BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 31 Mart 2020

Quo Vadis Dünya

NEREYE GİDİYORSUN DÜNYA (QUO VADIS) İNSANLIK II. Dünya Savaşı'ndan beri yaşanan en büyük felaketle yüzleşiyor. Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlık, sefalet, cehalet kol geziyordu. Böyle bir dünya uzun süre kalamazdı.
Virüs sınıf ve sınır tanımıyor.
Coronvirüs'ün 'kapitalist' veya 'sosyalist' devlet uygulamalarıyla ilgisi yok.
Hedefinde insan var. Sınırları, sınıfları takmadan insanları hedefliyor. Virüs ölümlerden, şaşkına dönen devletlerden besleniyor. Yarattığı kırılmalar ile tarihin akışını değiştirmeyi tetiklıyor.
Geçen 200 yüzyıl boyunca işgallerle, katliamlarla, kar hırsıyla, sömürülerle, içi olmayan DEMOKRASİ-İNSAN HAKLARI hikâyeleriyle, dünyamızı mahvederek geldi. Virüsle çöktü BATI MEDENİYETİ. ARTIK DÜNYADA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK. Şu anda dünyayı sarsmaya başlayan Coronavirüs sonrası uluslararası sistemin güç yapısı değişecek, bunun küresel ölçekte hem siyasi hem de ekonomik sonuçları olacak.
Tarih boyunca yaşanan doğal afetler ve salgın hastalıkların ardından en fazla büyük güçlerin etkilendiği görüldü.
Virüs tehlikesinden zengin veya fakir herkes etkileniyor veya etkilenecek.
Birçok üst düzey politikacı ve liderin de virüs etkisinde kaldığı bir ortamda kimse güvende değil.
Değerlerini yitiren ve krizler karşısında etkisiz kalan sistemler sorgulanacak gözüküyor. Gelinen noktada kurulan sistemlerin ve birlikteliklerin yeniden sorgulandığı görülüyor. Mevcut adaletsiz sistemlerin krizle birlikte yetersizlikleri ve bir işe yaramadıkları ortaya çıktı.
Üçüncü dünya savaşı sonrasının YENİ DÜNYA DÜZENİ NASIL OLACAK? Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başk. Yar. E. Tümgeneral Güray Alpar, gelişmeleri değerlendirdi: Küresel güç ABD kıvranıyor, Bir araya gelme felsefesi üzerine kurulan Avrupa Birliği ülkelerinin birbirine sınırlarını kapattığı da görüldü. Batı kendi yarattığı değerleri kendi eliyle yok etti. Kriz sonrası hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve ittifaklar ile kurulan uluslararası organizasyonların yeniden sorgulanacağı kesin görülüyor.
Virüsün etkisine en fazla maruz kalanlar diğerleriyle en fazla etkileşime girenler.
Küresel olma; "Karşılıklı bütünleşme ve dünyaya dâhil olma sürecinde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan bireylerin, toplumların ve devletlerin arasındaki iletişimin ve etkileşimin artması ve karşılıklı bağımlı hale gelinmesi" olarak ifade ediliyordu. Bu bağımlılık giderek arttığından, salgın hastalıklar da kısa sürede yayılmaya başladı. Bir anlamda küreselleşme "katı olan her şey buharlaşıyor" metaforu kullanılarak tarif edilmişti.
Küresel çağda insanların, malların, bilginin ve mekânın hareketi bir sıvının akışı gibi kolaylaşmış, hatta daha da ileri giderek gazlaşma halini almıştı. Bu ortam içerisinde her şeyin buharlaşması, kutsal olanların dünyevileşmesi, kavramların içinin boşalması da söz konusuydu.
Bu nokta her şeyi acımasızlaştırdı ve bu arada değerleri bitirdi. Değerlerini yitiren ve krizler karşısında etkisiz kalan sistemler sorgulanacak gözüküyor.' Bu kriz yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Hiç şüphe yok ki, kriz eninde sonunda düşüşe geçecek ve zamanla etkisini kaybedecek. Ancak bu kriz ortamında; bencil, adaletsiz ve sahip olduğu değerlere ters düşen sistemler yok olup giderken, tam tersi adalet prensibinden şaşmayarak; paylaşımcı, birbirine destek olan, değerlerini korumuş toplum ve sistemler ayakta kalmış olarak yeni bir döneme önderlik edecek'' SONUÇ: Coronavirüs sonrası dünyaya seslenen adalet, ahlak, vicdan temelinde yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğu gerçeğiyle karşı karşıya DÜNYA.
Köhnemiş Batı'nın kurguladığı YENİ DÜNYA PROJESİ'nin karşısında İSLAMİYET DÜNYAYA ADALET-AHLAK- EŞİTLİK -İNSANLIK getirme şansına ve Haçlı-Siyonistlerin Coronavirüs sonrası ortaya koyacakları düzene meydan okuyacak derınliğe sahıptır. Batı'ya iman edenler, beyinlerini, ruhlarını emperyalist/ kapitalist BATI DÜNYASINA satanlar şunu çok iyi bilmeliler, GELECEK TÜRK-İSLAM MEDENİYETİ'NDE.