Ulaştırma Bakanlığı'nın boğazlar araştırması Kanal İstanbul'un gerekliliğini gözler önüne serdi!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türk boğazlarında gemi trafiği ile ilgili çok çarpıcı bir infografi paylaştı. Bakanlığın paylaşımına göre, Türk boğazlarında son yıllarda gemi geçiş sayılarında görece olarak düşüş görülürken, artan gemi tonaj ve büyüklükleriyle taşınan yük miktarındaki artış nedeniyle gemi trafiğinin oluşturduğu riskler her geçen gün daha da yükseliyor. Bu durum da Kanal İstanbul’un ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Twitter hesabından "Dünya Deniz Ticaretinde İstanbul" konulu infografik paylaşıldı.
İnfografikte, Türk boğazlarındaki gemi trafiğine ve oluşturduğu risklere işaret edildi.
Buna göre, Ocak 2018 itibarıyla dünyada 80 trilyon doları aşan gayrisafi yurt içi hasıla toplamının 25-30 trilyon dolarlık kısmı deniz ticaretinden sağlanıyor.
Global ticaret hacminin yüzde 85'i denizler yoluyla taşınıyor. Bu oran petrol ve petrol ürünlerinde yüzde 97'ye ulaştı. Dünya deniz ulaştırmasının yüzde 25'i Türkiye'nin yer aldığı Akdeniz havzasında gerçekleşiyor.

Bu büyüklükler, Türk boğazları ile Türk deniz yetki alanlarındaki yoğun gemi trafiğini ve beraberinde artan seyir emniyetiyle can, mal, deniz ve çevre güvenliği risklerini ifade etmesi bakımından önemli bulunuyor.
Türk boğazlarını teşkil eden Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı özelinde bakıldığında, coğrafi konumu itibarıyla Karadeniz ve buraya kıyısı olan ülkelerin açık denizlere tek çıkış kapısı olması nedeniyle buraların jeopolitik önemi çok büyük.

Özellikle Hazar ve Orta Asya petrollerinin dünya pazarına çıkış koridoru olması ve gelişen ekonomileriyle dünya ticaret hacminden aldığı payın arttığı Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin yarattığı ticari hareketlilik göz önüne alındığında, Türk boğazları ve dolayısıyla İstanbul Boğazı'nın maruz kaldığı gemi trafiğinin beraberinde getirdiği risklerin değerlendirilmesi önem arz ediyor.

