BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Mart 2013

Ortak ses ve vicdanlar

İçinde bulunduğumuz Mart ayında meydana gelen iki önemli olayın, tarihimizde ve kalbimizde ayrı bir yeri vardır.
Bunlar; Çanakkale Zaferi ve bu zaferi taçlandıran İstiklal Marşı'nın kabulüdür.
İki tarihi olay, vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un kaleminde, Türkiye topraklarında yaşayan insanlarımızın, ortak Ruhu'na işaret etmektedir.
Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı, TBMM'nin 12 Mart 1921 tarihindeki toplantısında okunduğunda, Türkiye topraklarında nefes alan yurttaşlarımızın ortak ses ve vicdanların temsilcisi olarak büyük bir coşkuyla kabul edildi.
Milli mücadele ruhu, vatan sevgisi ve istiklal aşkı, en veciz ifadesini İstiklal Marşımızın mısralarında buldu.

Barış süreci
İstiklal Marşımızın kabulünün 92. yıldönümünün, Türkiye topraklarında, birlik ve beraberlik yolunda yürüyen tüm yurttaşlarımızın barış ve kardeşlik zemininde önemli adımların atıldığı bir sürece gelmesi çok anlamlıdır.
Milli birlik ve beraberlik idealimizi en güzel biçimiyle vurgulayan İstiklal Marşı'nın bir mutabakat belgesi niteliği, Türkiye topraklarını vatan bilen yurttaşlarımıza doğru yolu göstermektedir.
Bir tarihi fırsatı yakalamış durumdayız.

Şiirleri yaratan atmosfer
Mehmet Akif Ersoy,
İstiklal Marşını nasıl yazdı?
Milli Kurtuluş savaşı sürüyordu. Çanakkale'de büyük bir kahramanlık göstererek imanı ve cesaretini bütün dünyaya kanıtlayan mehmetçik'i şevklendirecek bir istiklal marşı yazılması için yarışma açıldı.
Kazanana 500 lira ödül verilecekti.
Mehmet Akif, 500 liralık mükâfat konusunda hassas olduğu için katılmamıştı.
En büyük korkusu para için yazdığının düşünülmesiydi. İkna edilince, şiiri yazdı.
Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif Bey'in şiirini büyük bir heyecanla okudu.
Ve 12 Mart 1921 tarihli TBMM oturumunda milli mücadelenin ruhunu ifade eden bu şiir oybirliği ile kabul edildi.

Sonuç:

Bu şiir bir mücadelenin, bir ruhun, bir tarihin hatta bir medeniyetin özüydü.
İstiklal Marşı resmen kabul edildikten sonra Mehmet Akif'in kaldığı Tacettin dergâhı tebrike gelenlerle doldu, taştı.
Marş için konulan ödülü M. Akif kırgınlığa sebep olmamak için aldı ve Darül'mesai isimli derneğe bağışladı.
Vatan şairi Mehmet Akif, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin" diyerek hakkın rahmetine kavuştu.