Kanada, Avustralya, İngiltere ve Portekiz Filistin'i devlet olarak tanıdı! Netanyahu'dan ilhak tehdidi
Son dakika haberi! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi uluslararası alanda devletlerin Filistin'i tanıyacağını ilan etmesinin ardından İsrail Gazze'deki saldırıları artırdı. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Filistin'de gerçek ölü sayısının 680 bin olduğunu ifade etti. Gazze Şeridi'ndeki yıkım ise kıyı şeridinde havadan görüntülendi. Kanada, Avustralya, İngiltere ve Portekiz Filistin'i devlet olarak tanıdı. Fransa, Belçika, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Andorra ve San Marino'nun New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulunda Filistin Devletini tanıdıklarını duyurmaya bekleniyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 3 ülkenin kararına karşı, işgal altındaki Filistin toprakları Batı Şeria'yı ilhak edecekleri mesajı verdi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesi uluslararası alanda devletlerin Filistin'i tanıyacağını ilan etmesinin ardından İsrail Gazze'deki saldırıları artırdı.
İngiltere ve 3 ülke Filistin'i devlet olarak tanıdı!
Takvim.com.tr gelişmeleri dakika dakika aktarıyor...
CANLI ANLATIM
MALTA FİLİSTİN'İ TANIYACAĞINI DUYURDU
Kanada, Avustralya, İngiltere ve Portekiz, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını duyurdu.
Malta Başbakanlık Ofisi, BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini resmen tanıyacağını duyurdu
PORTEKİZ FİLİSTİN'İ TANIDI
Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Rangel, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu.
Dışişleri Bakanı Rangel, Portekiz'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde konuşma yaptı.
Bakan Rangel, "Bugün, 21 Eylül 2025, Portekiz Devleti Filistin Devleti'ni resmen tanıyor. Burada ilan edilen Filistin Devleti'nin tanınma beyanı doğrudan Bakanlar Kurulu kararıyla alınmıştır ve Cumhurbaşkanı ile parlamentoda sandalyesi bulunan siyasi partilerin desteğine sahiptir." diye konuştu.

İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözümün "adil ve kalıcı bir barışa giden tek yol olduğuna inandığını" vurgulayan Rangel, "Filistin Devleti'nin tanınması, Portekiz dış politikasının temel, sürekli ve uzlaşıya dayalı çizgisinin uygulanmasına tekabül ediyor." ifadelerini kullandı.
Filistin Devleti'nin tanınmasının üç temel ayağa dayanması gerektiğini savunan Rangel, "Birincisi, Filistin Yönetimi'nin açıkça ve fazla uzatmadan kabul ettiği garantilerdir. Bunlar, terörizmin kınanması, kurumsal reformların uygulanması, seçimlerin hazırlanması, Gazze'de hükümet sorumluluğunun üstlenilmesi ve İsrail'in tam olarak tanınmasıdır." dedi.
Rangel, Filistin Devleti'ni tanımalarının ikinci ayağının, "İsrail'i henüz tanımayan Arap devletlerinin bunu hemen yapması ve bu ülke ile diplomatik ilişkilerini normalleştirip, Hamas'ı net bir şekilde kınayıp, bu örgütün artık Filistin Devleti'nde, Gazze Şeridi'nde veya ötesinde herhangi bir kontrol pozisyonuna sahip olamayacağını kabul etmeleri" olması gerektiğini belirtti.
Portekiz Dışişleri Bakanı, üçüncü ve son ayağın ise "henüz Filistin Devleti'ni tanımamış olan katılımcı Batılı devletlerin Filistin Devleti'ni tanıması" olduğunu söyledi.
Diğer yandan BM Genel Kurulu için New York'a hareket eden Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, gün içinde Portekiz basınına yaptığı açıklamada, ülkesinin Filistin Devleti'ni resmen tanımasına "tam destek verdiğini, bunun iki devletli çözümün yolunu açacağına inandığını" ifade etti.
