Diyanet cuma hutbesini yayımladı mı? 7 Eylül 2018 Cuma hutbesi

Bir cuma daha geldi. Müslümanlar kutsal olarak kabul ettikleri Cuma günü için araştırma yapmaya başladı. Bu cuma günü de her cuma olduğu gibi milyonlarca Müslüman erkek camilere akın ederek cuma namazını kılacak. Peki ama 7 Eylül 2018 Cuma günü Cuma hutbesi belli oldu mu? Diyanet Cuma hutbesini yayımladı mı? 7 Eylül  2018 Cuma hutbesi yayımlandı mı? İşte 7 Eylül  2018 Cuma hutbesi...

Giriş Tarihi 07 Eylül 2018, 00:00 Güncelleme 07 Eylül 2018, 03:21
Diyanet cuma hutbesini yayımladı mı? 7 Eylül 2018 Cuma hutbesi

İÇİNDEKİLER

Milyonlarca Müslüman'ın ibadetlerini yapmak için camilere akın edeceği bir cuma daha geldi. 2018 yılının Eylül ayının ilk cuması olan 7 Eylül Cuma günü için hazırlanan Cuma Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı 7 Eylül 2018 Cuma Hutbesini yayımladı. 7 Eylül 2018 Cuma günü yayımlanan Cuma Hutbesi'nin ana başlığı "Hicret" olarak belirlendi. İşte 7 Eylül 2018 Cuma hutbesi...

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Cenâb-ı Hakk'ın lütuf ve inayetiyle önümüzdeki Salı Muharrem ayının ilk gününe ulaşmış, hicrî 1440 yılını yaşamaya başlamış olacağız. Hicretin yıldönümü olan bu başlangıcın, milletimize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

Muhterem Müslümanlar!
İslâm tarihinin bu şerefli yolculuğu, keyfi bir göçü değil, hakkın ve hakikatin yeryüzüne hâkim olması için imkân arayışını simgeler. Hicret; Allah'a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Hicret; Allah'ın rızası, insanlığın huzur ve barışı için sahip olduğu her şeyden vazgeçen fedakâr bir muhacirin, kendisine kucak açan cömert bir ensara kavuşmasıdır.

Kur'an-ı Kerim'de bu zahmetli ve bereketli yolculuğun kardeş kıldığı muhacir ve ensar şöyle müjdelenir: "İslâm'ı ilk önce kabul eden muhacirler ve ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır…"

Kıymetli Kardeşlerim!
Hicret, Asr-ı Saadet'te yaşanmış ve bitmiş bir hadise değildir. Bugün de nice Müslüman, yurdundan ve yuvasından gözyaşları ile ayrılarak yollara düşmekte; kendisine ensarlık yapacak iyilik timsali insanlara sığınmaktadır. Bizlere düşen ise, hicretin yıldönümünde bu gerçeği bir defa daha hatırlayarak zulmün ve adaletsizliğin sona ermesi için gayret göstermektir.

Ayrıca hicret, her türlü fenalığı arkasında bırakarak, kötülükten uzaklaşarak iyiliğe ve hayra doğru adım atmaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) hicretin bu manevi boyutuna şöyle işaret etmektedir: "Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kişidir. Muhacir ise, Allah'ın yasaklarını terk eden kimsedir."

Aziz Müminler!
Hicrette asıl olan samimiyettir, halis niyettir. Hicretin mayası, Allah'a bağlılık ve Resûlullah'a olan muhabbettir. Mümin, arkasında bıraktığı acı günlere rağmen iman ve umutla hayata tutunduğu zaman muhacir olur. Muhacir de harama sırtını dönüp ısrarla helâlin izini sürdüğü zaman hicretin manasını keşfeder.



Muhterem Müslümanlar!
Yeni bir hicrî yıla girerken Müslümana yaraşan, geçmişin muhasebesini yaparak geleceği tanzim etmektir. İsyandan itaate, günahtan tövbeye, gösterişten tevazua, ayrılıktan vahdete, düşmanlıktan kardeşliğe, cehaletten ilme, kötülükten iyiliğe hicret etmektir.

Geliniz! Hicreti andığımız bu mübarek cuma vaktinde, zalimlerin zulmünden kaçarak yurdunu, yuvasını terk etmek zorunda kalan muhacir kardeşlerimize ensar olalım. Hayat yolculuğumuzu kâmil bir iman, salih bir amel ve güzel bir ahlakla mamur etmeye bir daha niyet edelim. Yönümüz, yolumuz, hicretimiz daima Allah'a ve Resûlüne olsun.