Kadınların kafasında, "Kapılan erkeklerin hepsinin ideal erkek olduğu" düşüncesinin örümcek ağı gibi sarılmış olduğunun göstergesidir bu söz.
Böyle düşünen varsa mutlaka bu fikrinden uzaklaşmalı. Aslında kapılmamış bir sürü ideal erkek vardır, kadın ya göremiyordur ya da görmek istemiyordur. Maalesef bazı kadınlar yalnız erkekleri pek ciddiye almaz, çünkü bu erkeklerin diğer dişiler tarafından tercih edilmediğini ve bu sebepten onlardan adam gibi biri çıkmayacağını düşünür.
Çoğu kadın evli ya da sevgilisi olan erkeklere ilgi gösterir. Aklınca, bu erkeklere sahip olan dişi varlıklar belli sebeplerden dolayı onları tercih etmiştir ve bu tercihlerinin nedeni ideal olmalarıdır. "Bu adamda/çocukta bir şeyler var, bu kız/kadın bununla boşuna birlikte değildir herhalde" gibi düşünceler dolanır gezer akıllarında. Hayır manavdan mı seçiyorsunuz ki bu erkekleri kapıyorlar.
Öyle olsaydı şu diyalog geçerdi herhalde: - Manav bey, bana şu erkeklerin iyisinden bi tane versene.
- Hiç kalmadı abla, sabah geldi öğleye kadar bitti. Şurda var iki tane bakacaksan.
- Ay istemem çok tipsiz bunlar. Sen iyisi mi bi daha geldiğinde ayırt benim için güzellerinden bir tane.
- Valla olmaz abla, herkes ayırtmak istiyor, baş edemiyoruz sonra.
Elimizde 20 tane oluyor niye vermiyorsunuz diye kızıyorlar.
- O kadar yıldır sizden alıyoruz ama hiç mi hatırımız yok?
- Kusura bakma abla, yapabileceğim bir şey yok. Sabah erkenden aldın aldın, yoksa ya evde kalırsın ya da şu beğenmediklerinden biriyle idare edersin. Neyse söylemek istediğim şu aslında, dünyada kadın başına üç erkek denk düşüyor diyorlar. Eee bu kıtlık niye?
Yaygın bir önerme. Aynısı kızlar için de ileri sürülür. Lakin bir sıkıntı var sanırım, iyi kızlar ve iyi erkekler birbirlerini kapamamışlar. Zira toplumun genelinde kadın-erkek ilişkilerinde ciddi sıkıntılar var. Ben buna çerez tabağı teoremi diyorum. Bir kuruyemiş tabağı kalabalık bir grubun önüne geldiği zaman sırasıyla önce antepfıstıkları, ardından bademler, sonra fındıklar yenir. En sona beyaz ve sarı leblebiler kalır. Eğer belli bir yaşa kadar evlenmemişsen de durum farklı olmaz. Ya kalan leblebiler ve ayçekirdekleri ile idare edersin, ya da olur ya bir fıstık bulurum diye tabağı karıştırır durursun..
Sarışın
Sarışın kadının biri süslenip püslenip sokağa çıkar. Yolda ilerlerken beyaz eşya satan bir dükkana girer. Havalı bir şekilde dükkanda biraz turladıktan sonra genç kasiyere yaklaşıp; "Şuradaki 37 ekran TV'nin fiyatını öğrenmek istiyorum" der.
Kasiyer, "Kusura bakmayın hanımefendi ama sarışınlara satış yapmıyoruz" der.
Bunun üzerine kadın sinirlenir ve dükkanı terk eder. Bir hafta sonra kadın saçlarını siyaha boyatır ve koyu bir makyaj yaparak kendini esmerleştirir. Aynı dükkana gene gelir. Dükkanı yine turlar ve kasiyere sorar: - 37 ekran TV almak istiyorum.
Fiyatı ne durumda acaba? Kasiyer yine "Çok üzgünüm, sarışınlara satışımız yoktur" der.
Kadın bunu duyunca çok sinirlenir ve ayrıca kasiyerin kendisini nasıl tanıdığını çok merak eder.
Bu merakla sorar: - Beyefendi bu gelişimde saçımı boyattım, makyajımı değiştirdim ama siz beni tanıdınız. Nasıl oldu bu? Kasiyer cevap verir: - Çok basit hanımefendi, o baktığınız 37 ekran TV değil, mikrodalga fırın.
Lezbiyen
Temel bara gitmiş.
Yanındaki kadınla sohbet ederken kadın; "Ben lezbiyenim" demiş.
Temel lezbiyenin ne olduğunu sorunca kadın, "Ben yalnızca kadınlarla beraber olurum" demiş.
Temel'in hoşuna gitmiş: - Pen ta sizin cibu lezbiyenum...
Alkışlı Yorum
Büroda birlikte çalıştığım arkadaşımın uzun zamandır kız arkadaşı yok. Duvarda asılı püskürtmeli kokuya, bayanmış gibi davranıyor.
Koku arada bir "pıssst" dediğinde, bizimki hemen cevap veriyor: "Kız zilli, şimdi işim var!" Vah vahhh.