Aşure günü ne zaman başlayacak ve bitecek? Yarın aşure günü mü? İşte Diyanet Aşure gününe dair bilgiler

Müslümanlar tarafından heyecanla beklenen Muharrem ayının gelmesiyle birlikte aşure günü hakkında detaylar araştırılmaya başlandı. Bu kapsamda arama motorlarında Aşure günü ne zaman başlayacak ve bitecek sorusu merakla araştırılan soruların başında bulunuyor. Peki, Aşure günü yarın mı? İşte Diyanet İşleri Başkanlığı Aşure gününe dair bilgiler...

Giriş Tarihi 08 Eylül 2019, 14:07 Güncelleme 08 Eylül 2019, 14:07
Aşure günü ne zaman başlayacak ve bitecek? Yarın aşure günü mü? İşte Diyanet Aşure gününe dair bilgiler

İÇİNDEKİLER

Aşure günü ne zaman başlayacak? Milyonlarca vatandaş bu soruya arama motorlarında yanıt arıyor. Muharrem ayının 10. günü Aşure günü olarak idrak edilir. Aşure, birlik ve beraberliğin, paylaşma ve dayanışmanın simgesidir. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Aşure gününe dair verdiği bilgiler ve Aşure gününe dair detaylar...

AŞURE GÜNÜNE ZAMAN?

Aşure günü 2019 yılında 9 Eylül Pazartesi günü idrak edilecek.

Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu ayın onuncu gününe "Aşure Günü" denilmiştir. Hz. Muhammed (S.A.V.) bu aya değer vermiş ve; "Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem Ayı'nda tutulan aşure orucudur" buyurmuştur.

AŞURE GÜNÜ HAKKINDA

İşte Diyanet'in resmi internet adresinden alınan bilgilere göre Aşure Günü:

"Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:

"Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…" (Müslim, "Sıyâm", 202)

"Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah'tan umarım." (Tirmizî, "Savm", 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte... Allah Rasulü Medine'ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş... (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)

Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı da, aynı zamanda Hz. Peygamber (sav)'in torunu Hz. Hüseyin'in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70'den fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela'da şehid edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela'da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıkla karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.

Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; "farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları", "birlik" gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir."