"HEDEFİMİZ KUSURSUZ DENETİM YAPILMASI"
Doç. Dr. Toker Ergüder – Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar İle Mücadele ve Yaşam Boyu Sağlık Programı Koordinatörü
"Nargile kullanımı, bilinenin aksine kanser ve başka birçok hastalığa yol açan yüzlerce zehirli madde içerir. Her nargile içiminde yaklaşık 10 gr tütün ve 1.5 parça kömür kullanılır. Tütünün kömür ile yakılması sonucunda akciğerlere 2.94 mg nikotin,802 mg katran ve 145 mg karbon monoksit çekilir. Bu miktar yaklaşık 80-100 adet sigaraya eşdeğerdir. Ayrıca içe çekilen nargile dumanı birinci dereceden yüksek miktar kanserojen madde olarak tanımlanan; arsenik, berilyum ve kromium gibi ağır metaller içermektedir. Bu kanserojen maddeler özellikle akciğer kanseri, diş eti hastalıkları, düşük doğum ağırlıklı bebek doğumları ve lösemiye neden olur. Nargile kullanımının bir diğer zararlı etkisi de ağızlıkların ve hortumların birden fazla kişi tarafından kullanılıp paylaşılması nedeniyle başta verem olmak üzere çok sayıda hastalığın bulaşmasına yol açmasıdır. Türkiye, kapalı alanlarda ve 18 yaş altı gençlere nargile ürünleri sunulmasını yasaklamış ve dünyada nargile şişelerine resimli sağlık uyarılarının konulmasıyla ilgili yasal düzenleme yapan ilk ülke olmuştur. Ancak başta büyük şehirler olmak üzere uygulamada hala ciddi sıkıntılar var. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) olarak hedefimiz 4207 sayılı kanunun nargile ile ilgili maddelerinin tam olarak uygulanması, kapalı alanlarda nargile sunumunun yasaklanması, 18 yaş altına verilmemesi, resimli sağlık uyarılarının nargile şişelerine konulması ve iyi bir denetim mekanizmasıdır. 2017 yılında 3 büyük ilde yaptığımız bir araştırmada, nargile kafelerin yüzde 94.7' sinin kapalı alanlarında sigara, yüzde 89.3'ünde nargile içildiğini saptadık. Aynı araştırmada kapalı nargile mekanlarının sadece yüzde 28'inde "Burada sigara veya nargile içilmez!" uyarısının olduğunu gördük. Oysa adı nargile kafe bile olsa kapalı bir mekanda sigara ve nargile içilmesi kanunen yasak. Bu nedenle nargile içilecekse bunun açık havada yapılması gerekiyor."
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Erol Sezer
"NİKOTİN BAĞIMLILIĞI YARATIP SİGARAYA YÖNLENDİRİYOR"
Günümüzün nargile salgını, adına "maassel" veya "aromatik nargile" tütünü denen yeni bir nargile ürününe dayalı olup Ortadoğu ülkelerinde 1990'lı yıllarda başlayarak, Dünyayı ve Türkiye'yi de hızla içine aldı. Bu ürün, tütünün yanı sıra şeker melası, meyva özleri ve gliserin gibi tad, koku ve kolay solunabilirlik sağlayan katkı maddeleri içerir. Alkolün pekiştirici maddesi olan asetaldehit nargilede de bulunur. Asetaldehitin nikotin ile etkileşimi tütün (nikotin) bağımlılığını kolaylaştırır. Nargile, bağımlılık yapıcı özelliği yüksek, içimi kolaylaştırılmış, sigara kadar zehirli bir üründür. Bu yönüyle sigaranın neden olduğu tüm hastalıklara neden olabilir. Bunların arasında nikotin bağımlılığı, kanser, kalp ve akciğer hastalıkları, DNA hasarı ile sigaranın yol açtığı kırktan fazla hastalık sayılabilir.
"DUMANINDA SİGARADAN FAZLA TOKSİK MADDE VAR"
Bir aromatik nargile oturumunda içe çekilen duman miktarı bir sigaradan içe çekilen duman miktarından çok daha yüksektir. Nargileden solunan duman, sigara dumanına göre, CO, ağır metaller, polisiklik aromatik hidrokarbonlar, uçucu aldehitler gibi bir çok toksik maddeyi çok daha fazla içermektedir. Nargile kömürünün dumanı bile bu zehirli maddelerin bir kısmı için önemli bir kaynaktır.
SİGARA İÇMEYEN GENÇLER NARGİLEYLE ZEHİRLENİYOR
Türkiye'de gençler arasında nargile deneme ve kullanma oranları yüksektir. Sigaraya başlamamış gençler, kafelerin yarattığı sosyal ortamda nargileyi deneyerek nikotin bağımlılığı geliştirmekteler. Bu şekilde nikotin bağımlısı olup kafeye gittiklerinde nargile kullanmayı sürdürürken, geliştirdikleri nikotin bağımlılığı nedeniyle sigaraya başlamakta ve sigara bağımlısı gençlere dönüşmektedirler. Kafelerle ilgili gözlenebilir bazı özellikler (Yarı açık yarı kapalı sigara içilebilir alanlar yaratılması, üniversite etrafının nargile kafelerle dolması vb) üniversite gençlerini hedef alan ve tütün salgınını destekleyici etki yapan yeni bir nargile işinin ve kültürünün oluşturulduğunu düşündürmektedir.
Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk
"EKLENEN AROMATİK MADDELER, İÇİMİ KOLAYLAŞTIRIYOR"
"Nargile, son yıllarda hızla yayılan ve ülkemizi de etkileyen küresel bir halk sağlığı problemi oldu. Bu salgının yayılmasında nargile içimini kolaylaştırmak için eklenen aromatik katkı maddeleri çok etkili. Bu özellikle gençleri hedef alıyor. Kamuoyu sigaranın hastalık yapıcı ve öldürücü etkilerini çok iyi bilmesine karşın nargilenin benzer sonuçlarıyla ilgili farkındalığı çok düşük. Oysa nargile de bir tütün ürünüdür ve bütün tütün ürünleri gibi kanser, kalp - damar, solunum yolu hastalıkları gibi pek çok ölümcül hastalığa neden olur. 2014 yılında hazırladığımız kamu spotları öncesi ve sonrasında yaptığımız araştırmaya göre nargilenin sağlığa zararlı olduğunu düşünenlerin oranı toplam grupta yüzde 72 iken hazırladığımız spotların yayınından sonra yüzde 88'e çıkmıştır. TÜİK 2016 verilerine göre Türkiye'de 83.100 kişiyi sigara ve diğer tütün ürünlerinden dolayı kaybettik. Bunun yanında pasif etkilenmeden doğan hastalık ve zararlar ayrı acı veriyor. Kapalı alanlarda tütün ürünleri kullanımı yasağı toplumsal açıdan çok önemli bir kazanım. Yasaların uygulanmasını sağlamak ise hepimizin vatandaşlık görevi. Yeşilay olarak denetim mekanizmasının içine toplumu da katabilmek amacıyla Sağlık Bakanlığı ile Birlikte 'Yeşil Dedektör' uygulamasını geliştirdik. Yasaların uygulanmasını sağlamak ve sağlığımızı korumak için medya ve kamuoyu desteği oldukça önemli. Nargilenin zararından toplumumuzu korumak için yaptığımız çalışmalara, kamuoyu farkındalığının artması ile daha etkin ve güçlü bir şekilde devam edeceğiz."