"Pandemi süreci ile birlikte evlerde geçirilen zamanın arttığını, bunun da evlerin insan üzerindeki etkisinin daha iyi anlaşılmasını sağladığını söyleyebilirim." diyen Billur Eş ev içerisinde yapılacak birkaç küçük dokunuşun yaratacağı farklılığa da, "İç mekânı daha ferah hale getiren renklerde eşyalar seçilip, küçük fakat renkli dokunuşlarla da evin sadeliğine farklı bir hava katılabilir. Bu dokunuşlar, iç mekânın canlandırması için dokuma halılar, etnik desenli işlemeler, el emeği ile yapılmış ürünler ya da hikâyesi olan aksesuarlar olabilir. Bu şekilde hem iç mekânda yaratılması amaçlanan doğal ve ferah ortamdan uzaklaşılmamış olur hem de tek tip sadelikten kaçınılarak mekâna sıcak ve anlamı olan bir hava katılmış olur." şeklindeki sözleri ile değindi.
Yaza veda ettiğimiz, sıcak havaların, yerini yavaş yavaş serin havalara bıraktığı makyajdan, kıyafete, ayakkabıdan, otomobile yeni yeni trendlerin boy gösterdiği bu günlerde, dekorasyonda da yeni trendler boy göstermeye başladı.
Kapalı alanlarda etkisi daha fazla hissedilen pandemi nedeni ile insanların daha fazla açık alanda ve doğada zaman geçirmeyi tercih ettiğini belirten Billur Eş, "Bunun etkisi ile olsa gerek, son zamanlarda insanların doğa ile yakınlaşması bizi iç mekânda bitki ve kaktüs kullanımına yönlendirdi. Böylelikle doğa ile iç mekân arasında bir bağ kurmaya teşvik etti bir anlamda." dedi.
Ünlü tasarımcı, ev, ofis gibi kapalı alanlarda geçirilen zamanın artması nedeni ile insanların yaşam alanlarında daha rahat hareket edebilecekleri, özgür davranabilecekleri mekân tasarımı arayışı içerisinde olduklarını dile getirdi. Billur Eş, minimalizm akımının hâkimiyetini de "Fazla eşya yerine daha minimal seçimlerle, iç mekânı daha geniş gösterebilecek aynalı mobilyalarla ve küçük dokunuşlarla tasarlanan iç mekân, insanlara içeride geçirecekleri zamanı daha kaliteli, huzurlu ve ferah kılmak bu senenin amaçları arasında yer alacak diyebilirim." şeklindeki sözleri ile açıkladı.