De Sousa, Portekiz için Filistin'in tanınmasının bir "vicdan ve ilke meselesi" olduğunu vurguladı.
NETANYAHU'DAN TEHDİT
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanıma kararına karşı, işgal altındaki Filistin toprakları Batı Şeria'yı ilhak edecekleri mesajı verdi.
Netanyahu, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yayımlanan video mesajında, Filistin Devleti'ni tanıyan devletlerin "terörizme ödül verdiğini" iddia etti.
Filistin devletinin kurulmasını yıllardır engellediklerini ve bunun olmasına izin vermeyeceklerini öne süren Netanyahu, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbederek oluşturulan yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin sayısını iki katına çıkardıklarını ve bu yolda devam edeceklerini söyledi.
Netanyahu, ülkelerin Filistin devleti tanıma yönündeki kararlarına ABD'den döndükten sonra yanıt vereceğini söyleyip "Bekleyin ve görün." sözleriyle üstü örtülü Batı Şeria'yı ilhak tehdidinde bulundu.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar da 3 ülkenin Filistin devletini tanıma kararının ardından işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak çağrısında bulunmuştu.
ABBAS: ACİL VE KALICI BARIŞ İÇİN ÖNEMLİ VE ZORUNLU
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımalarını memnuniyetle karşıladı ve bunun adil ve kalıcı barışın tesisinde önemli ve zorunlu bir adım olduğunu belirtti.
Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında Abbas, Kanada Başbakanı Mark Carney, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer'in Filistin Devleti'ni resmen tanımalarını memnuniyetle karşıladı.
İngiltere'nin Filistin Devleti'ni tanımasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Abbas, bunun adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda atılmış önemli ve gerekli bir adım olduğunu vurguladı.
Abbas, İngiltere'nin Filistin halkının "kendi kaderini tayin, özgürlük ve bağımsızlık hakkını" tanımasıyla, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin önünün açılacağını ve Filistin'in İsrail ile güvenlik, barış ve iyi komşuluk içinde yan yana yaşamasına olanak sağlanacağını vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı, Kanada Başbakanı Mark Carney'in bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıdığına dair resmi açıklamasını da memnuniyetle karşıladı.
Kanada'nın bu tanımayla, hem Filistin hem de İsrail için barışçıl bir gelecek inşasının ortağı olduğunu belirtti.
Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasından da memnuniyet duyduğunu belirten Abbas, 3 ülkenin Filistin'i tanımasının, iki devletli çözümün uygulanması için elverişli bir ortam oluşturmaya yönelik uluslararası çabaların bir parçası olduğunu dile getirdi.
ABBAS İNGİLİZ BAŞKONSOLOSU KABUL ETTİ
Öte yandan Abbas, Kudüs'teki İngiliz Başkonsolosu Helen Winterton'ı Ramallah'ta kabul etti.
Abbas, Winterton'dan İngiltere'nin bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıma kararını resmen bildiren yazılı bir mektup aldı.
İngiltere'nin bu tarihi ve cesur adımını öven Abbas, bunun, Filistin halkının devredilemez haklarının tanınması ve İngiltere'nin uluslararası kararlara olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu vurguladı.
FİLİSTİN'İN TANINMASI, HALKIN SABRININ VE FEDAKARLIĞININ MEYVESİ
Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh de ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı ve bunu Filistinlilerin ve adil davalarının zaferi olarak nitelendirdi.
Şeyh, "İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya, Filistin Devleti'ni tanıdığınız için teşekkür ederiz. Bu, Filistin halkı ve meşru hakları için tarihi bir gün ve sabrının, kararlılığının, direncinin ve fedakarlığının meyvesidir." ifadesini kullandı.
İNGİLTERE FİLİSTİN'İ TANIDI
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, barış ve iki devletli çözüm umudunu yeniden canlandırmak için Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu.
