'Gazeteciler fişlendi' iftirasına SETA'dan cevap: Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz

BBC, Euronews, VOA gibi haber ağlarının, en kritik zamanlarda Türkiye’yi nasıl hedef aldığını SETA ifşa etti. Hazımsız yerli işbirlikçileri ise “Gazeteciler fişlendi” yalanıyla gerçekleri çarpıtmaya çalıştı. Fakat bazı kesimler yayınlanan bu rapordan rahatsız oldu. Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar bu , raporu eleştiren veya çarpıtan kişilerin raporu iyi bir şekilde okumadığını söyleyerek, raporda yer alan isimlere ait bilgilerin açık kaynaklardan elde edildiğini ve herkesin ulaşabileceği bilgiler olduğunu ifade etti. Ayrıca Takvim gazetesi yazarı Çağlar, bugünkü köşesinde, "Saldırıyorlar çünkü sobelendiler. Yaptıklarının gazetecilik olmadığının açık seçik gösterilmesinden rahatsız oldular. Kendi çapında saygınlığı olan uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarının marjinal ideolojilerce esir alındığının gösterilmesi hoşlarına gitmedi. Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz!" diye yazdı.

Giriş Tarihi 08 Temmuz 2019, 14:47 Güncelleme 08 Temmuz 2019, 15:02
’Gazeteciler fişlendi’ iftirasına SETA’dan cevap: Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz

İÇİNDEKİLER

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), gerçek dışı haberlerle Türkiye ve dünya kamuoyunu etkilemeye çalışarak Türkiye'ye operasyon çeken, algı operasyonlarına imza atan uluslararası basın yayın organlarını, bir raporla deşifre etti. Raporda, Türkiye güçlendikçe uluslararası medyanın ülkemize ilgisinin arttığı, dünyanın önde gelen medya kuruluşlarının Türkiye aleyhtarı haberleri artırdığı vurgulandı. Raporda, Gezi Parkı eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, yabancı basının Türkiye'deki hükümet karşıtı medya organlarıyla iş birliği yaptığı vurgulandı. Paylaşımlarında sık sık Sabah, Daily Sabah ve Yeni Şafak'ın haberlerine 'yalan haber' yaftası yapıştıran bu gazetecilerin, Cumhuriyet, Bir-Gün ve T24 gibi yayın organlarının haberlerini ise tarafsız gibi gösterip, İngilizceye çevirerek dolaşıma soktukları ifade edildi.



İSMAİL ÇAĞLAR: RAPORDA YER ALAN İSİMLERE AİT BİLGİLER AÇIK KAYNAKLARDAN ALINMIŞTIR
Raporda yer alan gazetecilerin isimleri ve bilgiler hakkında yapılan asılsız iddialara yönelik açıklamalarda bulunan SETA Toplum ve Medya Araştrmaları Direktörü İsmail Çağlar şu açıklamaları yaptı:

"Fişleme olduğunu iddia eden kişiler bu raporu okumamıştır. Fişleme için, ortada olmayan, gizli olan bilgileri ortay çıkardığınızda veya kişisel gizli olan bilgilerin olması lazım. Fakat raporda sadece mesleki alanlardaki haberlerle ilgili açıklamalar var. Kişisel bilgiler yok. İnancı, sosyal çevresi, ailesi bunlarla ilgili hiçbir bilgi yok. Bu yönden bir fişleme olduğunu söyleyemeyiz. Bu bilgiler zaten açık kaynaklı bilgiler. Adı geçen gazetecilere ait olan bilgiler de açık kaynaklı, kendi yazdıkları çerçevesinde bilgiler var. Profillerindeki yazılar veya bilgiler mevcut. Bu konuda fişleme demek yanlış olur. Bu sadece bir profil çalışmasıdır. Ayrıca bu tarz çalışmalar dünyada ilk değil. Dünyada sayısız örneği olan bir iş."

SİZİ RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ!
Takvim gazetesi yazarı İsmail Çağlar bugünkü, "Sobe" başlıklı köşe yazısında da "Gazeteciler fişlendi" yalanına yer verdi.

İşte Çağlar'ın yazısı:

BBC Türkçe, Deutche Welle, Amerika'nın Sesi, Independent, Rus Sputnik Ajansı, Euronews, Çin CRI... Ülkemizde ofisi olan ve Türkçe yayın yapan belli başlı medya kuruluşları. Türkiye'nin de başka ülkelerde ve dillerde yayın yapan kamu ve özel yayıncıları var.
Aslında hepsinin amacı aynı. Etki oluşturmak istiyorlar. Kendi ülkeleriyle alakalı gelişmeleri başka dilleri konuşan takipçilerine aktarmak, böylece haberleri kendi perspektiflerinden sunmak istiyorlar.
Ve tabii faaliyet gösterdikleri ülkede etkili olmak istiyorlar. Yoksa kara kaşımız kara gözümüz kimsenin umurunda değil!
Ve bunu yapmaya hakları var.
Kanunlar çerçevesinde herkes yayın yapabilir. Türkiye de yabancı medya kuruluşlarının Türkiye'de faaliyet göstermesine izin veriyor.
Türk gazetecileri çalıştırabiliyorlar veya yabancı uyruklu gazeteciler gerekli izinleri alarak Türkiye'de çalışabiliyorlar.
Bizim de bu etki oluşturma işini nasıl yaptıklarını merak etmeye, soru sormaya ve ulaştığımız cevapları başkaları ile paylaşmaya hakkımız var. SETA benim de yazarları arasında olduğum Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları başlıklı bir çalışma yayınlayarak bu işi yaptı. Merak ettik; acaba bu medya kuruluşları 15 Temmuz darbe girişimi dahil yakın zamanda Türkiye'nin başına gelen olayları nasıl haberleştirmiş.
Dikkatimizi çekti; bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin önemli bir kısmı daha önce BirGün, Evrensel, Sol gibi marjinal gazetelerde çalışmış.
Soru sorduk; acaba bu medya kuruluşları ve gazeteciler Türkiye'yi hedef alan bir terör saldırısından sonra taziyelerini paylaşıp, terör örgütünü lanetlemişler mi?
Karşımıza çıkan tablo ise şuydu; çok sesli ve tarafsız habercilik yaptığını iddia eden bu medya kuruluşlarının önemli bir kısmı marjinal bir Türkiye karşıtlığı içerisinde. Aralarında işini yapan gazeteciler de var ama hiç de az olmayan sayıda gazeteci ise başka işler peşinde. Tüm bu bulguları raporumuzda paylaştık. Tahmin ettiğimiz üzere yoğun bir tepki aldık. Destek ve teşekkürlerini ifade edenler oldu. Makul eleştirilerini dile getirenler oldu. Ama hepsinden fazla saldırıya maruz kaldık. Her zamanki gibi üste çıkmaya çalıştılar.
Gazetecileri fişlemişsiniz dediler.
Oysa biz kimse hakkında gizli bilgi toplamadık. Kamuya açık bilgileri, çoğunlukla adı geçen gazetecilerin kendi hazırladıkları özgeçmişinden topladık. Saldırıyorlar çünkü sobelendiler. Yaptıklarının gazetecilik olmadığının açık seçik gösterilmesinden rahatsız oldular.
Kendi çapında saygınlığı olan uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantılarının marjinal ideolojilerce esir alındığının gösterilmesi hoşlarına gitmedi.

Sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz!

YAZI İÇİN TIKLAYIN