Akaryakıt istasyonu faciasında baba ve 2 kızı hayatını kaybetmişti! Acılı anne ilk kez konuştu
Samsun'da bir akaryakıt istasyonunda meydana gelen ve baba ile 2 kızının hayatını kaybettiği heyelan faciasının davası yarın başlıyor. Facianın tek sağ kurtulanı olan anne Çiğdem Kaya, ailesinin mezarı başında gözyaşı dökerek, 'Adalet istiyorum. Bu doğal afet değil, cinayet' dedi.
Samsun'un Canik ilçesinde, Lovelet AVM yanındaki akaryakıt istasyonunda 27 Nisan 2025 gecesi meydana gelen olayda, oto yıkama bölümünde aracını yıkayan Adem Kaya (35), kızları Açelya Mina (7) ve Ayla (5) toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatlarını kaybetmiş, anne Çiğdem Kaya (31) ise yaralı olarak kurtulmuştu.

Söz konusu davanın ilk duruşması 04 Aralık Perşembe günü Samsun 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülmeye başlanacak.
MEZAR BAŞINDA GÖZYAŞI: "BU TOPRAK KAYMASI DEĞİL, CİNAYET"
Duruşma öncesi acılı anne Çiğdem Kaya, avukatları, kayınpederi İrfan Kaya, kayınvalidesi Nurhayat Kaya ve aile fertleriyle birlikte Terme Akçay Karacalı Mahallesi'ndeki aile kabristanını ziyaret etti. Eşinin ve iki kızının mezarına çiçek bırakan Kaya, ilk kez İHA'ya konuşarak gözyaşlarıyla şunları söyledi:
"İhmalsizlik yüzünden yavrularım ve eşim toprak altında yatıyor. Bu toprak kayması değil, cinayet. Başka annelerin canı yanmasın. Çocuklarım seslerini duyamadım. Adem'in elimi tutamadım. AVM hala açık, neden? Kapatılacağı söylenmişti. Adalet istiyorum."
Yaşadığı dehşet anlarını anlatan Çiğdem Kaya, "Eşim o sabah kahvaltı hazırlamıştı. Ailece çok mutlu kahvaltı yaptık. Arkadaşı aradı, Kavak ilçesine piknik yapmaya gittik. Piknik dönüşü eşim 'aracı yıkayalım' dedi. Ben de olur dedim. Çocuklarım arabada uyuyordu. Ben aracın içinde arkadaydım. Eşim bana 'yardım eder misin' dedi.

Olur, yardım ederim dedim. Araçtan indim. Araçta çocuk kilidi kilitliydi. Bana kapıyı açtı. Paspasları çıkardım. O sırada ses duydum. Ben o sesi yukarda yol vardı, araçtan taş sıçradı zannettim. Aklımın ucundan geçmezdi oradan kayalık geleceğini. Eşime 2-3 kere söyledim ses duyuyorum, ses geliyor diye. Eşim markete girdi jeton almak için epey bir bekledi. Mutlu mutlu geldi gülümseyerek yanıma geldi. Yüzünde sadece o ifadeyi hatırlıyorum. Jetonu atıp suyu açtı. Hava çok soğuttu. Adem, ben arabaya binmek istiyorum bineyim mi dedim. Bana 'binme yardım et, tez bitirelim' dedi. Ben de araca binmedim.
Suyu tutunca üzerime geliyordu, ben kenara çekildim. Adem 'ses duyuyorum' diyerek yukarı baktı. O anda heyelan oldu. Yardım isterken çocuklarım ve eşim can vermişler haberim yok. Ben yardım isterken onlar da orada ölmüşler. Çocuklarımın sesini bile duyamadım, eşimi duyamadım. Kimin parmağı varsa Allah'a havale ediyorum.
Evlatlarından ettiler, evimi yıktılar. Uzağa taşınmak zorunda kaldım. Samsun'a bile sığdıramadılar beni. Herkese Allah'a havale ediyorum. Rabb'imin adaletine bırakıyorum. Psikolojim bozuldu, evden çıkamıyorum, çocuk görüyorum dayanamıyorum ne yapacağımı bilmiyorum" ifadelerini kullandı.


