Aynı akşam a haber'de Toplumsal Hafıza Programı'na çıktığımda Haktan Uysal bana sordu: "İzmir'i iyi tanıyan bir gazeteci olarak Kocaoğlu'nun bu açıklamalarını nasıl değerlendirirsiniz?
Bundan sonra kim olur Başkan?" deyince; benim yanıtım diğer katılımcı gazeteci dostlarımdan farklıydı: "Ben eğer Aziz Kocaoğlu'nu biraz tanıyor isem, onun siyaset yapma tarzını bunca yıl izlemiş bir gazeteci olarak herkesin tersine; Aziz Bey'in siyasi bir manevra yaptığını söyleyebilirim. Malum; İzmir, CHP'nin oy potansiyeli olarak nispeten rahat olduğu tek büyük şehir. Ve doğal olarak burada çok aday adayı çıkacak.
Aziz Bey de; olmazları gösterip, günün sonunda topu ayağına getirecek ve 'Ben bu sorumluktan kaçamam, yeniden adayım' diyecektir" demiştim.
Ve daha sonra bu konuyla ilgili yorumumu benzer şekilde paylaşmaya devam ettim. Şunu söylemeliyim ki; Aziz Bey hem CHP siyasetini çok iyi biliyor hem de gerçekten çok şanslı. 2004 seçimlerinde Ahmet Piriştina'nın Bornova adayı olarak PM'den çıkardığı isim, açıklanmasından birkaç gün sonra geri çekildiğini açıkladı. O dönem hem Piriştina hem CHP il örgütü yana yakıla aday ararken, YSK'ya bir an evvel isim sunulması da gerektiği için, o dönemki İl Başkanı, Aziz Bey'in hem kadim dostu hem bütün siyasi manevraları birlikte yaptığı Alaaddin Yüksel, "Bizim Aziz var beyaz eşyacı.
Hem iyi bir partilidir hem çalışkan bir arkadaşımızdır onu yapalım" deyince son dakika Kocaoğlu'nun ismi Bornova için bildiriliyor. Kadere bakın ki; seçildikten sadece 75 gün sonra Ahmet Piriştina'nın vefat etmesiyle, CHP İzmir siyaseti yine karışıyor. O dönem de Narlıdere Belediye Başkanı olan Abdül Batur ile Karşıyaka Belediye Başkanı olan Cevat Durak arasında çekişmeli bir süreç yaşanıyor. Dönemin Genel Başkanı Deniz Baykal, kimi Başkan olarak atasa, diğer tarafı kıracağı için 3'üncü bir yol arıyor ve yine İl Başkanı Alaaddin Yüksel devreye girerek;
Bornova Belediye Başkanı seçilen Aziz Kocaoğlu'nun hem yaşından dolayı ağabeylik yapacağı hem siyaseten pek hırsı olmadığı gerekçesiyle onu öneriyor.
Ve; beyaz eşya dükkanında esnaflık yaparken 75 gün içinde önce Bornova, sonra da 15 yıl sürecek Büyükşehir Belediye Başkanlığı böyle başlıyor Aziz Bey'in. 2009 yılında yerel seçimler öncesi fikrini değiştiriyor ve "sözde siyasi iddiası olmayan" Aziz Bey ihtirasla adaylık istiyor. Deniz Bey'in bana söylediği şu sözleri unutmam: "Aziz Bey iyi adam ama İzmir'i kaldıracak kapasitesi yok. 2.
Dönem yapmasını istemiyorum" ama gel gör ki; İstanbul'dan çok büyük bir holding sahibi kendisini arayıp, Deniz Bey de onları kıramadığı için son dakikada tekrar aday yapılıyor. Aziz Bey benzer süreci, 2014 seçimleri öncesinde yine aday olmayı düşünmediğini 6 ay önce açıklamış ve torunları ve ailesiyle bundan sonra keyif yapacağını açıkladığı halde ve "Ne yapayım AK Parti çok güçlü bir aday çıkardı (Binali Yıldırım), aday olmazsam kaybedebiliriz! diyerek yeniden aday oldu.
Kocaoğlu'nun siyaset tarzını size uzun uzun anlatmamın sebebi, bugün herkese garip gelen 4 ay önce aday değilim dediği halde, bugün neden tekrar aday olduğu ve 72 yaşında 4. Dönem için neden ısrar ettiğini anlatabilmem için. Ama bu sefer dengeler bir önceki gibi değil. Aziz Bey aday olamayacaktır ama siyaseten yıldızının hiç barışmadığı Tunç Soyer'in şu ana kadar kesin gibi görünen adaylığında ciddi bir delik açacaktır. Her devirde çantada keklik gördükleri İzmir için CHP'ye bir çift sözüm var. AK Parti- MHP Cumhur ittifakı, İzmir'e yakışır bir tavırla 6 önemli ilçede kadın aday çıkarttı.
Ama; CHP bu kadar emin olduğu İzmir'i bir kadına emanet etmeyi düşünmüyor.
2004 ve 2009'daki tecrübelere bakarak, her taraftan çekiştirilen parti, bir kadın Büyükşehir adayı çıkarır mı göreceğiz...