Starmer, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan paylaştığı yaklaşık 6,5 dakikalık videoda, "Orta Doğu'da dehşet büyürken iki devletli çözüm ve barış umudunu canlı tutmak için çalışıyoruz." dedi.
Barış ve iki devletli çözümün "güvenli ve barış içinde bir İsrail ile yaşayabilir bir Filistin'e" işaret ettiğini kaydeden Starmer, "Şu an ikisi de yok. İsrailli ve Filistinli sade vatandaşlar şiddet ve acıdan uzak, barış içinde yaşamayı hak ediyor." diye konuştu.
Gazze'deki İsrailli esirlerin bir an önce salıverilmesi gerektiğini belirten Starmer, Hamas'ın iki devletli çözüme karşı olduğunu öne sürdü. Starmer, gelecek haftalarda bazı Hamas üyeleri hakkında yaptırım kararları alacaklarını söyledi.

Starmer, "Gazze'de insan yapımı insani kriz yeni ölümler getirdi. İsrail hükümetinin artan şekildeki pervasız bombardımanı, son haftalardaki yeni saldırılar, açlık ve yıkım hiçbir şekilde kabul edilemez." dedi.
Binlerce Gazzelinin yiyecek ve su bulmak isterken öldürüldüğünün altını çizen Starmer, "Hepimizin dehşetle izlediği ölüm ve yıkımlar sona ermeli. Biz, ilk grup hasta ve yaralı çocukları devlet hastanelerinde tedavi için (Gazze'den) tahliye ettik. İnsani yardımlarımızı artırmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Gazze'ye yeterli yardımın giremediğine dikkati çeken Starmer, "İsrail hükümetini, sınırlarda uyguladığı kabul edilemez kısıtlamaları kaldırmaya, bu zalim uygulamalara son vermeye ve yardım akışına izin vermeye çağırıyoruz." diye konuştu.
Starmer, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının yanında Batı Şeria'daki Filistin topraklarının gasbı nedeniyle iki devletli çözüm ışığının sönmeye başladığına işaret ederek şunları söyledi:
"Ancak bu ışığın sönmesine izin veremeyiz. Bu nedenle bölgedeki ve ötesindeki liderlerle bir barış çerçevesinin inşası için birlikte çalışıyoruz. Bu plan, herkesi ortak bir vizyonun çevresinde bir araya getirmeyi, Filistin yönetiminin reformunu, ateşkesi sağlamayı ve iki devletli çözüm müzakerelerine geçişi kapsayan bir plandır. Bunu gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Çabalarımızın bir parçası olarak temmuzda, Filistin Devleti'nin tanınmasına ilişkin kararımız doğrultusunda hareket edeceğimiz şartları ortaya koydum. O an geldi. Bugün barış ve iki devletli çözüm umudunu yeşertmek için, bu büyük ülkenin başbakanı olarak Birleşik Krallık'ın, Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını duyuruyorum."
Starmer, İsrail'i 75 yıldan uzun bir süre önce tanıdıklarını, bugün de Filistin'i tanıyan 150'den fazla ülkenin arasına katıldıklarını belirterek, "Filistin Devleti, Filistinliler ve İsrailliler için daha iyi bir geleceğe yönelik sözdür." dedi.
İsrail'in Gazze saldırıları nedeniyle toplumda bir gerginlik oluştuğunu vurgulayan Starmer, "Bu gerilim toplumda bölünmelere yol açtı. Bazıları bu gerilimi nefret ve korku için kullandı. Ancak hiçbir sorun çözülmedi. Nefreti reddetmek yetmez, nefretin her türlüsüyle mücadele çabalarımızı ikiye katlamalı, çabamızı daha iyi bir gelecek kanalına yönlendirmeliyiz." ifadelerini kullandı.
