Galatasaray'da yaptığı değişikliklerden bahseden Başkan Yarsuvat, "Galatasaray obez bir çocuk gibiydi. Kadroları şişmişti. Ben 125 kişi çıkardım ama bu kadronun 200 kişiye inmesi lazım. Galatasaray'ı 200 kişi yönetmeli. Bu isimleri gönderirken riskler de aldık. UEFA kriterlerine uyma sıkıntımız var deniliyordu ama biz bunu sağladık. 2016 tehlikesi vardı ama artık yok. 2016'ya katılım için en büyük kriter kulübün oyunculara borçsuz olması. Bunu yerine getirdik" şeklinde konuştu.
"BEN OLSAM FATİH TERİM'İ DEĞİŞTİRMEZDİM"
Galatasaray'da değişen teknik direktörler hakkında da konuşan sarı-kırmızılıların başkanı Yarsuvat, "Galatasaray 2 yıl üst üste şampiyon oldu. Şampiyonlar Ligi'nde 2 sene üst üste gruptan çıktık. Bu zamanda antrenör değişikliği yaptık. Yönetim Kurulu değişikliği yaptık. Ben olsam Fatih Terim'i değiştirmezdim. Türkiye'nin en iyi antrenörüydü. Şimdi ise Türkiye'nin en iyi antrenörü Hamza Hamzaoğlu. Mancini'yi de beğenmiyordum. Prandelli'yi hiç beğenmiyordum. İtalyanca'dan başka dil bilmiyor. Emrinde her dili bilen insanlar var. Bunlar hep masraf. Başkan olarak devam etsem Hamza Hoca ile sözleşme imzalardım. Hamza Hoca o kadar centilmen ki sözleşme konuşmuyor bile. Hamza Hamzaoğlu'nun 31 Mayıs'ta sözleşmesi bitiyor. 3 Haziran'da Türkiye Kupası finaline çıkarsak Hamza Hoca ne yapar eder o takımın başında çıkar maça. Sözleşmesi olsun olmasın" yorumunu yaptı.
"PRANDELLİ YANLIŞ TERCİHTİ"
Duygun Yarsuvat, Prandelli ile ilgili olarak ise, "Prandelli konusunda biz dosyamızı hazırladık ve sunumumuzu yaptık. Borçlar hukuku olsa biz haklı çıkardık ama iş akdi tek taraflı feshedildi. Bu yüzden bazı problemler oluyor. Biz gelen giden takımdan 4 yiyorduk. Hiç başarılı olamadı. Yanlış tercihti." açıklamasında bulundu.
"ÇIKSAM ŞİMDİ '10 LİRAYA ÜYE ALIYORUM' DESEM 10 MİLYON ÜYE ALABİLİRİM"
Fenerbahçe'nin 1 milyon üye projesi hakkında da konuşan Yarsuvat, "Kulübün sahibi genel kurul üyeleridir. Oy kullanma hakkı onlardadır. Çarşı grubu kulübün sahibi mi? Değil. GFB de değil. Bizim taraftarımız da değil. Taraftar takıma itici güç sağlıyorlar. Dünya kulübü olmak demek, tüzük yapısını değiştirmek demek değil. Kulübün üye sayısını artırmak bir çare değil. Ben çıksam şimdi '10 liraya üye alıyorum' desem 10 milyon üye alabilirim. Ama kulübü idare edemezsiniz. Fenerbahçe'nin 1 milyon üye projesi doğru değil" şeklinde konuştu.
"3 TEMMUZ SÜRECİNDE ŞİKENİN YAPILDIĞINI VEYA YAPILMADIĞINI BİLMİYORUM"
Sarı-kırmızılı başkan, şike süreci ile ilgili olarak söylediklerinin yanlış anlaşıldığını ifade ederek, "Ceza hukukçusu olarak 3 Temmuz sürecinde şikenin yapıldığını veya yapılmadığını bilmiyorum. Buna mahkeme karar verir. Bildiğim şey; bu suçun Özel Yetkili Mahkemelerde yargılanması, bunu komplo olarak değerlendirdim. Olay silahlı örgütte denilerek başladı ama sonrasında örgüt var silah yok denildi. Bu durumda asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğini söyledim" dedi.
Fenerbahçe derbi maçından sonra 'Gelenek bozulmadı' şeklinde açıklama yaptığı söylenen Yarsuvat, konuyla ilgili olarak, "Derbiden sonra asansörle aşağı iniyorduk. Yanımda da yönetimden birkaç arkadaş ile basından bir arkadaş vardı. Bana 'Üzülüyor musunuz?' diye sordu. Ardından 'Ben çok üzülüyorum gelenek bozulmadı değil mi?' dedi. Ben de 'Öyle mi diyorsun, gelenek bozulmadı yani' dedim. Sonra aşağıda otobüse gittiğim sırada sosyal medyada bununla patlamıştı bile" ifadelerini kullandı.
"SERSEMCE, DÜŞÜNÜLMEDEN YAPILMIŞ BİR HAREKET"
Fenerbahçe'ye yapılan saldırıyı sertçe kınayan Yarsuvat, "Sersemce, aptalca ve hiç düşünülmeden yapılmış bir hareket. Aslında bu kelimeleri kullanmam lazım, bunlar insanlar için. Niye yapıldığını bilmiyorum. Fenerbahçe büyük bir takım, terör eylemi olabilir. Fanatizm olabilir. Eğer bunun nedeni fanatizm ise, bunun sebebi biz yöneticileriz. Bunun sebebi gazeteciler. Bunun sebebi futbolculardır. Bu sandık 3 ayaklı. Yöneticiler düzgün konuşmalı. Futbolcular bir birine yakın olmalı. Biz şiddete dayalı bir kültüre sahibiyiz ama bu şiddeti ortadan kaldırmamız lazım" diye konuştu.
"1 HAFTA ARAYA ÇOK TARAFTARDIM"
Olayların ardından Spor Toto Süper Lig'e verilen 1 hafta aranın yerinde bir karar olduğunu dile getiren Yarsuvat,"1 hafta ara verilmesine çok taraftardım. Bu olayın dehşet verici boyutlarına dikkat çekmek için yapılmış bir eylem olarak görüyorum. Bu ara çok yerinde ama sadece bununla bitmez. Zorlayıcı tedbirlerle de bitmez. Ceza hukukçusu olarak cezanın işe yaradığını düşünmem. Ölüm cezası vardı ama yine cinayetler işleniyordu. Bunu kültürle halletmek lazım. Eğitim değil. Adam doktora yapar yine karısını döver. Bu kültür. Karısını döven adamın babası da annesini dövmüştür. Bizim kültürümüzde dayak olayı var" şeklinde konuştu.
