Böbrek kanseri sessiz ilerliyor! Uzmanı uyardı: Tansiyon ve sigaraya dikkat!
Böbrek kanseri, sessizce ilerliyor. Uzmanlar, sigara ve obezitenin riski artırdığını söylüyor. “Belinizde geçmeyen ağrı varsa dikkat edin” diyor
Vücudumuzun hormonal düzeninin sağlanmasından toksinlerden arındırılmasına kadar birçok görevi bulunan böbreklerde gelişen kanser, başlangıçta belirti vermeden sessizce ilerliyor. Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, böbrek kanseriyle ilgili önemli bilgiler veriyor:
TANSİYONA DİKKAT
İleri Yaş: Çoğu böbrek kanseri 50 yaş ve üzeri hastalarda ortaya çıkıyor.
Sigara: 10 yıl sigara içimi böbrek kanseri riskini yüzde 6 artırıyor.
Obezite: Aşırı kilo ya da obezite, insülin, östrojen gibi hormonların artışına neden olabiliyor.
Yüksek tansiyon: Tansiyon hastalarında 2-3 kat fazla kanser gelişiyor.
Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyonlarındaki azalma, önemli bir risk faktörüdür.
Kalıtsal özellikler: Anne babada, kız ya da erkek kardeşlerde böbrek kanseri olması, riski yükseltiyor.
Radyasyona maruz kalma: Tedavi için radyasyon tedavisi görülmesi ya da başka nedenlerle sık radyasyonla karşılaşılması durumunda kanser riski artıyor.
Toksik madde: Boya, akü, balata atıkları gibi maddelere sürekli maruz kalındığında böbrek kanseri görülme oranı artıyor.
İDRARA İYİ BAKIN
Böbrek kanseri ilk evrelerde genellikle belirti vermiyor. Ancak idrarda koyu kırmızı ya da kahverengiye yakın kan görülmesi, yorgunluk, halsizlik, ani gelişen ve geçmeyen bel ağrısı, sırtta geçmeyen ağrı gibi belirtiler böbrek kanserini akla getiren şikayetler arasında yer alıyor. Hastalığın tanısında kan ve idrar testleri yol gösterici oluyor. Ultrasonografi, BT ya da MR gibi görüntüleme teknikleri ile böbrekteki tümör ya da anormal dokular araştırılabilir.
EVRESİNE GÖRE TEDAVİ
Kanser diğer organlara sıçramadıysa cerrahi yöntemler ilk akla gelen tedavi yoludur. Cerrahi için uygun olmayan kimi hastalarda radyofrekans, ablasyon, kriyoterapi gibi yöntemlerle tümörün yok edilmesi de mümkün olabiliyor. Metastazları olan hastalarda kanserli dokuları hedef alan kimi ilaçlar ve kemoterapiler kullanılabiliyor. Daha ileri hastalıklarda ise hastanın yaşam kalitesinin artması adına radyoterapi ve renal arter embolizasyonu adı verilen işlemler yapılabiliyor.