Gerçek bambaşka çıktı! İşte Fatih Sultan Mehmet tablosundaki sır...

Rönesans döneminin ünlü ressamlarından Gentile Bellini'nin elinden çıkan Fatih Sultan Mehmet portresi, yıllardır sanatseverlerin ve tarih meraklılarının ilgisini çekmekteydi. Ancak son zamanlarda yapılan detaylı bir araştırma bu eserin sadece bir portre olmadığını ortaya koydu. İtalyan sanat tarihçisi Maria Pia Pedani Fabris'in çalışması eserin aslında derin simgesel anlamlar taşıdığını gözler önüne serdi.

Giriş Tarihi 06 Nisan 2024, 08:52 Güncelleme 06 Nisan 2024, 08:52
Gerçek bambaşka çıktı! İşte Fatih Sultan Mehmet tablosundaki sır...

İÇİNDEKİLER

Eserde en dikkat çekici unsurlardan biri, Fatih Sultan Mehmet'in önünde gösterişle resmedilen zafer tâkıdır. Ancak Pedani Fabris'e göre bu tâkı bir zafer simgesinden çok Venedik'teki San Zaccaria Kilisesi'nin kapısını temsil ediyor. Kilise Venedik'in en eski rahibe manastırlarından biri olup aynı zamanda dönemin siyasi ve dini gücünün sembolü.

Bellini'nin bu kapıyı seçmesi, eserin sadece bir liderin portresi olmadığını, aynı zamanda dönemin siyasi ilişkilerine dair derin bir yorum olduğunu gösteriyor.

GİZEMLİ ZAFER TÂKI

Eserdeki takın bir kapı olarak temsili Türkçede 'devlet' anlamına gelen "kapı" kelimesiyle ilginç bir bağ kuruyor. Pedani Fabris, bu kapının sultanın adaleti tesis ettiği ve ilahi koruma altında olduğu yer olduğunu belirtiyor. Bu simgesellik, Fatih'in adalet ve güç anlayışını vurguluyor.

Sultanın giydiği kürkün detayları da eserin sembolik zenginliğine katkıda bulunuyor. Fatih, genellikle resmi kıyafetlerinde lüks kürkleri tercih ederken, bu portredeki kürkün bir kurt kürkü gibi görünmesi dikkat çekici.

Bu detay Türk aşiretlerinin totem hayvanı olan kurtla olan bağlantıyı simgeliyor. Bu da eserin sadece bir liderin gücünü değil, aynı zamanda kökenlerine ve halkına olan bağını da vurguluyor.

Fatih Sultan Mehmet'in etrafındaki altı taç, başka bir çözülmesi gereken gizem. Pedani Fabris, bu taçların, yaygın kanının aksine fethedilen devletleri değil, Fatih'in atalarını temsil ettiğini öne sürüyor.

Bu detay eserin aynı zamanda bir hafıza ve tarih işlevi gördüğünü, geçmişle şimdiki zaman arasında bir köprü kurduğunu gösteriyor.