İstiğfar ne demektir? Tevbe ile istiğfar farkı nedir? Neden tevbe edilir?

Mübarek Ramazan ayının yaşandığı şu günlerde dini ibadetlere yönelim de arttı. Ramazan ayı tevbe ayıdır ve işlenen günahlardan dolayı Allah’tan af dilemek tövbe etmetir. Yapılan günahlardan dolayı Allah’tan af dilemek İstiğfar olarak adlandırılır. İstiğfar duası da vardır ve Ramazan ayı fırsat bilerek bir daha yapmamak üzere günahlar için tövbe edilir, Allah’tan bağışlanma beklenir. Peki tevbe ve istiğfar fark nedir? İşte merak edilen soruların yanıtları…

Giriş Tarihi 27 Nisan 2020, 16:31 Güncelleme 27 Nisan 2020, 16:47
İstiğfar ne demektir? Tevbe ile istiğfar farkı nedir? Neden tevbe edilir?

İÇİNDEKİLER

Ramazan ayı idrak edilirken ibadetler yapılarak Allah'a daha da yakınlaşılır. Tevbe etmek de 11 ayın sultanı olan Ramazan'da yapılan en önemli konulardandır. Tövbe ve istiğfar arasındaki fark ve nasıl tövbe edildiği merak edilirken, tövbe duası da gündemde sıkça araştırılan konulardan biri oldu. Tevbe ve istiğfar konularına ilişkin bilgileri haberimizde bulabilirsiniz.

İstiğfâr "kişinin kusurunun bağışlanmasını Allah'tan talep etmesi" demektir. İsfahânî'ye göre bu talebin hem söz hem fiille olması gerekir; aksi halde istiğfar kişiyi yalancı durumuna düşürür (el-Müfredât, "gfr" md.). Mağfiret ise günahların Allah tarafından bağışlanması anlamında bir terimdir.

TEVBE VE İSTİĞFAR NE DEMEKTİR?

Tevbe, Hakk'a dönüş demektir. Hakk'ı unutan ya da O'ndan gafil olan bir kulun, girdiği yanlış yolun farkına varıp yüzünü ve gönlünü Rabbine yöneltmesi ve affını dilemesidir. Böyle bir kulun kalbi büyük bir nedâmetle, için için yanar ve ılık gözyaşlarıyla Rabbine gönlünü açar. İşte bu yanış ve pişmanlık "tevbe"dir. Ardından af dilemek için kalplerden taşan niyazlar da "istiğfar"dır.

İSTİĞFAR DUASI NASIL EDİLİR?

İstiğfar, işlenen günahlardan ve hatalardan dolayı Allah'tan af ve mağfiret niyaz etmek demektir. Kur'an-ı Kerim'de işledikleri kötülüklerden pişman olup tövbe-istiğfarda bulunanlar övülmektedir (Âl-i İmrân, 3/135). Kaynaklarda içeriği bakımından "istiğfar" anlamı taşıyan pek çok dua vardır. Hz. Peygamberin (s.a.s.) "Seyyidü'l-istiğfâr" (İstiğfârın en güzeli) diye nitelediği dua şöyledir:
Allah'ım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben Senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla Senin ahdin ve va'din üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden Sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü Senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz. (Buhârî, Deavât, 2)
Aslında kişinin Rabbine yönelerek içinden geldiği gibi dile getirdiği her türlü bağışlanma duası zaten bir istiğfardır.

TÖVBE NASIL EDİLMELİDİR?

Tövbe edecek kimsenin iki rekât namaz kıldıktan sonra Allah'a hamd, Resûlüne (s.a.s.) salât ve selam getirdikten sonra tövbe ve istiğfar etmesi, akabinde de salavat ve hamd ile bitirmesi tövbenin adabındandır.
Hz. Peygamberin (s.a.s.), bağışlanması için yaptığı pek çok duadan ikisi şudur:
Allah'ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız sensin. Öyleyse tükenmez lütfunla beni bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız sensin. (Buhârî, Ezân 149; Müslim, Zikir, 48)

Allah'ım! Günahlarımı, bilmeden ve haddimi aşarak işlediğim kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün suçlarımı bağışla! Allah'ım! Ciddi veya şaka olarak yaptığım yanlışları, hataen ve kasten işlediğim günahlarımı affeyle! Bütün bu kusurların bende bulunduğunu itiraf ederim. Allah'ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Senin gücün her şeye yeter. (Buhârî, Deavât, 60).