Aşure günü ne zaman bugün mü? Bugün aşure mi yapılacak?

Aşure yapmak isteyen vatandaşlar, aşure günü ne zaman sorusuna yanıt arıyor. Aşure günü bugün mü? Muharrem ayının onuncu günü idrak edilen aşure gününde evlerde aşure pişerken ibadetler de gerçekleştiriliyor. İbadetlerini yerine getirmek ve aşure yapmak isteyen vatandaşlar, aşure günü ne zaman sorusuna yanıt arıyor. Aşure günü bugün mü? İşte yanıtı…

Giriş Tarihi 29 Ağustos 2020, 10:49 Güncelleme 29 Ağustos 2020, 10:50
Aşure günü ne zaman bugün mü? Bugün aşure mi yapılacak?

İÇİNDEKİLER

Aşure günü ne zaman? Aşure günü bugün mü? Aşure yapacak ve dağıtacak vatandaşlar 2020 aşure gününün ne zaman olduğunu merak ediyor. Yapılacak birçok ibadetin bulunduğu aşure günü Muharrem ayı içerisinde bulunuyor. Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu gününde her sene tekrarlanan ve birlik beraberlik için önemli bir gündür.

AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN 2020?

Aşure (aşura), kamerî takvime göre muharrem ayının onuncu günüdür. Bu günde tutulması tavsiye edilen oruca "aşure orucu" denir. Dini günler takviminde yer alan bilgilere göre, 2020 yılında Aşure Günü 29 Ağustos Cumartesi günü idrak edilecek.

Muharrem ayı 20 Ağustos 2020 Perşembe günü idrak edilmeye başlanacak.

AŞURE GÜNÜNDE NE OLMUŞTUR?

Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte aşure gününde gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulunur. Hz. Musa ve İsrailoğulları'nın Firavun'un zulmünden kurtulmaları, Hz. Nuh'un gemisinin Cudi dağına oturması, Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkarılması, Hz. Mûsâ'nın ve Hz. Îsâ'nın doğumları, inanışa göre aşûre gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, "Biz Mûsâ'ya sizden daha lâyıkız" diyerek Yahudilerin aşure günü tuttukları orucu, bir gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiştir.

Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edilmesi de muharremin onuncu günü gerçekleştiği için, aşûre günü aynı zamanda, İslâm tarihinde son derece acı, acıklı ve üzücü bir olayı hatırlatma özelliği de taşır.

KÜLTÜRÜMÜZDE AŞURE GELENEĞİ NASILDIR?

Kültürümüzdeki muharrem ayında ve özellikle bu ayın onuncu gününden itibaren "aşure" adı verilen bir tatlı pişirilerek dağıtılması geleneği, hayır işlemek ve gönül almak için güzel bir vesile olagelmiştir.

Bu tür uygulamalarda, -dinde bir dayanağı bulunmadığı sürece- bir matem veya kutlama niyeti ve şeklinin bulunmamasına dikkat edilmeli; İslamiyet'in daima teşvik edegeldiği hayır ve hasenat işlemek için, dinde oruç tutulması tavsiye edilen böyle bir günü iyi vesile sayma niyetinin dışına çıkılmamalıdır.

AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?

Tüm Sâmî dinlerde özel bir yere sahip görünen aşûre günü, Câhiliye Araplarınca da önemli sayılmıştır. Hatta Resûl-i Ekrem'in de peygamberlik öncesi ve sonrası dönemde bir süre bu günde oruç tuttuğuna dair rivayetlere de rastlanır. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettiği bilinen bir husustur (Buhârî, "Savm", 69; Müslim, "Sıyâm", 134; Tirmizî, "Savm", 50; Müsned, VI, 29-30).

Sağlam belgelere dayanmamakla birlikte bugünde gerçekleştiğine inanılan birtakım olaylar bulunmaktadır. Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları'nın Firavun'un zulmünden kurtulmaları, Hz. Nûh'un gemisinin Cudi dağına oturması, Hz. Âdem'in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Yûnus'un balığın karnından çıkarılması, Hz. Mûsâ'nın ve Hz. Îsâ'nın doğumları, inanışa göre aşûre gününde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber, "Biz Mûsâ'ya sizden daha lâyıkız" (Müslim, "Sıyâm", 202; İbn Mâce, "Sıyâm", 31) diyerek Yahudilerin aşûre günü tuttukları orucu, bir gün öncesi veya sonrasıyla tutmayı tavsiye etmiştir.