Grand Kartal Otel yangını davasında ara karar! Duruşma o tarihe ertelendi: İtfaiye personeli İrfan Acar tutuklandı

"TAHLİYEMİ İSTEMİYORUM"

Bolu'da 78 kişinin can verdiği otelin çıkış anından sadece 15 dakika sonra otel genel müdürü Emir Aras'ın ailesiyle beraber odadan kaçtığı ortaya çıktı.

YANGINI 15. DAKİKADA HABER ALIP KAÇTI
Dava dosyasına da eklenen kamera kayıtlarında, 21 Ocak Ocak 2025 saat 03.17'de Grand Kartal otelin dördüncü katındaki elektrikli ısıtıcıdan çıkan yangın kısa sürede tüm oteli sarıyor. Otel sahibinin damadı olan Emir Aras o sırada otelin yedinci katında bulunuyor. Güvenlik kameralarına göre yangını telefonla haber alan Aras, yangından 15 dakika sonra 03.32'de odasından çıkıyor. Telefonuna bakıp koridorda koşmaya başlıyor. Bu görüntüler dava dosyasına da girdi.

"TAHLİYEMİ İSTEMİYORUM"
Aras, "Yaşanan bu acıdan dolayı çok üzgünüm. Keşkelerim çok fazla, pişmanlıklarım çok fazla. Kendimi savunacak bir şey bulmuyorum. Tahliyemi istemiyorum. Kusurlarım olduğunu düşünüyorum. Savunacak bir yanımı bulamıyorum ama bunları bilerek yapmadım" dedi.

KARTALKAYA FACİASINA ARA KARAR: O İSİM TUTUKLANDI

Bolu Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasının ilk duruşmasının 10. gününde ara karar açıklandı.

Tutuksuz sanıklardan itfaiye eri İrfan Acar'ın adli kontrol tedbirinin yetersiz kaldığı gerekçesiyle tutuklanmasına karar verildi.

Tutuklu sanıklardan mutfak çalışanı Faysal Yaver'in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

Geri kalan tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hakkında ev hapsi adli kontrol tedbir kararı bulunan sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verildi.

Sonraki duruşma 22 Eylül’de görülecek

SAVCILIK MÜTALAASINI VERDİ

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Grand Kartal Otel yangınına ilişkin savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Mütalaada, davada tutuksuz yargılanan Mudurnu A.Ş. firması sahibi İbrahim Polat, Mudurnu A.Ş. yetkilisi İsmail Karagöz, resepsiyon personeli Yiğithan Burak Çetin, itfaiye eri İrfan Acar ve FQC Denetleme Firması sahibi Ali Ağaoğlu için uygulanan ev hapsi tedbirinin devamı talep edildi.

SAVCILIK MÜTALAASINI VERDİ
Savcılık ayrıca, LPG tesisatı bakım görevlisi Doğan Aydın’ın 2018-2022 yılları arasında Grand Kartal Otel’in iç ve dış LPG tesisatının projesiz olduğunu bilerek ve oradan gaz akışını kesmeden bakım faaliyetlerini devam ettirdiği belirtildi.

Savcılık tarafından bu nedenle Aydın ağır kusurlu bulundu. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Kübra Demir’in 2014-2021 yılları arasında görev yaptığı süreçte oteldeki eksiklikleri bildiği halde ilgili mercilere bildirmediği gerekçesiyle ağır kusurlu olduğu mütalaada sunuldu. Bu gerekçelerle, Doğan Aydın ve Kübra Demir’in tutuklu yargılanması savcılık tarafından talep edildi.

Duruşma, mahkeme heyetinin ara kararlarını açıklaması için yarın sabah saat 09.00’a ertelendi.

"DUMANLARDAN DOLAYI ÇIKAMADIK"

Bolu Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasının ilk duruşması devam ediyor. 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın 8’inci gününde müşteki ve tanık beyanları verildi. Saat 09.45’te 9’uncu günün duruşması tanıkların ifadeleriyle başladı.

