Bir haftadır Barış Alper fırtınası esiyor Türkiye'de.. Galatasaraylı oyuncuya gelen bir teklif sarı kırmızılı takımı ve futbolcuyu allak bullak etti.. Ortalık toz duman olurken Barış Alper istenmeyen adam oldu..
Bakın hemen özetleyelim: Suudi ekibi NEOM'un 35-40 milyon dolar bonservis + 10 milyon dolar maaş teklifinden sonra Barış, antrenmanlara çıkmadı (5 gün) ve Instagram'da siyah ekran paylaştı (ayrılmak ister gibi algılandı). Bu, taraftarı kızdırdı, sosyal medyada "Hain" damgası yedi.. Menajeri Tuncay Maldan'ın, "Kulüp sözünü tutmadı" çıkışı da ateşe benzin döktü.. Baş döndürücü bir süreç..
Peki ne olacak? Barış Alper para kazanmak istiyor.. Dolayısıyla ona kızamayız.. Ama her şeyin bir yolu, yöntemi var.. Eğer para kazanmak istiyorsan çevrene iyi yatırım yapacaksın.. Bu iş ekip işi.. Eğer senin bu süreçte doğru adımlar atmanı sağlayacak bir ekibin olsaydı bugün iş bu noktaya gelmezdi.. Başkan Dursun Özbek kızgın.. Kendisiyle görüşmek isteyen oyuncuya randevu vermemiş.. Galatasaray çok büyük bir kulüp.. "Kızdım, idmana çıkmıyorum'' demek kim olursa olsun affedilecek bir şey değil… Eğer bu olay taze iken hemen "Ben yanlış anlaşıldım özür dilerim" deseydi Barış, bugün daha sağlıklı bir ortam olurdu.. Artık desen ne olur, uzar mesele.. Aradan günler, saatler geçmiş.. Galatasaray kulübü kendisini zora sokan arkadaşlarını Kayseri'de yalnız bırakan, idmana çıkmayan milli oyuncuya gereken cezayı vermeli, sonra da Barış için bir yol haritası belirlemelidir.. Takımda kalır yada kalmaz ama kulağın üstüne yatmak Galatasaray'ın kulüp değerlerine zarar verir.. Sayın Özbek gereğini yapacaktır.. Bu saatten sonra teklif için rakam ne olur bilinmez ama gitmek istiyorsa da Galatasaray gereğini yapar.. Kulüpler kalıcı, futbolcular gelip geçicidir.. Özeti de budur bu işin..
