Samsun heyelan faciası! Bir aile yok oldu: Sanıklar hakim karşısında
Samsun’da heyelan sonrası dağdan kopan kaya parçaları akaryakıt istasyonunun oto yıkama kısmına düştü. Eşi ve iki kızını kaybeden anne Çiğdem Kaya, duruşmada gözyaşları içinde adalet talep etti. Anne Kaya, “O gün 4 cenaze çıktı ama biri hala yaşıyor' sözlerini söyledi. Sanıkların yargılanmasına Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
Samsun'un Canik ilçesinde akaryakıt istasyonunda arabasını yıkamak isteyen baba ile 2 kızının heyelan nedeniyle ölmesine ilişkin istasyon sahibi ve mesul müdürünün yargılanmasına başlandı.
Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya müşteki Çiğdem Kaya, tutuklu sanık istasyon sahibi M.Z.G. ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan mesul müdür K.Y. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmaya katılma talebi bulunan, toprak kayması sonucu hayatını kaybeden Adem Kaya'nın annesi Nurhayat ile babası İrfan Kaya da mahkemede hazır bulundu.
Mahkeme başkanı duruşmaya yazılı savunma sunan tutuklu sanık M.Z.G'nin savunmasını okudu.
"EMNİYETE GİTTİM TESLİM OLDUM"
M.Z.G. savunmasında yaşanan olaydan dolayı çok üzgün olduğunu belirterek, "Sabah İl Emniyet Müdürlüğüne avukatım ile gittim. Teslim oldum. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. İki yavrumuz ile babalarının acısını hafifletmek adına söylenecek hiçbir sözüm yok. Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Anneye ve aileye baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Maddi ve manevi her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırım. Başka türlü ben de huzurlu olamam. Olaydan sonra anne ile gelinim aracılığıyla irtibat kurmak istedim. Kendileriyle değil avukatlarıyla görüşmemizi önermiş." ifadelerine yer verdi.
Sahibi olduğu tesisin ruhsatlarının yasaya uygun şekilde alındığını ifade eden M.Z.G, tesisin belirli dönemlerde ilgili bakanlık ve kurumlarınca, TSE, Büyükşehir Belediyesi, Canik Belediyesi ve ana firma tarafından denetlendiğini kaydetti.
Mehmet Zeki Gedikli (İHA)
82 YAŞINDA OLDUĞUNU BELİRTEN SANIK TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ
Tesisin 2011 yılından olayın yaşandığı tarihe kadar faaliyette olduğunu aktaran M.Z.G, şunları kaydetti:
27 Nisan'dan itibaren de bugüne kadar kapalıdır. 4 şirketimde 100 çalışanımla 400-500 kişiyi yönetiyor, yönlendiriyorum. Bu koşullarda ayakta durmakta zorlanıyoruz. Cezaevi koşulları zor. 82 yaşındayım ve birçok hastalığım var. Kaçma şüphem yok. Tahliyemi talep ediyorum. Aileye elimden gelenin fazlasıyla yardımcı olacağım.
Tutuksuz sanık K.Y. ise olayın yaşandığı gün izinli olduğunu, haber aldığında olay yerine giderek ekiplere yardımcı olduğunu söyledi.
"ŞİFAHEN İSTASYONDAN SORUMLUYUM"
İş yerinde 15 yıldır çalıştığını anlatan K.Y, "Şifahen istasyondan sorumluyum. Bankaya para yatırıyorum. İstasyonda personeli yönetiyorum. Patronumun bilgisi dahilinde personeli alıp çıkarıyorum. Muhasebeyi tutuyorum." diye konuştu.
Mahkeme başkanının, mahkemeye sunulan iş sağlığı ve güvenliği raporunda yer alan "İstasyondaki eksiklik ve önlemler neden alınmadı?" sorusuna K.Y, "Bunlar patronumun sorumluluğundadır." yanıtını verdi.
Çiğdem Kaya (AA)
"BENİM ÇOCUKLARIMLA EŞİMİN HAYALLERİ VARDI"
Müşteki Çiğdem Kaya ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, adaletin yerini bulmasını istedi.
Mahkemeye bir anne olarak konuşmak istediğini dile getiren Kaya, "27 Nisan'da ailemle mutlu mutlu arabamızı yıkayıp dönecektik ama maalesef başımıza bu olay geldi. Yanımda evlatlarım ve eşim öldü. Seslerini duyamadım. Ben orada yardım isterken onlar can vermiş. Benim çocuklarımla eşimin hayalleri vardı. Ben de 8 aydır hastane hastane geziyorum. Kolumu kullanamıyorum. Bacaklarım aksıyor. 8 aydır benim çocuklarım o toprağın altında çürüdü." dedi.




