Obeziteye dair yapılan son araştırmalar, fazla yemenin ardındaki gizli mekanizmayı açığa çıkardı. Uzmanlar, iştahı artıran bu sürecin hem kararlarımızı hem de açlık sinyallerimizi etkileyebildiğini belirtiyor.
🧠 STRESİN BEYİN-BAĞIRSAK DENGESİNE ETKİSİ
Clinical Gastroenterology and Hepatology ile Gastroenterology dergilerinde yayımlanan ilk çalışma, gelir, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi sosyal koşulların bireylerin beslenme alışkanlıkları üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, yaşamdan kaynaklanan stresin beyin-bağırsak-mikrobiyom dengesini bozduğunu, bunun da ruh hali, karar verme mekanizmaları ve açlık sinyallerini değiştirdiğini belirledi. Bu durum, bireylerin yüksek kalorili yiyeceklere yönelme olasılığını artırıyor.
🍔 YÜKSEK KALORİLİ YİYECEKLERE YÖNELİM
Çalışma, stresli bireylerin daha sık abur cubur tükettiğini ve özellikle şeker, doymuş yağ ve trans yağ oranı yüksek yiyeceklere yöneldiğini ortaya koydu. Duygusal yiyiciler olarak adlandırılan bireylerin, olumsuz duygular karşısında aşırı yemek yeme eğilimi gösterdiği ve kaygı gibi faktörlerin bu eğilimi daha da güçlendirdiği vurgulandı.
🩺 AFRID VE YENİ TARAMA ÇAĞRISI
İkinci makalede, bağırsak-beyin rahatsızlığı olan yetişkinlerin üçte birinden fazlasında Kaçınmacı/Kısıtlayıcı Gıda Alımı Bozukluğu (AFRID) belirtileri görüldü. Bu rahatsızlık, bireylerin belirli yiyeceklerden kaçınmasına veya yeme miktarlarını sınırlamasına yol açıyor. Uzmanlar, AFRID için rutin tarama yapılmasını ve beslenme tedavilerinin daha bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasını öneriyor.
📊 OBEZİTENİN İNGİLTERE'YE YÜKÜ
Resmi rakamlara göre İngiltere'de yetişkinlerin üçte ikisi fazla kilolu, dörtte birinden fazlası ise obez. Bu durum yalnızca bireysel sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda NHS'ye yıllık 11 milyar sterlinden fazla ek maliyete neden oluyor. Obezite; tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve 12 farklı kanser türüyle bağlantılı bulunuyor. Ayrıca, İngiltere'de her yıl 315 bin kişinin ölümünden doğrudan sorumlu tutuluyor.