2010'un otogaz dönüşüm sektörü açısından bütün dünyada en az yüzde 20 küçülmenin yaşandığı bir yıl olduğunu belirten Akdal, bunun en önemli sebeplerini, devlet sübvansiyonlarının rafa kaldırılması, kriz döneminden beri ötelenen vadeli borçların bu yıla kadar uzamış olması ve dolayısıyla harcamaların dönüşüm sektörüne yeterince kanalize edilememiş olması olarak sıraladı.
Akaryatıt zamlarının sektöre etkisini değerlendiren Akdal, benzin ve dizel fiyatlarındaki artışın her zaman LPG'yi cazip hale getirdiğini hatırlattı.
Akdal, son zamların LPG dönüşümünü bir önceki aya göre yüzde 20 artırdığını, aylık dönüşüm yapılan araç sayısının 13 binden 16 bine çıktığını bildirdi.
Türkiye'de 3,5 milyon civarında benzinli, 2,5 milyon civarında LPG'li araç bulunduğunu belirten Akdal, LPG dönüşümünün ülke genelinde sağlayabileceği avantajlara ilişkin de şu bilgileri verdi:
''Benzinli araçların tamamının dönüşmesi, sahiplerinin istekli olmaması, garantinin sona ermesi gibi pratik nedenlerle mümkün olmamakla birlikte, bu araçların yıllık beşte birinin dönüşmesi bile mevcut dönüşüm rakamlarının yüzde 100 artması anlamına gelir. Bu da yıllık LPG tüketiminde yaklaşık yüzde 25 gibi bir artışa tekabül eder. Günümüz fiyatları ile hesaplanacak olursa otogaz olarak kullanılan LPG'ye ek olarak 2,2 milyar lira ödenmiş olacak, bu rakam da yaklaşık 4 milyar liralık benzin faturasından gelmiş olacak. Dolayısıyla aynı mesafeyi kat etmek için her yıl 1,8 milyar lira daha az para harcanacak. Üstelik çevreye salınan zararlı gazların miktarı da azalmış olacak.''
