizim öncelikli gayemiz olmuştur. Türkiye'ye hukuk ve demokrasi dışında, milli egemenlik dışında bir rota çizmek isteyenlere böyle bir beklenti içinde olanlara fırsat vermedik. Milletin emaneti olan yetkiye el uzatanlara karşı cesur bir duruş sergiledik. Bütün teşkilat toplantılarında söylüyorum. 'Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz' bu çok önemli.''
TAKSİLERE BÜYÜK GÖZ GELİYOR
İLKÖĞRETİM MEZUNLARI KPSS'YE GİREBİLİR Mİ?
UÇAK FİYATINA CEP TELEFONU
HER YANIMIZ TAKLİT DOLDU
50 BİN EV MÜJDESİ
Başbakan Erdoğan, Point Otel Barbaros'ta düzenlenen AK Parti Rize il teşkilatı ile İstanbul il teşkilatının kaynaşma yemeğine eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı.
Burada hemşehrilerine hitap eden Erdoğan, kendilerinin gönül ehli olduklarını, AK Parti'nin diğer tüm siyasi partilerden en önemli özelliğinin, en önemli vasfının da gönüllere hitap etmesi olduğunu söyledi.
Gönül dili ile konuşmanın şiarları olduğunu ifade eden Erdoğan, kendilerinin İstanbul'da ayrı, Rize'de ayrı bir dil kullananlardan da olmadıklarını ve bundan sonra da olmayacaklarını söyledi.
Erdoğan, Tekirdağ'da, Kırklareli'nde, Diyarbakır'da, Van'da farklı konuşanlardan olmadıklarını dile getirerek, ''Bir yeri yaparken bir başka tarafı yıkmadık. Bir yerde gönülleri kazanırken bir başka yerde gönülleri kıran olmadık. Türkiye'yi bir bütün olarak kucakladık. 72,5 milyonun her birine aynı nazarla baktık. Kimseyi ötelemedik, dışlamadık, ikinci sınıf, üçüncü sınıf muamelesi yapmadık'' diye konuştu.
AK Parti'yi konjonktürel bir siyasi hareket olarak görenlerin geçen zaman içinde ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını gördüklerini kaydeden Erdoğan, ayaklarının ilk günden itibaren bu topraklara bastığını ve o toprakların derinliklerindeki köklerden gücünü aldığını söyledi.
Erdoğan, ülkeye siyaseten hizmet etmenin çok ötesinde bu ülkenin ruhunu diriltmenin, heyecanını artırmanın, coşkusunu körüklenmenin, umudunu çoğaltmanın mücadelesi içinde olduklarını ve siyasetin günlük koşuşturmacası içinde hiçbir zaman kaybolup gitmediklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, kalıcı eserler bırakmanın unutulmaz hizmetler başarmanın gayreti içinde olduklarını kaydetti.
Rize'nin baba ocağı olduğunu, oranın kültürü, gelenekleri, örf ve ananeleriyle dolaştığını, aynı şekilde İstanbul'da doğup büyüdüğünü ve Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hizmet ettiği, bu kentin sevdalısı olduğunu ve bu kente aşık olduğunu anlatan Erdoğan, her iki şehrin de kendisi üzerinde emeği bulunduğunu ifade etti.
Erdoğan, ''Bu iki şehirdeki hemşehrilerim yarın hak vaki olduğunda arkamdan 'Allah razı olsun. Güzel hizmetler yaptı. Mekanı cennet olsun' derlerse, bunu söyletebilirsek işte bizim en büyük kazancımız bu olacaktır. Bu milletin hayır duasını alabilme rütbelerin en büyüğüdür. Bizim siyasetteki gayemiz de ilkemiz de budur'' diye konuştu.
81 ilin tamamında teşkilatının her bir mensubunun da bu anlayışla hizmet etme gayreti içinde olduğuna inandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başkalarının ne yaptıkları, nasıl yaptıkları, ne gayeyle siyaset ürettikleri bize örnek teşkil edemez. Biz ne yaptığımıza bakıyoruz. Bizim derdimiz bu. Başkaları çıkar örgütlenmesi kurmuş olabilir. Şahsi menfaat peşinde koşuyor olabilir. Makam ve iktidar hırsıyla gözleri karamış olabilir. Biz bu hastalıkları bu teşkilata yaklaştırmadık. Bundan sonrada yaklaştırmayacağız. Arada sızmalar olabilir mi? Olur. Her şeyden önce bunu insanla yapıyoruz. Mekanik bir olay değil. Dün de söyledim; 'hatasız kul olmaz' diye. Biz bu makamlarda hizmet için varız, millet için varız. Nefes alıp verdiğimiz sürece de bu rotadan asla şaşmayacağız. Şunu hiçbir zaman unutmamanızı, aklınızdan çıkarmamanızı rica ediyorum; millet için yola çıkanlar, milleti arkasını alarak, milletin hayır duasını arkasına alarak yola çıkanlar asla ve asla hiç bir şeyden korkmazlar. Bizim Allah'tan başka kimseye can borcumuz yok. O verdi, o alacak.''
''TEK HESABIMIZ HALKIMIZA''
Başbakan Erdoğan, demokratik yaşam içinde tek hesaplarının halka karşı olduğunu ve halktan başka kimseye hesapları bulunmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bizim ölçümüz 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesidir. Bunu duvarlara yazmak suretiyle yapamazsınız, bunu hayata egemen kılmak suretiyle yaparsınız. Arkada o yazacak, ön tarafta farklı şey uygulayacaksın, 'yok böyle 25 kuruşa simit', bunu halk yutmaz. Bunu böyle bileceğiz. Millet adına karar verdiğini söyleyenlerin buna çok dikkat etmesi gerekir.
Bizim ölçütümüz evrensel hukuktur. Standartları yüksek bir demokrasidir. 7,5 yıl boyunca millet egemenliğini tahkim etmek ve evrensel hukuku ülkeye hakim kılmak, modern demokratik standartları ülkemizin insanına ulaştırmak bizim öncelikli gayemiz olmuştur. Türkiye'ye hukuk ve demokrasi dışında, milli egemenlik dışında bir rota çizmek isteyenlere böyle bir beklenti içinde olanlara fırsat vermedik. Milletin emaneti olan yetkiye el uzatanlara karşı cesur bir duruş sergiledik. Bütün teşkilat toplantılarında söylüyorum. 'Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz' bu çok önemli.''
TAKSİLERE BÜYÜK GÖZ GELİYOR
İLKÖĞRETİM MEZUNLARI KPSS'YE GİREBİLİR Mİ?
UÇAK FİYATINA CEP TELEFONU
HER YANIMIZ TAKLİT DOLDU
50 BİN EV MÜJDESİ