TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler!

TAKVİM Hukukçusu okuyucularıyla bir araya geliyor. Hukukçunuz bugünkü köşesinde 'Çalışanlardan biri sürekli rapor alıyor. Sözleşmesini feshedip, işten çıkarsam tazminat öder miyim? Eşim kaba davranıyor. Boşanmak istiyorum. Bu durum yeterli olur mu? Annemin soyadını almak için dava açabilir miyim? Mahkeme kızın velayetinin babaya, erkek çocukların ise anneye verileceğine dair bazı bilgiler okudum. Bu gerçek mi? sorularını cevaplayarak okurlarımızı aydınlattı. İşte TAKVİM Hukukçunuzun 5 Mayıs 2025 tarihli yazısı...

ABONE OL
TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler!

50 kişinin çalıştığı bir şirketin sahibiyim. Çalışanlardan biri sürekli rapor alıyor. Sözleşmesini feshedip, işten çıkarsam tazminat öder miyim?
İşveren de tıpkı işçi gibi sağlık sebepleri nedeniyle iş akdini bildirimsiz olarak feshedebilir. Bunun için belli şartlar gerekmektedir. İşçi uzun süreli raporlu olursa işveren iş akdini bildirimsiz olarak feshedebilecektir. Bu imkan, kesintisiz biçimde olan raporlu olma süresinin ihbar önelini 6 hafta aşması halinde doğacaktır. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre analık izninin bitiminden sonra başlar. İşçi aralıklı sürelerle de olsa sık sık sağlık raporu alıyorsa, bu durumda da işçinin iş görme görevinden doğru bir şekilde faydalanılamayacağı için iş sözleşmesi geçerli bir sebeple feshedilebilir. Bu durumda da işveren işçinin kıdem tazminatını ödemekle yükümlüdür.

TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)

EŞİM SÖZLÜ ŞİDDET UYGULUYOR

Çok mutlu olacağımı düşünerek bir evlilik yaptım. Ancak ikinci yıldan itibaren eşim bana kaba konuşmaya başladı. Bazı zamanlarda hakaretler de oldu. Boşanma davası açmak istiyorum. Bu durum yeterli olur mu? Bu durum kabul edilemez. Aşağılayıcı sözler, kişinin haklarına uygulanan bir saldırıdır. Bu durumlar karşı tarafa boşanma davası açmak için yeterli sebepler oluştururken, kusurlu davranışa da girmektedir. Boşanmak istediğinizde ve düzelmeyecek bir tutumla karşılaştığınızda, kendinize saygınızı yitirmeye başladığınızda gerekli kararları alabilirsiniz. Dava açmanız yeterli olacaktır.

TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)

ARTIK SOYADIMI İSTEMİYORUM

Annem ve babam, ben 3 yaşındayken ayrılmış. Babamla tanışma fırsatım olmadı. Şimdi, onun soyadını taşımak beni rahatsız ediyor. Annemin soyadını almak için dava açabilir miyim?

Tabii ki böyle bir hakkınız var. Soyadı değişikliği talepleri, genel ismi ile nüfus sicilinin düzeltilmesi davaları, davayı açanın yani davacının ikametgahının bulunduğu asliye hukuk mahkemelerinde açılır. Soyadının değiştirilmesi için mahkeme 'haklı bir sebebin varlığı' kriterini aramaktadır. Sizin olayınıza benzer bir olayda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2.3.1989 tarihli 1989/1012 E. No'lu kararında, babasının soyadını taşımak istemeyen davacının hiç tanımadığı, görmediği, baba diye bilmediği ve olanak bulunduğu halde kendisi ile ilgilenmediği, görmek istemediği ve kendisini sevmediği, umursamadığı kanaatini taşıdığı kişi ile kendisini duygusal açıdan baba-oğul ilişkisi içinde görmemesi nedeniyle, onun soyadını taşımakta sıkıntı çekmesinin makul ve hayatın olağan akışı içerisinde anlayışla karşılanabilecek nedenler olduğunu belirterek, bu hususun haklı sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.

TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)TAKVİM Hukukçunuz sorularınızı yanıtlıyor! İşte tüm o merak edilenler. (Takvim Gazetesi)

VELAYET KORKUTUYOR

10 yıllık evliliği kim bitirmek ister. Bir erkek, iki de kız
çocuğumuz var. Velayet nedeniyle korkuyorum. Mahkeme kızın velayetinin babaya, erkek çocukların ise anneye verileceğine dair bazı bilgiler okudum. Bu gerçek mi?

Nereden böyle bir bilgiye ulaştığınızı bilemiyorum. Ancak kanunumuzda böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Çocukların velayetinin kime verileceği konusunda en önemli kıstas çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun yaşı küçükse, anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu kabul edilir ve çocuk anneye verilir. Tabii anne haysiyetsiz bir hayat sürüyorsa veya bir akıl hastalığı varsa veyahut da çocuğa bakmasının sakıncalı olduğu ciddi bir neden varsa, hakimin takdiri ile babaya da verilebilir. Velayet hakkını elinde bulunduran tarafın mahkemece düzenlenmiş karşı tarafla kişisel ilişki kurma tarihlerine saygı göstermesi gerekir. Birçok boşanmış çiftte çocuğu göstermemek, kaçırmak, çocuğu karşı tarafla ilgili doldurmak, çocuğa annen / baban öldü veya bizi terk etti şeklinde söylemlerde bulunmak çocuğun psikolojik gelişimi açısından zararlı olduğu gibi, velayeti elinde bulunduran tarafın velayet hakkını yitirmesine de neden olabilir.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN