BİR trenin kompartımanı. İçinde "ön koşulsuz 30 gün ateşkes çağrısı" yapmak için Kiev'den dönen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer bulunuyor. Sonrası liderlerin kokain kullandığı söylentisi ve bunu destekleyen görüntüler.
Sosyal medyada Macron kokain poşetini saklamak, Merz ise uyuşturucu kullanmak için kaşık taşımakla suçlandı.
Fransız medyasına göre bunlar "saçma komple teorileri!" Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün açıklaması;
"Avrupa'nın kaderi bağımlılar tarafından belirleniyor."
***
Görüntüleri izlediğimiz zaman hepimizde oluşan duygu; uyuşturucu kullanmaya müsait ortamı oluşturdukları gerçeği. Dünyaya nasıl örnek olduklarını söylemeye de gerek yok. Devlet liderlerinin bu denli açık verdiği uyuşturucu meselesi bundan böyle pazarı genişletecek, Fransa Cumhurbaşkanı'nın kullandığı maddeyi kullanmak ayrıcalık sayılırken, uyuşturucu borsası hareketlenecektir.
Bu dünyada güneş; uyuşturucu çakallarına, bebek katillerine ve meslek onurunu satanlara doğuyor zaten!
***
Uyuşturucu bütün dünyada endüstridir. Taşınması ve ülkelerin içine sokulması en kolay zehir, dolardan daha etkili para birimidir.
Amerikan filmlerinde bilinçaltına kazınanlar, kokaini kaşıklayanlar, jiletle dizayn edenler her kesimden insana ulaşmışken, yüksek düzeydeki insanlar meselesinin "kalite" kısmıyla ilgilenir, alttakiler ne bulursa!
***
Teknolojiyle ulaşımını genişleten, dünya liderlerinin, ünlü sinema oyuncularının sofralarını şenlendiren uyuşturucu ülkemizde altın çağını yaşıyor. Bir gençlik eriyor, hacim genişledikçe yaş küçülüyor. Uyuşturucu okulların önüne kadar dayandı, eve hizmete başladı. Motorlu torbacılar uyuşturucu dağıtımında kendilerine göre korunma yöntemleri oluştururken, ıslak mendil paketlerinde, sanal alışverişte pilav içinde ve daha nice şerefsiz metotlarla sistem kendini yeniliyor.
Bağımlı sayısında patlama yaşanırken uyuşturucu baronları lüks villalarında manzarayı seyrediyor.
"İnsanlık suçu işliyorlar sırtlan gibi yaşıyorlar" desem ne yazar! Kim okur, kim yapışır bu şerefsizlerin yakasına?
***
Uyuşturucu küçücük çocukları bile emzirir, delikanlılığı hadım eder, her kuşun etini yer, altına lüks cipini çekerken aileleri darmadağın eder.
Sakın ha "benim çocuğum yapmaz" demeyin, onlar bütün çocukları işaretlediler.
Not: Bizdeki uyuşturucu çakalları durdukları yerde yıkılanları sever! Etiketli çakallar tren kompartımanındaki devlet başkanlarını!
MUTLULUK TAKVİMİ
Aç insanı asla geri çevirme.
Çocuğunun en yakın arkadaşı ol.
Seni böyle hüzünlü
Gören biri olursa
Gurur saçaklarından
Buzlar çözüldü dersin
Kulağı çekilmiş
Çocuk gibi beklerken
Gözümdeki yaş değil
Yağmur lekesi dersin
Çoktan bitti bu masal
Rüzgardan kırılmış dal
O rüzgarı bir daha
Sever mi sanıyorsun
Hakkı YALÇIN
Bu ülkede gerçek mücadele uyuşturucu çakallarına karşı verilmeli.
Minibüs terörü!
İstanbul'daki minibüs şoförlerinin sıkı bir denetimden geçirilmesi gerekiyor. Aştıkları hız sınırı, bir yolcu daha alabilmek için ihlal ettikleri trafik kuralları, yaptıkları kazalarda giden canlar ve daha neler! Ölüm haberlerini izlerken yüreğimiz sızlıyor "vah gidene" diyoruz.
Yapacak başka işi olmayan insanların, hangi mesleğe sarılırsa sarılsın, kurallara uymak gibi bir zorunluluğu varsa, buna karşılık o minibüsleri kullananlar her gün yüzlerce insanın hayatından sorumlu olduklarının bilincinde değilse, birileri bu konuya eğilse fena mı olur?