BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Ekim 2014

Akil adamların açacağı kilitler

Geçen hafta sadece Türkiye'nin değil, kadim Mezopotamya havzasının da kaderinde büyük rol oynayacak en önemli proje, çözüm sürecini kırmaya yönelik bir kaos planı devreye sokulmuştu.
Sadece bu ülkenin projesi değil, burada başarılı olduğunda çevre ülkeler için de ilham kaynağı olacak önemli bir tarihi yol ve yöntem tespit etme meselesine çomak sokulmak istenmişti. Olmadı.
Yapamadılar.
Hüsrana uğradılar
.
Türkiye'nin yakın coğrafyasında yeni bir paylaşım sistemi kurmaya çalışan odaklar yine avuçlarını yaladılar.
2013'ten beri Yeni Türkiye'nin önünü kesmek için çok uğraşıyorlar ama başarılı olamıyorlar.
Son kaos planıyla yaratılmak istenen kriz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ustalıkla yönettiği bir diplomasiyle atlatıldı. Uzun yıllardır, Türk-Kürt kardeşliğini bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceği anlaşıldı. Şimdi, çözüm sürecinde yeni yapılandırmalara geçildi.
Hedef; 2015 seçimlerine kadar,100 yıllık bir kangren olmuş sorunun başarılı bir ameliyatla temizlenmesi.
Yeni Türkiye'nin 2023 yürüyüşü önündeki çok etkili bir pranganın kırılması.
Çözüm sürecine işlerlik kazandıracak hamlelere Başbakan Ahmet Davutoğlu başladı. Yeni yapılandırmada daha etkili bir konuma konulacak AKİL ADAMLARI, Dolmabahçe sarayında bir araya getirdi.
Toplantı öncesinde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın yaptığı açıklamalar, kafalardaki karışıklıkları giderecek özellikteydi: "Hükümet çözüm konusunda kararlıdır. Yeni bir tablo akil insanlarla değerlendirilecek. Akil insanlar önümüzdeki dönemde yeni görevlerle süreci hızlandıracaklar."
Dolmabahçe toplantısında konuşan Başbakan Davutoğlu'nun verdiği işaretlerde 'Çözüm sürecinde son adımların atılacağını' gösteriyor: "Akil İnsanlar Heyeti çözümler üretmek adına ortak vicdanı harekete geçireceklerdir. 'Ortak aklı' harekete geçiren 'ortak vicdan' olunca kangren olmuş sorunu muhakkak çözmemiz mümkün olacaktır.'' Hükümetin çözüm süreci kapsamında yeni yol haritasının hedefleri ise şöyle: "Terörün bitmesi, silahsızlandırma, toplumsal hayata kazandırma ve demokratik siyasete katılımın önünü açmak"

Yeni Türkiye'nin şifreleri

Zamanın ruhunu iyi okursak, BÜYÜK TÜRKİYE'NİN yolu çözüm sürecinden geçmektedir. Çözüm sürecini başarıyla tamamlayacak Yeni Türkiye'nin siyasi ve ekonomik entegrasyonlara imza atarak Ortadoğu petrol/gaz dengelerine daha yakın olması söz konusu olacaktır.
Turkish Policy Quarterly'nin (TPQ) düzenlediği enerji projelerine yönelik yuvarlak masa toplantısında çözüm süreciyle ve Türkiye-IKBY enerji işbirliği arasındaki dengelere dikkat çekiliyordu. Hesaplara göre 45 milyar varil petrol ve 3 trilyon metreküp doğalgazı olduğu tahmin edilen Kuzey Irak'ın kilit rolünden bahsedilirken, Yeni Türkiye'nin Barzani ile olan yakınlığı akıllardan çıkmıyordu. Kuzey Irak'tan Türkiye'ye petrol ihracatının 250 bin varil/gün seviyesine ulaştığı, bunun önümüzdeki yılın sonunda 1 milyon varile çıkmasının hedeflendiği düşünülürse, Türk-
Kürt kardeşliğinin ne kadar hayati olduğu daha iyi anlaşılır. Çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanması, bu ittifakın siyasi ve ekonomik alanlarda başlayarak her alanda gelişme potansiyeli göstereceği açıktır.
SONUÇ: Başbakan Davutoğlu'nun hükümet programında yer alan "Çözüm süreci, bölünmenin değil birleşmenin, küçülmenin değil büyümenin, parçalanmanın değil bütünleşmenin ve kalıcı bölgesel güç olabilmenin yegane anahtarı konumundadır'' ifadeleri, hükümetin çözüm sürecindeki kararlığını ve perspektifini ortaya koyuyor.
Son olaylar bir kez daha gösterdi ki; süreç, küresel güçlerin çomak sokmasına, olumsuz propagandalara rağmen tarihsel mecrasında adım adım sonuca doğru ilerliyor.
BÜYÜK TÜRKİYE'nin yolunun çözüm sürecinden geçtiğini bir an bile unutmamalıyız.