Var-sayım!

Eklenme Tarihi 18 Mayıs 2023

YAZILANLARIN anlaşılır olduğundan şüphe duyuyorsak yazmak da zordur bu ülkede okumak da.
"Bütün gazeteciler mal beyanlarını kamuya açık yapsınlar da kimin ne mal olduğu ortaya çıksın" cümlesinde, birilerine saygısızlık ettiğim varsayılırsa.
Ruhlarını satarak emekçilerin kanını emen "milyon dolarlık villa gazetecilerini" ortaya koyarım!

***

"Bu ülkede zengin olmak için insanlıktan çıkmak gerekiyor" cümlesinde zenginlere hakaret ettiğim varsayılırsa.
Bu cümlenin aslında adam gibi zengin olanların ortaya çıkarılması için kullanıldığını işaret eder, insanlıktan çıkmış zenginleri de tek tek sayarım.

***

"Ne zaman içim kararsa güneşe bakarım" cümlesinde aydınlık düşünceler için yetersiz kaldığım varsayılırsa.
Karanlığa kibrit çakarım!

***

"Herkesin ayağı takılır sizin de takılacak" cümlesinde yere düşenlere aldırmayanları işaret ettiğim varsayılırsa.
Anahtar cümlemi kapılarına koyarım.
"Başkalarına nasıl baktıysanız sizlere de öyle bakılacak!"

***

"Herkes başkalarının hayatını şekillendirmek yerine aynaya baksa güzel bir dünya görmek mümkün olurdu" cümlesinde hayalci bir duruşu işaret ettiğim varsayılırsa.
Nostaljinin cep aynalarını onların dev aynalarının yerine koyarım.

***

"Eski dostlar şarkısı hala dillerdeyse, yeni dostlar eskileri gibi olmadığı içindir" cümlesinde şimdiki dostluklara haksızlık ettiğim varsayılırsa.
İyi günde yanımızda olan sahte dostların afişlerini şimdiki zamanın duvarlarına asarım.

***

"Kaybettiklerimizi kazanmak yerine elimizde kalanları kaybetmemeye çalışmak daha anlamlı bir uğraş olacaktır" cümlesinde umutsuzluk varsayılırsa.
Umut etmek için sebep üretenlerin kapısını maviye boyarım.

***

"Dünyaya sadece elma yemeye geldiğini düşünen erkeklik armudun iyisinin peşinde koşan erkeklikle kardeştir" cümlesinde abazan erkeklere gönderme yaptığım varsayılırsa.
"Evet" derim "aynen öyle!"

***

"Televizyonlarda kabul gören programlara baktığım zaman toplumdan umudumu kesiyorum" cümlesinde izleyiciye bir saygısızlık varsayılırsa.
O saygısızlığın içi boş insanlara kucak açan televizyonlara ait varsayarım.

***

"Yaptıkları insani yardımları seçim sonuçlarıyla geri isteyenler kaybettikleri insanlıklarını arasınlar" cümlesinde birilerine taş attığım varsayılırsa.
O taşı yerden alır.
Bir daha atarım!

MUTLULUK TAKVİMİ
Yemine gerek duymadan sözüne sadık kal.
Dünya insanı ol.
Semt pazarını tercih et.
Nostaljik şarkılar dinle.
Rüyanı not et

Kalbinde mahsur kaldım
Odam dört duvar hüzün
Canımın aynasında
Hala su gibi yüzün
Oturup kalıyorum
Yine eski koltukta
Ne geçti elimize
Onca hayal kurduk da
Senden sonra kurudu
Vazoda hüzün gülü
Geride bıraktığın
Sanki yaşayan ölü
Bu ev benim gurbetim
Bu benim sensiz odam
Duvarda gülen resim
Sana ağlayan adam
Hakkı YALÇIN

Yapraklar sadece rüzgar estiği için düşmez, bazen kendileri ister.

Vicdan!
Eskiden vicdan eksperleri vardı,
herkes kendisinin yargıcı olurdu da onlara
delikanlı denirdi.
Delikanlı olmanın bedeli gerektiğinde
gözyaşlarını içine atarak ödenirdi.
İnsanlık ölçüleri vicdan ve emektir, o
güzel insanlar emeğin karşılığını öderken
hesap yapmadılar.
Onları biçimleyen hayatın doğrularıydı
hiçbir zaman da yalana sapmadılar.
Vicdan kötülüklerden arınsın diye
insanlara bağışlanmıştır ama herkes
o şerefe nail olamamıştır.