SPORA FUTBOLLA BAŞLADI
Sekreterlik yapan ve geçim sıkıntısı çeken annesiyle beraber 3 yaşına kadar tek odalı bir evde yaşadı. Armstrong soyadını da üvey babasından aldı. 7 yaşındayken kendisine bisiklet alındı. O ilk bisikleti için yıllar sonra "Bisiklet benim için özgürlük, bağımsızlık ve ebeveynlerimden uzaklaştığım bir kaçış vasıtasıydı" diyecekti. Hayatının o dönemi için "O semtte bir çocuk olarak Amerikan futbolu oynamıyorsanız dışlanıyordunuz, o yüzden ben de futbol oynamaya başladım" diyor. Ne var ki bu spora yatkın değildi. 12 yaşında yüzmeye başladı ve 1500 metre serbestte eyalet dördüncüsü oldu. Yüzme havuzuyla, okulu arasında 15 kilometre vardı ve antrenmanlara bisikletiyle gidip geliyordu. 13 yaşındayken triatlonu tanıtan bir afiş gördü. Yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan bu üç dallı sporda başarılı olacağını düşünerek triatlona geçti. Öyle de oldu. Triatlonda her girdiği yarışı kazanıyordu. 16 yaşında profesyonel, 18 ve 19 yaşında da Amerika Şampiyonu oldu.
22'SİNDE İLK ŞAMPİYONLUK
20 yaşına geldiğinde sadece asıl sevdiği spor olan bisiklet yarışçısı olmaya karar verdi. Bir yıl sonra 1992 Barcelona Olimpiyatları'na yol yarışlarına katıldı ve 14. oldu. 22 yaşında profesyonel olarak, San Sebastian yarışında ilk şampiyonluğunu yaşadı. Bisiklet dünyasında en önemli yarış sayılan Fransa Bisiklet Turu'nda 1993 ve 1995'te iki kez etap birincisi oldu. 1996'da üçüncü aşama testis kanseri olduğunu öğrendi. Hekimler yaşama ihtimalinin % 40 olduğunu söylemişti. İki yıl kemoterapi tedavisi görerek kanseri yendi. 1999'da Bisiklet yarışlarına geri dönerek o yıldan başlayarak üst üste yedi kez Fransa Bisiklet Turu'nu kazanınca bütün dünyanın hayranlık ve sempatisini kazandı. Bu arada kanserle savaş için vakıf kurdu, özellikle çocuk hastalar için bir idol oldu. 2005'teki son şampiyonluğundan sonra sporu bıraktığını açıkladı. Birkaç yıldır spor çevrelerinde doping yapıyor iddiaları vardı. 2006'da yapılan kontrolde temiz çıktı. Kendisinin doping yaptığını iddia eden eski takım arkadaşları dahil pek çok kişiye yüklü tazminat davaları açtı. Sporda doping iddiaları en fazla bisiklet yol yarışlarında olduğu için en fazla doping kontrolü de bu dalda yarışan sporcularda yapılır.
2009'DA GERİ DÖNDÜ
2009'da tekrar bisiklet sporuna döndü. Ne var ki doping iddiaları gitgide artınca 2011'de sporu 2. kez bıraktığını açıkladı. Masum olduğunu ve yapılanın bir cadı avı olduğunu söylüyordu. 2012'de 15'i bisikletçi 26 kişinin tanıklığı ve testlerin sonucu birleşti ve Armstrong'un doping yaptığı kesin olarak ilan edildi. 1 Ağustos 1998'den itibaren elde ettiği bütün dereceler iptal edildi, ömür boyu spordan men edildi. Sevenlerinin kafasındaki "acaba" sorusu da Armstrong'un 2013'te katıldığı bir televizyon programındaki itiraflarıyla sona erdi. Evet doping yapmıştı, hem de 1995'ten beri katıldığı her yarışta yapmıştı. Armstrong, sadece şampiyonluklarını da kaybetmedi; doping davaları nedeniyle 111 milyon dolar da tazminat ödedi. Belki de Anti Doping Ajansı Başkanı'nın dediği gibi unutulmayı da hak etmişti.
KAZANDIĞI KUPALARIN HEPSİ ELİNDEN ALINDI
Bisikletin efsanesi olan Armstrong testis kanserine yakalandı. Doktorların ölebilir dediği ABD'li bisikletçi hem hastalığı yendi hem de kanserle savaşmak için bir vakıf kurdu. Ardından 7 kez en önemli organizasyon olan Fransa Bisiklet Turu'nu 7 kez kazandı. Ancak doping yaptığı tespit edilince 1998'den itibaren kazandığı şampiyonluklar iptal edildi. Ayrıca 111 milyon dolar gibi yüklü bir tazminat ödemek zorunda kaldı.
TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER / 28