Erdoğan'ın yüzüne telefonu kapattı

Nezihe teyzenin en büyük isteği Tayyip Erdoğan'la tanışmak. Bu fırsat bir kez eline geçmiş ama farkında olmadan telefonu yüzüne kapatmış.

Giriş Tarihi 16 Ocak 2011, 00:00 Güncelleme 19 Ocak 2011, 10:55
Erdoğan’ın yüzüne telefonu kapattı

İÇİNDEKİLER

Genç siyasetçilerden oluşan altyapısıyla bilinen AK Parti'de, ezber bozan bir şahsiyet ve tüm mahallenin 'Neniş Annesi' 75 yaşındaki Nezihe Altay.

Mahallelinin Neniş annesi o. Gece gündüz durmak bilmeden çalışıyor, çalmadık kapı, yardım etmedik insan bırakmıyor. Zaten siyaseti de insanlara yardım etme imkânı tanıdığından seviyor.

75 yaşındaki Nezihe Altay'ın küçük dünyası yaşıtlarına göre biraz farklı dönüyor. Teyzemiz Çekmeköy Ekşioğlu Mahallesi'nin, AK Parti Kadın Kolları başkanı. Yaşını girişte hemen vermemize bozulacağı kesin! Çünkü o "Hissettiğim yaştayım." diyenlerden. Çalışmalarına bakılırsa epey de genç hissediyor. Güne güzel bir kahvaltıyla başlıyor, ardından alıyor eline ajandasını, teşkilat defterini, günlük planlarını yapıyor.

Haftanın iki günü programı belli: Perşembe günü yirmi beş kadından oluşan arkadaş grubuyla toplantıda. Çarşamba günleriyse ilçe başkanlığına gidiyor, hafta boyunca yaptıklarını anlatıyor, gündemi dinliyor. Toplantılar konusunda hayli titiz. Hiçbirini kaçırmadığı gibi, başlama saatinden neredeyse bir saat önce orada oluyor. Tabii onun varlığından AK Parti Çekmeköy teşkilatı da, mahalle halkı da oldukça memnun. Mahallede hasta, fakir, engelli, yardıma muhtaç kim varsa tanıyor, yardımları kendi elleriyle ulaştırıyor.

Ölene kadar çalışacağım

Nezihe teyze, 1936'da Kastamonu'da doğmuş. 17 yaşında evlenip İstanbul Fındıkzade'ye gelmiş. Üç çocuğu var. Kızlarından biri Haydarpaşa Devlet Demiryolları'ndan emekli, diğer kızı emekli öğretmen, oğlu belediyede çalışıyor. Kendisi de kız meslek lisesi mezunu. Siyasete ilgisi evvelden. Daha önce 8 yıl ANAP'ta çalışmış. Kurulduğu günden beri de AK Parti'de. Geçirdiği sedef hastalığı ve geçen yıl kaybettiği eşinin rahatsızlıkları sebebiyle ara vermek zorunda kalsa da hizmet etmekten vazgeçmemiş. En ufak fırsatını bulduğunda yeniden başlamış.

Vazgeçmemesinde büyük etken teyzemizin bitmek bilmeyen enerjisi. Gençliğinden beri kıpır kıpır bir insan olduğunu söylüyor, zaten gözlemesi zor olmuyor. Röportaj esnasında ilçe başkanının geleceğini öğrendiğinde çığlığı koparacak kadar da çocuk ruhlu. En büyük derdi fakir fukarayı gözetmek. "Elimde iki makarna varsa birini olmayana vermeden duramam." diyor. Toplantılara gelmesi için özel araç, kendisine her konuda destek olan teşkilat mensuplarını da atlamıyor; "Böyle insanlarla çalışılmaz mı ya? Sağlığım müsaade ettikçe, ölene kadar çalışacağım."

Kendisinde derin izler bırakan yaşadıklarını ve partisine olan sevgisini şu sözlerle anlatıyor: "Çocukluğumda gördüğüm acılar, büyüklerime yapılan eziyetler, ekmek kuyrukları beni çok etkiledi. 11 yaşında hafız olmuş büyükannemin başörtüsünü gözümün önünde çekerek açtılar, yere yaşattı 'Başımı ört Nezihe' diye bağırdı. O gün 6-7 yaşlarındaydım. O acı bana çok keder verdi. Şimdiki Başbakanımızın insanlığa katkıları saymakla bitmez, o yüzden bu partiyi seviyorum."

Mahallelinin Neniş annesi

Mahallede Nezihe teyzeye herkes 'Neniş anne' diyor. Sebebini merak ediyoruz. Hikâyenin kahramanı kızı Şükran Hanım'ın oğlu Uğur. Şükran Hanım'ın eşi ölünce iki oğlunu Nezihe teyze büyütmüş. Uğur, dili dönmediği için ona 'Neniş annem' demeye başlamış. Bunun üzerine tüm mahallelinin 'Neniş anne'si olmuş. Resmi toplantılarda komik durumlar yaşanmış bu yüzden. O her ne kadar toplum içinde demeyin diye tembihlese de yakınlarından söyleyenler olmuş. Sonra kendisini tanımayan biri "Ay kadına memiş diyorlar, memiş mi bunun adı?" diye tepki verince Nezihe teyze meseleyi anlatmak zorunda kalmış.

Teknoloji yerine aklımı kullanıyorum

Malum devir teknoloji devri, o olmadan işler ilerlemiyor. Ancak Nezihe teyzenin teknolojiyle pek arası yok. Gözlerinden dolayı ekrana bakamıyor. Ama eski toprak ne de olsa, engel tanımıyor "Ben onu aklımla halledebiliyorum." diyor. Aklının tazeliğini ise gereksiz şeylere kullanmamasına bağlıyor. Çok daraldığı zamanlarda yardımcıları devreye giriyor. Bahsetmeden geçmeyelim, Nezihe teyzenin kendine ait bir masası, işleriyle ilgilenen sekreteri ve yardımcısı var.

Yaşı genç olsa en büyük isteği milletvekili olmak. En çok beğendiği kadın milletvekili ise Nimet Çubukçu. "Keşke yeniden kadın ve aileden sorumlu olsa da birlikte çalışsak." diyor. Kendisi yapamasa da genç kızlara şunları tavsiye ediyor: "Kadınlar siyaseti denemeli. Çünkü insanlara yardım, halka yardım. Milletvekili olmak için hem sabırlı hem dürüst olmalı, çok çalışmalılar. Çalışmadan başarı olmaz. İlla dürüst olsunlar."

Başbakan'ın telefonunu yanlışlıkla yüzüne kapatmış

Nezihe teyzenin en büyük isteği Tayyip Erdoğan'la tanışmak. Bu fırsat bir kez eline geçmiş ama farkında olmadan telefonu yüzüne kapatmış. Kendisinden dinleyelim: "Bir açılışta Bilal Erdoğan ve Binali Yıldırım'la tanışmıştım. Başbakan'la görüşmeyi çok istediğimi söyledim. Bilal Bey, isteğimi duyunca telefonla da olsa görüştürme sözü verdi. Sonra bir akşam telefon çaldı, açacağım yere farkında olmadan kapatmışım. Ertesi gün ilçede bir sağlık ocağı açılışında Belediye Başkanı Ahmet Poyraz "Nezihe teyze sen ne yaptın? Başbakan aramış yüzüne kapatmışsın telefonu." dedi. O an sanki Başbakan karşımdaymış gibi utandım. Ama ümidimi kesmedim, her gün dua ediyorum illaki bir gün tanışacağım. Yolları açık, her şey gönüllerince olsun."