Engelliler Günü’nde Çılgın Sedat’tan oğluna yürek ısıtan mesaj
Çılgın Sedat lakaplı Sedat Kapurtu, Engelliler Günü’nde 14 günlükken geçirdiği beyin kanaması sonucunda serebral palsi hastası olan oğlu Siraç’a özel bir paylaşımda bulundu. Ünlü şarkıcının satıları takipçilerini duygulandırdı.
'Çılgın Sedat' olarak tanınan ünlü şarkıcı Sedat Kapurtu, sosyal medya hesabından 14 günlükken beyin kanaması geçiren ve serebral palsi hastası olan oğlu Siraç için içten bir paylaşım yaptı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yapılan paylaşım, takipçilerini derinden etkiledi.
Kaynak: Sosyal medya
"Sen Bizim Mükafatımızsın" 💖
Kapurtu paylaşımında, Siraç'ın hayatlarına kattığı değeri "Sen bedenen belki bir şey yapamıyor ama ruhunla bizi hep ayakta, güçlü tutuyorsun. En kırıldığımız, dağıldığımız anda arkamızdan sen topluyorsun; bakışlarınla bile bunu başarıyorsun. Sen bizim mükafatımızsın" sözleriyle dile getirdi.
Kaynak: Sosyal medya
Bu sözler sosyal medyada kısa sürede binlerce beğeni aldı ve takipçiler tarafından yoğun şekilde paylaşıldı.
Kaynak: Sosyal medya
Aile Bağları ve Dayanışma 👨👩👦👦
Çılgın Sedat, eşine ve diğer oğlu Yağız'a olan sevgisini de paylaştı. "Ne kadar şanslıyız ki ikinci mükafatımız da Yağız'ımız oldu. Daha 15 yaşında sana karşı sorumluluk sahibi" diyen şarkıcı, eşiyle ilgili ise şunları söyledi: "Peki anneye, o kıymetli eşe nasıl bahsedebilirim? Anlatamam ki... Hayatını tamamıyla çocuklarına adamış; gezme, eğlence, dinlenme vs. bilmez"
Kaynak: Sosyal medya
Hayranlardan Duygusal Tepki 💬
Mesaj, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Takipçiler, Kapurtu'nun hem oğluna hem de ailesine olan sevgisini ve fedakârlığını övgüyle karşıladı. Paylaşımın altında "İyi ki varsınız", "Böylesi bir babaya sahip olmak büyük şans" gibi yorumlar dikkat çekti.
Kaynak: Sosyal medya
İşte Çılgın Sedat'ın duygusal satırlarının tamamı: "Siraç baba, bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Ne kelime dağarcığım yeter ne de satırlarım. 20 yıl önce bize kaderimiz olarak geldin hayatta. Hiçbir şey yapamadan, konuşup anlatamadan bir öğretmen gibi hayatı sen öğrettin. Hiçbir şey yapamayacağını bilerek kendimizi sana adadık. Annen, Yağız'ım ve ben... Sen bedenen belki bir şey yapamıyor ama ruhunla bizi hep ayakta, güçlü tutuyorsun. En kırıldığımız, dağıldığımız anda arkamızdan sen topluyorsun; bakışlarınla bile bunu başarıyorsun. Biliyoruz ki sen bizim mükafatımızsın. Bunun için hep şükrettik ve ne kadar şanslıyız ki ikinci mükafatımız da Yağız'ımız oldu. Daha 15 yaşında sana karşı sorumluluk sahibi... Önceden 'Babacığım dikkat et, fazla kilo alma' derdim; bana 'Babam, ben çok güçlü olmalıyım. Abimi tutabilmeli, kaldırabilmeli, ona destek olabilmeliyim' diyor. Ben Yağız'ıma hayranım; bana arkadaş, sırdaş, bazen hayatı anlatan, yol gösteren oluyor. Peki anneye, o kıymetli eşe nasıl bahsedebilirim? Anlatamam ki... Hayatını tamamıyla çocuklarına adamış; gezme, eğlence, dinlenme vs. bilmez. Ömür boyu bir beden-zihin işçisi olarak çalışan, saygıyla önünde eğelenecek bir anne… Anlatılamaz asla. Siraç'ım, bizi sürekli izliyorsun; belki de içinde ne fırtınalar kopuyor... Ama şunu bil ki, senin için yapamayacağım hiçbir şey yok. Sen iyi ki varsın oğul. İyi ki senin ve kader arkadaşlarının bu özel günü kutlu olsun"