Kılıçdaroğlu'na sert cevap

Başbakan Erdoğan Ukrayna'ya gidişi öncesinde yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu'nun AK Parti ile Hizbullah işbirliği yaptığı iddialarına ilişkin olarak sert konuştu.

Giriş Tarihi 24 Ocak 2011, 00:00 Güncelleme 26 Ocak 2011, 14:26
Kılıçdaroğlu’na sert cevap

İÇİNDEKİLER

Erdoğan "İspat etmeyen alçaktır." dedi.

Ayrıca Kılıçdaroğlu'nun hastane polemiğine de "Hastaneye gitmesi gereken varsa kendisidir. İhtiyacı var." diye cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak ''ANA'' ile saat 20.25'de Ukrayna'ya gitti.

Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya ve öteki ilgililer uğurladı.

Başbakan Erdoğan ile birlikte eşi Emine Erdoğan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da Ukrayna'ya gitti.

Erdoğan, hareketinden önce ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün kendisiyle ilgili açıklamalarını değerlendirirken, ''Eğer hastaneye gitmesi gereken birisi varsa kendisidir. Kısa zamanda bir tedaviye ihtiyacı var'' dedi.

Erdoğan, Ukrayna'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Başbakan Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç yargıyı işaret etti. Dava açmayı düşünüyor musunuz? CHP'den de üslubunuza yönelik eleştiriler geldi. Yanıtınız olacak mı?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Öncelikle benim üslubumu değerlendirenler kendi üsluplarını bir gözden geçirsinler. Ben bugüne kadar, mümkün olduğunca, hiçbir zaman hakaret yolunu seçmedim. Ama, gerek şahsımı, gerek partimi illegal örgütlerle irtibatlı göstermeye gayret ettikleri zaman, benim onlardan isteyeceğim bir şey vardır. Her zaman söylüyoruz, hukukta da kaidedir; müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Böyle bir iddiayla bir genel başkan ortaya çıkar da bu iddiasını ortaya atıp, ortada bırakırsa, istemem gereken bu iddianın ispatıdır. Çünkü, bu sıradan bir iddia değil.

'AK Parti'nin geçmişi bellidir, tertemizdir, pırıl pırıldır, aktır. Dolayısıyla bu en azından bir densizliktir. İspat edemezse de alçaktır' dedim. İspat edecek. Bunu ispat etme görevi onundur.
Bunu defaatle yaptı. İlk defa yapmıyor bu işi. Adeta meslek edinmiş. Bakın söyledi, bir daha konuşmuyor. Şimdi pası arkadaşlarına attı. Hadi söyle, ne gibi ilişkiler var, ne yapılmış, bunu ortaya koy. Bunu ortaya koymadığı sürece, bu hakkında ifade ettiği bu sıfatlar ona tam yakışıyor. Eğer hastaneye gitmesi gereken birisi varsa kendisidir. Kısa zamanda bir tedaviye ihtiyacı var.''

Erdoğan, dava açıp açmayacaklarını değerlendireceklerini belirterek, gerekirse bu yola da başvurulabileceğini söyledi.

Erdoğan, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu'nun öldürülmesi konusunda, ''Merhum Mumcu ile ilgili 18 sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içerde. Bunu bir defa zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız, zanlı diyorsunuz. Bununla ilgili yargı niye kararını vermez? 'Budur veya bu değildir' demesi lazım'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanında, Ukrayna'ya hareketinden önce yaptığı basın toplantısında, ziyareti sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ve Başbakan Mikola Azarov ile görüşeceğini belirtti.

Ukrayna ile mevcut dostluk ve işbirliği ilişkilerinin her geçen gün daha ileri bir noktaya taşındığını söyleyen Erdoğan, Yanukoviç'in Başbakanlığı döneminde başlayan dostluklarının Devlet Başkanlığı döneminde de artarak devam ettiğini kaydetti.

''Bu ziyaretimiz aslında gecikmiş bir ziyaret'' diyen Erdoğan, ziyarette, iki ülke gündeminde bulunan uluslararası ve bölgesel gelişmeleri birlikte değerlendirme fırsatı bulacaklarını anlattı.
Erdoğan, ziyarette Türkiye ile Ukrayna arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey kurulmasına ilişkin ortak açıklamayı da Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç ile imzalamayı öngördüklerini ifade etti.
Ziyareti sırasında başka bir dizi anlaşma da imzalayacaklarını söyleyen Erdoğan, yarın Kiev'deki temasları çerçevesinde Türkiye-Ukrayna İş Konseyi Toplantısına katılmayı, oda ve borsa başkanlarına hitap etmeyi planladığını aktardı.