TEMMUZDA SOMUT ADIM ATILMAZSA FİLİSTİN DEVLETİ'Nİ TANIYACAKLARINI AÇIKLAMIŞTI
Temmuz ayında açıklama yapan Starmer, iki devletli çözüm umudu risk altında olduğu için Filistin'i tanımanın zamanının geldiğini ve bunun en yüksek etkiyi yaratacağını belirtmişti.
Starmer, "İsrail hükümeti Gazze'deki korkunç durumu sona erdirmek için ateşkesi kabul edecek ve iki devletli çözüm ihtimalini canlandıracak, uzun vadeli sürdürülebilir barış taahhüdünde bulunacak somut adımlar atmadığı takdirde, İngiltere'nin eylülde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin Devleti'ni tanıyacağını teyit edebilirim." demişti.
Hükümet yetkilileri, İsrail'e yönelik defalarca yaptığı çağrılarda sağlık çalışanlarının, gazetecilerin ve sivillerin hedef alınmaması gerektiğini belirtmiş ve Gazze'deki durumun tolere edilemez seviyeye geldiğini kaydetmişti.
İngiltere hükümeti daha önce de İsrail'e bazı silah satış lisanslarını askıya almış, ticaret anlaşması müzakerelerini durdurmuş, Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarmasına yönelik itirazını geri çekmişti.
AVUSTRALYA BAŞBAKANI RESMEN İLAN ETTİ
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını bildirdi. Albanese, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan açıklama yaptı.
Avustralya'nın, bugünden itibaren bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıdığını bildiren Albanese, "Avustralya böylece Filistin halkının hakkı olan ve uzun zamandır hedeflediği amaçlarını tanımaktadır." ifadesini kullandı.
Albanese, Avustralya'nın iki devletli çözüme desteğini yineledi.
Kanada Başbakanı Mark Carney, Filistin devletini bugün tanıdıklarını bildirdi. Carney, "Mevcut İsrail hükümeti Fiilisitn devletinin kurulma olasılığını engellemek için sistematik bir şekilde çalışıyor." dedi.
BAŞKAN ERDOĞAN DUYURMUŞTU
Başkan Erdoğan, BM Genel Kuruluna katılmak üzere ABD'ye hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Genel Kurulu diğerlerinden farklı kılan özelliği, birçok ülkenin Filistin Devleti'ni tanıyacak olmasıdır. Biz, bu tanıma kararlarının iki devletli çözümün hayata geçirilmesine ivme kazandırmasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
KANADA FİLİSTİN'İ DEVLET OLARAK TANIDI
Kanada Başbakanı Mark Carney, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını bildirdi.
Carney, yaptığı yazılı açıklamada, 1947'den bu yana bütün Kanada hükümetlerinin Filistin'de iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, burada çözüme dair umutlarının zamanla tükendiğini kaydetti.
Hamas'a tüm rehineleri acilen serbest bırakma çağrısı yapan Carney, "Şu anki İsrail hükümeti, bir Filistin Devleti'nin kurulmasını engellemek için düzenli olarak çalışıyor." ifadesini kullandı.
İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim planının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Carney, İsrail'in Gazze'de yine uluslararası hukuku ihlal ederek on binlerce sivili öldürdüğüne, 1 milyondan fazla sivili yerinden ettiğine ve insanları açlığa sürüklediğine dikkati çekti.
Carney, "Bu bağlamda, Kanada Filistin Devleti'ni tanıyor ve hem Filistin Devleti hem de İsrail devleti için barışçıl bir gelecek vaadinin kurulmasına yönelik ortaklık teklif ediyor." ifadesini kullandı.
"BU TANIMANIN HER DERDE DEVA OLACAĞI İLLÜZYONUNA KAPILMADIK"
Kanada'nın bunu iki devletli çözüm için yaptığına dikkati çeken Carney, "Kanada bu tanımanın her derde deva olacağı illüzyonuna kapılmadı, bu tanıma kararlılığımızın, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ndeki temel insan hakları prensiplerinin ve Kanada'nın nesillerdir süren kararlı politikasının bir parçasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Filistin yönetiminin reformlar konusunda Kanada ve uluslararası topluma doğrudan sözler verdiğini belirten Carney, Kanada'nın bu reformların uygulanması noktasında Filistin'e destek vereceğini belirtti.
