ABD'li biyoloji profesörü Thomas Seyfried'in 30 yılı aşkın süredir yürüttüğü kanser araştırmaları, sağlık dünyasında ezberleri bozmaya devam ediyor. "Kanser bir genetik hastalık değildir, asıl neden mitokondri hasarıdır" diyerek tıp dünyasının köklü inançlarına meydan okuyan Seyfried'in bu yaklaşımı, sosyal medyada milyonlara ulaşarak büyük bir tartışma başlattı.
🔬 ANA TEZ: KANSERİN KÖKÜ MİTOKONDRİDE
Harvard mezunu ve Boston College'da görev yapan Thomas Seyfried'e göre, kanser hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasının altında yatan temel neden DNA mutasyonları değil; enerji üretim merkezlerimiz olan mitokondrilerin hasar görmesi.
Seyfried bu görüşüyle yalnız değil. "The Cancer Code" kitabının yazarı Dr. Jason Fung da benzer şekilde, kanserin metabolik bir hastalık olduğunu ve tedavide enerji üretim bozukluklarının hedef alınması gerektiğini savunuyor.
🧬 GENETİK TEZİ YETERSİZ Mİ?
Geleneksel tıp, kanseri DNA mutasyonlarının bir sonucu olarak görse de Seyfried, bu mutasyonların neden değil, sonuç olduğunu söylüyor. Ona göre DNA hasarı, mitokondrilerin bozulmasından sonra gelişen ikincil bir tablo.
Örneğin, BRCA1 gibi kalıtsal gen mutasyonlarının dahi mitokondrideki proteinleri etkilediği ve enerji üretimini bozarak kansere zemin hazırladığı belirtiliyor.
🔄 TEK BİR NEDEN: BOZUK MİTOKONDRİ
Seyfried'in çarpıcı bir başka iddiası ise şu: Tüm kanser türleri aslında aynı hastalıktır. Farklı organlarda görülen tümörler, aynı temel sorundan – mitokondri hasarından – kaynaklanır. Bu nedenle tedavide organa özel değil, metabolik düzeyde bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.