
Patrice Émery Lumumba, Kongolu siyasetçi. Lumumba, Afrika ülkesi Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı olarak 1960 yılında başbakanlık makamına gelmiştir. Bir misyoner okulunda eğitim gördü ve Leopoldville (Kinşasa) ve Stanleyville'de (Kisangani) rahip ve gazeteci olarak çalıştı. 1955'te Lumumba bir sendikanın başkanı seçildi ve Belçika Liberal Partisi'ne katıldı. 1957 yılında zimmete para geçirme iddiasıyla tutuklandı ve bir yıl hapis yattı. Tahliye olduktan sonra 1958'de Kongo Ulusal Hareketi'ni kurdu. lLumumba ve Kongo Ulusal Hareketi 23 Haziran 1960'ta ilk hükûmeti kurdu. Lumumba başbakan ve Joseph Kasavubu devlet başkanı oldu.

1954'te İsviçre'de düzenlenen Dünya Kupası'na Türk Milli Takımı tarihinde ilk kez katılma başarısı gösterdi. Dünya Kupası'na katılma yolunda İspanya ile eşleşen Türkiye, ilk maçı 4-1 kaybederken, rövanşı ise 1-0 kazandı. Milli takım, 1954 Dünya Kupası'nda Batı Almanya, Macaristan ve Güney Kore'nin yer aldığı grupta mücadele etti. İlk maçında Batı Almanya'ya 4-1 mağlup olan milliler, ikinci maçında ise Güney Kore'yi 7-0 gibi farklı bir sonuçla mağlup etti. Bu sonuç, Dünya kupaları tarihinin en farklı galibiyetleri arasında yer aldı. Grupta Macaristan ile maç yapmayan milliler, aynı puana sahip oldukları için Batı Almanya ile bir kez daha karşı karşıya geldi. Türkiye, bu maçı 7-2 kaybedip, şampiyonadan elendi.

Hatice Nüzhet Gökdoğan (Prof.Dr.), Türk gökbilimci ve akademisyen. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk bilim kadınlarındandır. "Türkiye'nin ilk kadın gökbilimcisi ve ilk kadın dekanı" unvanın taşır. 1954-1956 ve 1978-1980 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Kürsüsü'nün ilk Türk Doçenti ve Fen Fakültesi kayıtlarındaki bir numaralı doktora tezinin sahibidir. Bayındırlık Bakanlarından siyasetçi Ali Mukbil Gökdoğan'ın eşi, Cumhuriyet tarihinin ilk kadın keman profesörü Gönül Gökdoğan'ın annesidir.

Refah Faciası, Birleşik Krallık'a sipariş edilmiş olan denizaltıları ve uçak filosunu teslim almakla görevli olan personeli taşıyan "Refah" şilebinin 23 Haziran 1941 tarihinde batırılması olayı. Türkiye, II. Dünya Savaşı'ndan önce Birleşik Krallık'a gemi siparişi vermiş ancak savaşın başlamasıyla teslimat gecikmişti. Türk-Alman Dostluk Paktı'nın gündeme gelmesi İngiltere'nin gemileri teslim etmesini hızlandırdı. Bunun üzerine Türkiye, gemileri teslim alacak personeli Birleşik Krallık'a göndermeye karar verdi. Heyet önce deniz yoluyla Mısır'a, oradan da hava yolu ile Birleşik Krallık'a geçecekti. Mısır'a giden askerî personelin ve sivillerin olduğu "Refah" gemisi, Kıbrıs dolaylarında Mersin Limanından İskenderiye Limanına doğru hareket ederken Akdeniz açıklarında kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından batırıldı; 168 kişi öldü, 32 kişi kurtuldu.