Carney, "Uluslararası ortaklarımızla birlikte Kanada, güvenilir bir barış planı, demokratik yönetim, Filistin için kesin güvenlik ayarlamaları, Gazze'ye geniş çaplı ve sürekli yardımın ulaştırılmasını desteklemektedir." ifadesini kullandı.
10 ÜLKE DAHA FİLİSTİN'İ TANIYACAK
Fransa, İngiltere, Kanada, Avustralya, Belçika, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Andorra ve San Marino, New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulunda Filistin Devletini tanıdıklarını duyurmaya hazırlanıyor.
YIKIM HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılardaki yıkım kıyı şeridinde havadan görüntülendi.
Gazze kent merkezine gelindiğine ise ağır hasarlı binaların yanı sıra İsrail saldırıları nedeniyle zorla yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı yüzlerce çadır göze çarpıyor.
GAZZE'DEKİ KONUTLARIN YÜZDE 92'Sİ YA YIKILDI YA DA HASAR GÖRDÜ
İsrail saldırıları sonucu başta kuzeyi olmak üzere Gazze Şeridi'ndeki ağır yıkım dikkati çekiyor.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze'deki konutların 160 bini yıkıldı, 276 bini ise büyük oranda veya kısmen hasar gördü.
Bu da Gazze'deki konutların yüzde 92'sinin ya yıkıldığı ya da hasar gördüğü anlamına geliyor.
Çok sayıda İsrail askeri, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de iş makineleriyle Filistinlilere ait yapıları yıktıkları anları sık sık sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı.
İsrail ordusunda görev yapan Haham Avraham Zerbib, yerel bir televizyonda katıldığı bir programda, Gazze'de Filistinlilere ait yapıları yıktığını övünerek anlatmıştı.
Zerbib, orduda görev yaptığı süre boyunca Gazze'de haftada ortalama 50 evi yıktığını, bunların çok katlı binalar olduğunu, iki katlı evin bile kendisini tatmin etmediğini söylemişti.
SON 24 SAATTE 75 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Katliam ordusunun saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 75 artarak, 65 bin 283'e yükseldi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırıları ve açlık nedeniyle yaşanan can kayıplarına ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 75 ölü ve 304 yaralının getirildiği belirtildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 12 bin 724 Filistinlinin öldüğü, 54 bin 534 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 523'e, yaralananların sayısının da 18 bin 474'e ulaştığı ifade edildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 65 bin 283'e, yaralıların sayısının 166 bin 575'e yükseldiği kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
GAZZE'DE ÖLÜ SAYISI 680 BİN!
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Filistin'de gerçek ölü sayısının 680 bin olduğunu ifade etti.
Albanese, "Aslında 680 bini düşünmeye başlamalıyız. Çünkü bazı araştırmacılar ve bilim insanları Gazze'deki gerçek ölü sayısının bu olduğunu iddia ediyor. Bu rakamı kanıtlamak ya da çürütmek zor olacaktır. Özellikle de müfettişleri ve diğerlerinin işgal altındaki Filistin topraklarına özellikle Gazze Şeridi'ne girmesi yasaklandığı sürece. Bu rakam doğrulanırsa onların 380 bini beş yaşın altındaki bebekler." dedi.
BUGÜN 68 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 58'i kuzeydeki Gazze kentinden olmak üzere 68 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail ordusunun işgal planı kapsamında kara saldırılarına başladığı Gazze kentinde saldırılar aralıksız sürüyor.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzey ve güney bölgelerindeki evlere insansız hava araçlarından rastgele açtığı ateş sonucu çok sayıda Filistinli yaralandı.
