Tarihi 21 Şubat 2019

CHP ilkesiz ittifak yaptı!

BUGÜN köşeyi ben değil, 2 gerçek CHP'li yazacak..
"CHP yönetimi, halkın sorunlarına çözüm olacak projelerle kamuoyu karşısına çıkmak yerine, kişi odaklı muhalefet, toplumsal açılımlar yerine popülist kişi transferleri, partiyi bugüne taşıyan politika ve kadroları dışlamayı tercih etmiştir. 2010 yılından beri bu anlayışla girilen tüm seçimler kaybedilmiştir. Bu yönetimin iş başına gelmesinde katkısı olan kadrolar dahi bu yanlış uygulamalara tahammül edemez duruma gelmişlerdir. İlçe-il Belediye Başkanları, PM üyeleri, Genel Sekreter görevlerinden, bir kısmı da partilerinden istifa etmişlerdir. Eski Genel Sekreter kamuoyuna, 'Liyakat ve emek dikkate alınmadan, bireysel yakınlığa dayalı adaylaştırma yapılmıştır' açıklaması yapmıştır."
Uzunca bir alıntı oldu belki ama; bu sözler ne bize ne de CHP karşıtı bir kişi veya gruba ait. Deniz Baykal'ın Genel Başkanlık döneminde 4 dönem milletvekilliği yapmış, TBMM Başkan Vekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylıkları görevlerinde bulunmuş;
CHP'nin emektarlarından ve duayenlerinden Yılmaz Ateş'e aittir.
Ateş'in sözlerinin sonu daha da vahim: "Demokratik teamüller, parti içi demokrasi, örgütler, emek, liyakat, temiz toplum özlemi dikkate alınmadan, parti içinde birliktelik sağlanmadan, ilkeleri belli olmayan yapay ittifaklar, popülist adaylar CHP'yi başarıya götüremez. Başta Genel Başkan olmak üzere yönetim, partiyi ayrıştıran uygulamalardan vazgeçerek, Türkiye'nin aydınlık geleceği için 31 Mart'ı demokrasi güçlerinin ortak hedefi haline getirmelidir. "

KILIÇDAROĞLU KADINLARDAN NASIL OY İSTEYECEK?
Bugün sözü yine bir başka CHP'liye verelim. 3 dönem İzmir milletvekili olmuş ve PM üyeliği yapmış, kadın hareketinin öncü isimlerinden Canan Arıtman'da bu sefer söz: "Sayın Genel Başkan, 31 Mart yerel seçimleri için CHP'deki aday belirleme süreci ve neticeleri çok vahim bir tablo ortaya koymuştur.
Emeğin partisi olan CHP'de, emek ve liyakat yok sayılmıştır. En önemli, en vahim eksiklik ise demokrasi ilkesinin hiç ama hiç olmamasıdır.
Adaylaştırma sürecinde hiçbir demokratik yöntem uygulanmamıştır.
Farklı ekiplerin çıkar çatışması şeklinde, bir hengame ve partinin tüm değerlerinin katledildiği bir savaş görüntüsünde, kalplerimizde derin yaralar açarak, tarihe de utanç duyulacak bir sayfa olarak geçmiştir.
Hak-hukuk-adalet-eşitlik-demokrasi diye haykırdığımız partimizde, bu değerlerin hepsinin birden yok sayıldığını görmek ve yaşamak çok ağır. Ankara'da hiç kadın adayımız yok. İstanbul'un 39 ilçesinden sadece 1'inde, İzmir'in 30 ilçesinden sadece 2'sinde kadın adayımız var. Kadın aday oranımız, yüzde 4.5'te kaldı. Bu durum partimiz için büyük ayıptır.
Ben şahsen bırakın kadınlardan nasıl oy isteyeceğimi, yüzlerine bile nasıl bakacağım bilemiyorum. Ne de olsa İzmir milletvekilisiniz, gelin İzmir'deki kadın seçmenden siz oy isteyin. Hesap verme sorumluluğunuz var. Bir tv kanalında 'Kadınlar, erkek adayları istedi' sözünüzü hayret ve esefle karşıladım. Partide söz ve karar hakkı olan kadın var mı ki? Seçim sonrasında bu büyük demokrasi ayıbını temizlemek için mücadele edeceğiz..."