Bu sese kulak verin! Uzmanlar uyarıyor!

Uzmanlar, ''domuz gribi'' aşısına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, özellikle risk grubunda bulunanların mutlaka aşı yaptırması gerektiğini bildirdi.

Giriş Tarihi 07 Mart 2019, 11:15 Güncelleme 07 Mart 2019, 11:15

İÇİNDEKİLER

Uzmanlar uyarıyor: 'Özellikle risk grubunda bulunanların mutlaka aşı yaptırması gerekiyor!'

Ankara Tabip Odası'nda (ATO) Eğitim-Sen ve Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alpay Azap'ın da katılımıyla, domuz gribi ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı.

DOMUZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI? TIKLAYIN

DOMUZ GRİBİNDEN KORUYAN GIDALAR İÇİN TIKLAYINIZ

ATO Başkanı Prof. Dr. Gülriz Ersöz, domuz gribi ile ilgili basında yanlış ya da eksik bilgilerin yer aldığını belirterek, Sağlık Bakanlığının daha şeffaf olması ve aşının kimlere ve ne şekilde yapılacağına ilişkin daha kapsamlı açıklama yapmasını beklediklerini söyledi.

Sağlık çalışanlarına ''domuz gribi'' aşısının yapılacağının duyurulduğunu, ancak aşının tüm personele mi yoksa belli risk gruplarında çalışan bölümlerdeki elemanlara mı yapılacağına açıklık kazandırılmasını arzu ettiklerini ifade eden Ersöz, ''Bakanlığın aşı ile ilgili plan ve programlarda daha şeffaf olmasını istiyoruz'' dedi.

AÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Azap da domuz gribiyle ilgili basında çıkan haberlere açıklık getirdi.

Sağlık Bakanlığının olası bir pandemi durumuna karşı ''aşı'' ile ciddi bir önlem aldığını belirterek, aşı ile ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve toplumda gereksiz paniğe neden olunduğunu söyledi.

İnfulenza aşısının yeni bir aşı olmadığını, yaklaşık 50 yıldır mevcut yöntemle üretildiğini ve şu an domuz gribi aşısının da aynı yöntemle elde edildiğini anlatan Azap, aşının ilk defa deneneceğine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Azap, aşının üretim şeklinin değil, içindeki antijenlerin değiştiğini, ancak bu konuda da endişeye gerek olmadığını ifade ederek, aşıların içindeki ''adjuvan'' isimli katkı maddesinin de yıllardır denenmiş olduğunu, birçok Avrupa ülkesinde çeşitli aşıların içinde bulunduğunu bildirdi. Türkiye'de kullanılacak olan aşıların da içinde ''adjuvan'' maddesinin bulunduğunu anlatan Azap, ''Adjuvan, aşının daha etkili olmasını sağlıyor. Adjuvanlı aşı ile daha çok kişiye aşı yapılabilecek, katkı maddesi olmasaydı sınırlı sayıda insana aşı yapılabilecekti'' diye konuştu.

Azap, ''adjuvan'' maddesinin nükleer aktif madde olduğuna yönelik iddiaların asılsız olduğunu, bu maddenin sadece aşılar içinde kullanıldığını belirtti.

Aşının felç yapma gibi yan etkiye yol açabildiğine yönelik iddialar için de Azap, bu konuda çok sayıda klinik çalışmalar yapıldığını, endişe verici bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Azap, şunları kaydetti:

''Hastalık, şu an için hafif seyirlidir, ancak bulaşma hızı çok yüksektir. Özellikle çocuklarda ağır seyredebilir. Bu nedenle, aşı ile ilgili endişeler gereksizdir. 6-24 yaş arasındakiler, gebeler, kalp ve akciğer gibi kronik hastalığı olan kişiler, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, 6 aydan küçük bebeklere bakım verenler ve sağlık çalışanları mutlaka aşı yaptırmalıdır.''

Gebeler katkı maddesi olmayan aşıların yapılacağının açıklanmasıyla ilgili olarak da Azap, ''Bu karar tamamen bir tedbir içindir. Çünkü, aşı, gebeler üzerinde test edilmemiştir. Bir yan etkisinin olabileceğinden endişe edildiği için değil, tamamen bir tedbir olarak alınmış bir karardır'' dedi.

''MEVSİMSEL GRİBİN YERİNE GEÇTİ''

''Domuz gribi''nin, artık mevsimsel gribin yerine geçtiğini, şu anda görülen vakaların çoğunluğunun ''domuz gribi'' olduğunu ifade eden Azap, ''Şu anda görülen griplerin yüzde 99'u domuz gribi şeklinde seyrediyor'' diye konuştu.

Azap, ateş, öksürük ve boğaz ağrısının domuz gribinin bulguları olduğunu, ateşin 2 gün devam etmesi halinde hastaneye başvurulması gerektiğini anlatarak, hekimin gerekli gördüğünde ilaç tedavisi uygulayacağını, bunun dışında hastalık bitinceye kadar istirahat edilmesi gerektiğini kaydetti. Gereksiz ilaç kullanılmasından kaçınılması gerektiğini belirten Azap, hastalığın ilaca direnç kazanmaması için ilaç kullanımına hekimin karar vermesi gerektiğini vurguladı.

ATO Genel Sekreteri Aytuğ Balcıoğlu ise sağlık çalışanlarının risk altında olduğunu ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirterek, vakit kaybetmeden bütün sağlık kuruluşlarında sağlık birimleri kurulmasını istediklerini belirtti.

Türkiye'nin aşı temininde herhangi bir sıkıntı yaşamaması için en kısa zamanda Macaristan'da olduğu kendi aşını üretebilir hale gelmesi gerektiğini kaydeden Balcıoğlu, ''Önümüzdeki dönemlerde umarım kendi aşımızı üretmiş olmanın sevincini yaşarız'' dedi.

Öte yandan, Eğitim-Sen ve ATO iş birliğiyle, ilköğretim öğrencilerine dağıtılmak üzere ''domuz gribi''ne ilişkin detaylı bilgilerin yer aldığı bir broşür hazırlandığı belirtildi.