Kentin güneybatısındaki Tel el-Heva Mahallesi'nde yer alan evler de yoğun şekilde bombalandı, Şeyh Rıdvan mahallesindeki bölgeler de patlayıcı yüklü robotlarla havaya uçuruldu.
İsrail ordusunca ayrıca kentin batısındaki Şatii Mülteci Kampı bölgesine zorla yerinden edilmeyi ve güneye gitmelerini içeren "tahliye bildirileri" atıldı.
Gazze Şeridi'ne yaklaşık 2 yıldır saldırılarını sürdüren İsrail, bir taraftan kuzeydeki Filistinlileri "güvenli bölge" iddiasıyla güneye göçe zorlarken diğer taraftan da güney bölgelerini bombalamaya devam ediyor.
GAZZE KENTİNDE 58 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
Hastane kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığı bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze kentinin doğusundaki Tuffah mahallesinde bir evi bombaladığı saldırıda 9 Filistinli hayatını kaybetti.
Kentteki Şati Mülteci Kampı yakınlarında yer alan Ebu Hamid kavşağında toplanan Filistinli sivillerin hedef alındığı saldırıda 4 kişi yaşamını yitirdi.
Gazze kentindeki Yermuk Stadyumu yakınlarında zorla yerinden edilen ailelerin kaldığı bir sığınma merkezine düzenlenen saldırıda 2 çocuk yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Kentin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde bir grup sivilin hedef alındığı saldırıda 1 kadın yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.
İsrail ordusu ayrıca Sabra Mahallesi'ndeki bazı evleri hedef aldı. Saldırıda 4'ü çocuk, 5'i kadın 14 Filistinli öldürüldü, 15 kişi yaralandı.
Sivil Savunma Müdürlüğü, çok sayıda kayıp olduğunu; saldırının yol açtığı enkaz altında kalanlar olduğu aktardı.
Gazze kentinin güneyindeki İslam Üniversitesi yerleşkesi yakınlarında yerinden edilenlerin çadırlarına düzenlenen saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk yaralandı.
Ayrıca Gazze kentinin farklı noktalarında yerleşim alanlarını hedef alan saldırılarda da en az 23 Filistinli hayatını kaybetti.
İSRAİL, ŞİFA HASTANESİ MÜDÜRÜ EBU SİLMİYYE'NİN KARDEŞİNİN EVİNİ BOMBALADI
İsrail ordusunun ayrıca Şati Mülteci Kampı'nda bir evi bombaladığı saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.
Hastane kaynakları, vurulan evin Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye'nin kardeşine ait olduğunu belirtti.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, yaptığı yazılı açıklamada, "İşgalci İsrail, Şifa Hastanesi Müdürü Ebu Silmiyye'nin kardeşine ait evi bombaladı. Saldırıda Ebu Silmiyye'nin kardeşi ve çocukları yaşamını yitirdi. Ebu Silmiyye ise o sırada Şifa Hastanesi'nde görevi başındaydı." ifadelerini kullandı.

GAZZE ŞERİDİ'NİN ORTA KESİMİNE SALDIRILAR
Kuzeyde Gazze kentine saldırılarını yoğunlaştıran İsrail, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerini de vurmaya devam ediyor.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlenen saldırıda en az 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Aynı Mülteci Kampı'nın batısına İHA ile düzenlenen saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze Şeridi'nin orta kesimine düzenlenen hava saldırılarında 1 Filistinli daha yaşamını yitirdi.
GÜNEYDE YARDIM BEKLEYENLER HEDEF ALINDI
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde insani yardım bekleyenleri hedef aldı. Saldırıda 1 kişi öldü, beş kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlenen saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybetti.
Ayrıca İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güney bölgelerine düzenlediği saldırıların ardından hastanelere 3 kişinin cansız bedeni ulaştırıldı.