Yeni anayasaya cevap verdi!

Başbakan Erdoğan AK Parti TBMM Grup toplantısında konuştu...

Giriş Tarihi 05 Ekim 2010, 00:00 Güncelleme 05 Ekim 2010, 12:47
Yeni anayasaya cevap verdi!

İÇİNDEKİLER


Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum mitinglerinde yaptığı başörütüsü çağrısını hatırlatarak, "Meydanlarda başörtüsü sorununu çözeceğiz diyenler samimiyse Diyanet ile birlikte bu sorunu çözelim" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında CHP'nin yeni anayasa taleplerine cevap verdi. "Kendi tüzüğünü değiştiremeyenler, kısa sürede Anayasa'yı değiştirmekten bahsediyor'' diyen Başbakan, bu yaklaşımda bulunanları samimi bulmadığını ifade etti. ''Önce kendi tüzüklerini değiştirsinler'' diyen Erdoğan, kendilerinin zaten Anayasa değişikliğinden yana tutumlarının ortada olduğunu, ancak ana muhalefetin bu konuda samimi davranmadığını söyledi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasında verdiği mesajlardan satır başları:


Reformların ilerlemenin kalkınmaların, demokrasinin öncülüğünü yaptı. TBMM son 8 yılda ülkemizin ve milletimizin geleceği adına hayati önemde ve tarihi nitelikte reformlara imza attı. Ak Parti hükümetinin sarsılmaz duruşu sayesinde, millet iradesine yönelik her türlü müdahale etkisiz kaldı.

Bugün sekiz yıl öncesine kıyasla çok daha güçlü bir Meclis'e sahibiz. Demokrasi güç kazandıkça, reformlar hayata geçtikte, TBMM'nin de güvenilirliği artıyor.

Hiçbir kurumun, kuruluşun, hiçbir gücün Meclis'in üzerinde olamayacağı, bu yüce Meclis'e yön ve rota çizemeyeceği yine bu sekiz yılda her fırsatta ortaya konmuştur.

Ülkemizin itibarıyla birlikte TBMM'nin de onurunu da koruduğunuz için sizlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 23. dönem milletvekilleri olarak ülkemiz için hayati reformları gerçekleştirdiğiniz için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum.

TBMM, 22. dönemde ve bu dönemde, beşinci yasama yılında da çalışıyor. Bu Meclisimiz'in 90 yıllık mazisinde nadir görülen bir durumdur. Bizden önce meclis dördüncü hatta üçüncü yasama yılını tamamlayamadan erken seçime gidiyordu. Biz ise Türkiye artık seçimlerin zamanında yapılmasına alışmak zorundadır diyerek TBMM'yi çalıştırdık ve her anımızı millete hizmet için sarf ettik.

Muhalefetin önemli reformları seçim sonrasına havale etme kolaycılığına karşı, biz Meclis'in yasa çıkarma yetkisine sahip olduğunu, vazifesini yerine getirmekten geri durmayacağını gösterdik. Muhalefetin tüm çabalarına rağmen biz üzerimize düşeni yerine getirdik. Bizim bu gayretlerimiz karşısında, milletimiz de reformlara sahip çıktı ve evet diyerek demokrasiye güç kattı.

Sizler üzerinize düşeni yerine getirdiniz. Genel kuruldan değişikliği geçirerek milletin takdirine sundunuz. Değişiklikleri millete anlatma noktasında büyük fedakarlıklarda bulundunuz. Her milletvekilimiz teşkilatımızla birlikte Türkiye'nin her köşesinde gece gündüz demeden çalıştı.

14 gün 14 gece çalışan siz değerli milletvekillerim, hep birlikte 26 maddelik paketi geçirirken, muhalefet hep 'Bu telaş niye' dedi, 'Seçim yaklaştı' dedi, 'Bunu seçimlerden sonra yapmamız gerekir' dedi. Milletvekili arkadaşlarını oy yollamaya bile göndermediler. Vicdanının sesini duyan evet der diye endişe ettiler. O gün oy kabinine arkadaşlarını göndermeyenler, sonra fellik fellik Türkiye dolaşarak nasıl hayır dedirteceğiz gayreti içine girdi.

Şimdi ilginç gelişme. Şimdi 2011 demiyorlar. Bir haftada değiştiririz diyorlar. Zam geldi, bir ayda değiştiririz diyorlar. Kendi partisinin tüzüğünü 2011'e kadar değiştiremeyeceğini söyleyenlerin, kalkıp bir haftada 15 günde bir ayda değiştireceğiz demesi kadar sululuk olur mu?

Yani Türkiye'nin Anayasası senin partinin tüzüğünden daha mı basit? Ben hukukçu değilim, gönder ben bir haftada hazırlayıp sana vereyim. Tüzük bu yahu?

Anayasa dediğimiz olay farklı. Bunu ana muhalefet partisinin genel başkanına da söyledim. Önünüze öyle bir kelime gelir ki o sizin haftalarınızı alır dedim. 2011 seçimlerinden sonra konsensüsü sağlayalım dedim.