Analar ne evlatlar doğurmuş görün!
İç Anadolu'nun göbeğinde doğan bir genç adam!
Ülkenin her yanına sızmış, hırsız avına çıkmış!.
Borsada manipülasyon yapan, futbol dünyasını pervasızca kirleten, uyuşturucu ve fuhuş gibi akla gelebilecek her türlü pisliğe karşı savaş açan bir yiğittir o!
Aşağılık ve kirli yapılarla mücadele eden biridir Akın Gürlek…
İzninizle onunla ilgili duygularımı yazmak istiyorum!
Gürlek kendisine emanet edilen makamı ülkenin aydınlık yarınları için tavizsiz kullanıyor…
O cesur yürekli bir Başsavcısıdır nokta…
Başsavcı Altuğ Kürşat Şahin'i de öyle bilirim…
Yani Kürşat Başsavcı da sıradan biri savcı değildir.
Kahraman bir asker olan Albay Ali Şahin'in oğludur…
Ali Albay Güneydoğu'da PKK ile az savaşmadı.
Kahramanın Ali albayın oğlundan yolsuzluklara operasyon bekleyenler bize hemen her gün soruyor.
13 yıl önce icralık olan adamın 4 fabrikası nasıl oldu diye soruyor?
Zeydan Efendi bu sırrı bize de anlatsın diyorlar.
Cevaben diyorum ki; yazılarım aynı zamanda ihbar mahiyetinde devlet uyumaz, uyur gibi görünür, zamanı gelince enseler…
Çalanın çaldığı yanında kar kalmaz merak etmeyin Kürşat Başsavcı her şeyi takip ediyor.
Başsavcı Gürlek; halka hizmet yalanıyla belediyelere çöken ve 100 yılın yolsuzluğunu yapanları Silivri'ye tıktı.
Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP'li belediye başkanlarının kurduğu hırsızlık çetesine acımadı.
Zeydan Karalar ve çantacısı Yusuf Yıldız'ın sanık olduğu Aziz İhsan Aktaş suç örgütü ve Beşiktaş Belediyesi davası 27 Ocak'ta başlayacak.
Ekosistemin mucidi Ekrem ve avenesinin de duruşması 9 Mart 2026'da görülecek!
Özgür Özel ise utanmadan yolsuzlukları gizlemek için yalan üstüne yalan söylüyor.
Özel'i kimse takmıyor ama…
Herkes hırsızı iyi biliyor artık.
Davalar başlayınca eteklerdeki taşlar dökülecek.
Millet hırsızı yakalayan Başsavcıya güveniyor.
Akın Gürlek Özgür Efendi'nin iddia ettiği gibi sadece CHP'li belediyelere mi operasyon yapıyor?
AK Parti iktidarına yakın olduğunu söyleyen kire bulaşmış yüzlerce iş insanı Silivri'de tutuklu.
Kimsenin üzerine gidemediği futboldaki bahis çeteleri, şikeciler, kara para aklayanlar da cezaevinde.
Kapalı çarşıyı işgal eden ve ülkenin ekonomisiyle oynamaya yeltenen döviz simsarları da kodeste.
Borsa manipülatörleri de cezaevlerinde.
Büyütülen medya bebelerine gününü gösterdi başsavcı.
Mehmet Akif Ersoy Habertürk'te yayın yönetmeniydi.
Şimdi nerede biliyorsunuz.
Mehmet Akif'ten ders alması gereken isim çok.
Onunla birlikte alemlere akanlar da radara yakalandı.
Onları da dün aldılar.
Reis sayesinde makam sahibi olanlar da yanlışlarının hesabını vermeye başladı!
İstanbul'da, Ankara'da hatta Adana'da devlet imkanlarını kullanarak köşe dönen Reis'e rağmen CHP'nin hırsızlarıyla iş tutanlar da bir bir alınıyor alınacak!
Karalar ve oğlu Mert'e kol kanat gerenler de layığını bulacak!
Zeydan Efendi'nin çantacısı, Aziz İhsan Aktaş'ın suç ortağı Yusuf Yıldız'ı AK Parti içindeki beslemeler korumadı mı?
Pisliğe, yanlışa bulaşan herkes için yolun sonu geldi.
Ben iktidara yakınım, beni şu abi koruyor aldatmacası bitti.
Çünkü şımarıklık, küstahlık, kibir, kamu kaynaklarıyla köşe dönmece, tüyü bitmemiş yetim hakkıyla zengin olma dönemi de sona erdi.
Haram lokmaları midelerinden çekip çıkaracak aslan parçaları var artık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "hiç kimseye taviz verilmeyecek" talimatını yukarıda adını verdiğim başsavcılar kalbine ve ruhuna kazıdı.
Başsavcı Akın Gürlek Türkiye kirlerinden arındırma operasyonunu başlattı gerisi de gelecek.
Son örneği herkesin iyi irdelemesi gerekiyor; fuhuş ve uyuşturucu örgütü kurmaktan Silivri'ye tıkılan Mehmet Akif Ersoy ülkenin tüm kesimlerine verilmiş en net mesajdır.
Dileğimiz Akın Gürlek'in İstanbul'da başardığı bu işin vatan sathına yayılmasıdır.
Her şehrin kanunu farklı değil.
Akın Gürlek'in iradesinin yurdu sarması dileğimizdir.
Özgür Özel tüm konuşmalarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e seviyesizce saldırıyor.
Nazım Hikmet'in şiirini mitinglerinde seslendiriyor.
"Akın var Güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
Güneşin zaptı yakın…"
Özgür Efendi şiir hırsızlardan arınmak, aydınlık, yarınlar için yazıldı.
Gazi Mustafa Kemal 8 Ekim 1925 tarihinde Cumhuriyet Savcılarına seslendi.
Tam 100 yıl önce 100 yılın yolsuzluk ve hırsızlarını ortaya çıkaran mücadelesine kararlılıkla devam eden Akın Gürlek'e yaptı bu konuşmayı sanki.
Büyük Atatürk;
"Savcılık, karar değil, dava makamıdır. Türkiye Cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur. Cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez. En güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan Cumhuriyet Savcılarıdır. Kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamalı…
Cumhuriyet savcıları kimsesizlerin kimsesidir. Nokta!