İş Konseyi vesilesiyle Türk ve Ukraynalı iş adamlarıyla biraraya gelerek, görüş ve önerilerini dinleme ve sorunları hakkında ilk elden bilgi alma fırsatını da bulacaklarını anlatan Erdoğan, Ukrayna'nın en büyük üniversitesi Ulusal Kiev Üniversitesince verilecek fahri doktorayı da alacağını bildirdi.

SORULAR

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin ''Uğur Mumcu'nun katledilişinin 18. yılını yaşıyoruz. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu, Mumcu'nun evine bir taziye ziyaretinde bulundu ve orada 'Devletin görevi faili meçhullerin çözülmesidir, ancak bu konuyla ilgili defalarca TBMM gündemine soru önergeleriyle gelmemize karşın Adalet ve Kalkınma Partisi bunlarla ilgilenmedi ve bunları Meclisin gündemine taşımadı' ifadesini kullandı. Değerlendirmeniz ne olacak?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Bizim dönemimizde meydana gelen cinayetlerde, bir şeyi çok açık net söylemek durumundayım, biz faili meçhul hemen hemen yaratmadık, üzerlerine bu tür olayların çok yoğun gitmek suretiyle anında bunları neticelendirmeye muktedir olduk. Bu, zaman olmuştur 24 saat, zaman olmuştur 36 saatte netice almışızdır. Fakat, 10 sene önce, 20 sene önce işlenmiş olan ki merhum Mumcu ile ilgili 18 sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içerde. Bunu bir defa zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız, zanlı diyorsunuz. Bununla ilgili yargı niye kararını vermez? Yargının burada kararını vermesi lazım. 'Budur veya bu değildir' demesi lazım. Konuyla ilgili de yargı, bunun ihtisabları nelerse bunu da ortaya çıkarması lazım. Bu da onların bir görevi, bunların yapılması lazım. Diğer faili meçhullerle ilgili ise olay bizim dönemimizde dikkat edin konuşulmaya başlanmıştır. Bu konularla ilgili de çok ciddi aramalar, araştırmalar, kazılar yapılmıştır. Fakat biz sipariş üzerine sürekli olarak bu tür şeyleri yapamayız. Yargıdan yürütmeye bu noktada gelebilecek herhangi bir uyarı, ikaz olduğunda, hemen biz yürütme olarak işin üzerine gideriz, yapılması gereken neyse bunu yaparız. Asla bunları ardımıza koymayız.''
Erdoğan, Ermenistan'da nükleer sızıntı olup olmadığı yönünde kendisine bir bilgi ulaşıp ulaşmadığının sorulması üzerine ''Hayır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, ''Venezuella ile Türkiye arasında inşaat yapımıyla petrol takası gündeme geldi. Bu konuda bir çalışmanız var mı?'' sorusu üzerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yeni döndüğünü, kendisiyle bu konuları oturup konuşmadığını, telefonla görüştüklerini belirtti.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu konu sıradan bir konu değil. TOKİ Başkanımızı da almak suretiyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızla biraraya gelerek dinleyeceğiz. Bu nedir? Buradaki petrolün bize maliyeti nedir, ne değildir? Ona göre bizden istedikleri konutların vasıfları nelerdir? Der gelirli için mi, orta gelir, yüksek gelir grupları için mi kaç metrekarelik, tüm bunların hepsini bir değerlendirmeye alacağız ve bu değerlendirmeden sonra da böyle bir anlaşma yapmaya TOKİ'nin mevzuatı müsait. TOKİ yurt dışında bu tür işler yapabilir, yaptırabilir. Böyle bir adımı atabiliriz, memnuniyetle atarız. Yeter ki karşılıklı olarak gerek Venezuella'nın, Türkiye'nin çıkarları bu işe el versin. Tek taraflı bir çıkar asla gözetmiyoruz. Biz bu tür ekonomik ilişkilerde de karşılıklı çıkar ilişkilerini, denge politikasını bugüne kadar hep gözettik, gözetiyoruz.''