KARACİĞER DOSTU
Günde 2 fincandan daha fazla kahve içenlerde karaciğer yağlanması, kronik karaciğer hastalığı, karaciğer kanseri daha az sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Yine günde 4 fincan kahve içenlerde hepatit C hastalığı daha hafif seyretmektedir. Yani kahve tüketimi risk faktörü olanlarda kanser ve kronik karaciğer riskini azaltmaktadır.
DİYABETİ ÖNLER
Birçok çalışmada günde 4-6 fincan kahve içmenin tip 2 diyabet riskinde %30 kadar azalmaya yol açtığı saptanmıştır. Kahvenin içinde bulunan binlerce kimyasaldan bazıları olan kafein, klorojenik asit gibi bileşikler sistemi hızlandırarak ve metabolizmayı uyararak kilo kaybına neden olmaktadır. Günde 5 ve daha fazla fincan kahve içenlerde diyabet riski daha düşük olarak bulunmuştur.
BÖBREKLERİ KORUR
Kahvede bulunan kafeinin diüretik etkisi ile idrar yolları sürekli temizlenerek taş oluşumu azalmaktadır. Yapılan çalışmalarda kahve içenlerde, kahve içmeyenlere göre taş oluşumu daha az bulunmuştur.
FAZLASI ZARAR!
Osteoporoz, kemik kırıklarında artma riski, reflü, peptik ülser, gastrit, özofajit, glokom, hipertansiyon, aritmi, uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk ve kolesterol yüksekliği bu beklenen yan etkenin sadece bazılarıdır. Bu yan etkilerin kafeinsiz kahve ile ortaya çıkma olasılığının daha az olması da dikkat çekicidir. Kafein dozu arttıkça hamileler için risklerin artacağı düşünülmektedir.
MİKROPLARA İYİ GELİR
Kahvede binlerce kimyasal ve çeşitli polifenollerin yanı sıra yüksek miktarda lif vardır. Bu polifenol ve lif birleşimi bağırsak mikroflorası için yararlıdır. Yani kahve ılımlı ölçüde tüketildiğinde bağırsak sağlığı için de gerekli bir içecek olarak değerlendirilmektedir. Çay ise bir miktar polifenol içerir ama lif içermez.