"DIŞARI ÇIKMADAN ÖNCE TAM CİDDİYETİN FARKINDA DEĞİLDİK"
Duruşmaya Fethiye’den (SEGBİS) ile katılan otelde resepsiyon personeli olarak çalışan tanık Buğra Özbeyli, "Yangın günü 2. katta kalıyordum. Bir mutfak personelinin ‘Ağabey kaçın’ diye bağırdığını duydum. Yangından öyle haberim oldu. 1. katta bulunan kayak odasından dışarı çıktı. Çıktıktan sonra restoran katının yandığını, çok ciddi bir şey olduğunu anladık. Dışarı çıkmadan önce tam ciddiyetin farkında değildik. Yangın esnasında alarm sesi duymadım. Personele yangınla ilgili eğitim verilmedi, tatbikat yapılmadı. Yangın tüpü bir önceki yılda restoranda olduğunu hatırlıyorum. Ama sayısının yetersiz olduğundan eminim. Odalarda sigara içildiğini biliyorum. Sigara içilsin diye yangın dedektörü devreye girmiyordu. Yangın alarm sistemi yoktu. Olsaydı muhtemelen basılırdı diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"BUNLARI ÖĞRENİNCE OTELİN KAPANACAĞINI DÜŞÜNDÜM"
Denetimlerde çıkan eksikliklerden dolayın otelin kapanacağını düşünen Özbeyli, "16 ya da 19 Aralık’ta annemle görüşmüştüm, ‘Denetim iyi geçmedi galiba erken döneceğim’ diye söylemiştim. Eksiklikleri ben öğrendim. Bunları öğrenince otelin kapanacağını düşündüm. Bunu servis personeli bilmiyordur. Ama benim ekip arkadaşlarım ile yönetim biriminin bildiğini düşünüyorum. Eksiklikleri herkes biliyordu. Zeki Yılmaz değil herkes biliyordu. Ben bile biliyorsam herkes biliyordur" diye konuştu.

"DUMANLARDAN DOLAYI ÇIKAMADIK"
Grand Kartal A.Ş.’de ilk sezonu olduğunu söyleyen resepsiyon personeli tanık Derya Yüce, "Saat 23.30 gibi uyumaya gittim. Uyuyamadım, uyku tutmadı. Önce resepsiyon bölümünde mesai arkadaşlarımla oturdum. Saat 02.00 sıralarında 2.kata indik. Orada da saat 03.10 sıralarında yukarıdan bağırma sesleri duyduk. Sonra üst kata çıkmaya çalıştık. Dumanlardan dolayı çıkamadık. Sonrasında ise kayak odası kapısından dışarıya çıktık. 4.kat alev alev yanıyordu" dedi.

Duruşmada tanık ifadeleri alınmaya devam ediliyor.

İTFAİYE ŞOFÖRÜ KONUŞTU

İtfaiyede araç şoförü Ersin Kazan, Acar ile geçen yıl aralık ayında White Fox'a denetim için gittiklerini aktararak, kendisinin denetim sonrasında Acar'ı kimseye imza attırırken görmediğini söyledi.

İtfaiyede araç şoförü Selami Subay, 16 Aralık 2024'te Acar ile denetim için otele gittiklerini belirtti.

Asansör muayene uzmanı Çağrı Gültekin de 2004 yılında oteli denetlediklerinde 1 asansörün yeşil, 3'ünün de mavi etiket aldığını ifade etti.

"WHİTE FOX'A MÜŞTERİ ALINIYORDU"

Otel bünyesinde kiralanan "White Fox" isimli kafede çalışan Mehmet İşçioğlu, SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde kafeteryaya müşteri alındığını belirterek, yılbaşından önce denetime gelen itfaiye erini karşıladığını kaydetti.

Aşçı Şenol Bakır'ın kendisinden büyük olduğu için itfaiye erini içeride gezdirdiğini dile getiren İşçioğlu'na mahkeme başkanı, denetime gelen itfaiye erinin kim olduğunu sordu.

Teşhis için 4 sanık ayağa kaldırılarak tanığa gösterildi. İşçioğlu, denetime gelen kişinin itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar olduğunu teşhis etti.

"EMİR ARAS'I SAAT 03.35-03.40 SIRALARINDA GÖRDÜM"

Danışma saha görevlisi Mehmet Kuran da saat 03.15'te uyandığında bağırma sesi duyarak resepsiyona indiğini ve yoğun dumanı gördüğünü aktararak, resepsiyondaki personele 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramasını söylediğini belirtti.

Dışarıya çıkıp "Yangın var." diye bağırmaya başladığını dile getiren Kuran, "Bu sırada gelen araçtan maske aldım, içeri girmek istedim ama olmadı. 'Yangın var.' diye bağırarak insanlara duyurmaya çalıştım. Teleski görevlisi Mehmet Bey'den uzun merdiven istedik. Onlar geldikten sonra odalardan insanları sundurmanın üzerine indirdik. (Otel müdürü tutuklu sanık) Zeki Yılmaz'ın resepsiyondan çıkışını gördüm. (Şirketin genel müdürü tutuklu sanık) Emir Aras'ı saat 03.35-03.40 sıralarında gördüm." diye konuştu.

Kuran, müşteki avukatının, "Yangında aracın anahtarını getirmesini neden istediniz?" sorusuna ilişkin, "Oğlumu arkadaşımdan arattırdım. Oğlum bana saat 06.30 sıralarında kıyafetleri ve aracın yedek anahtarını getirdi. Aracımın anahtarı odada yanmıştı. Araçlara yangın sıçrarsa yanar, diğer araçlar da çıkarılamaz diyerek kıyafetlerin yanında anahtarı da istedim ve çektim." ifadelerini kullandı.

MÜHENDİS ÖNCEKİ İFADESİ İÇİN 'SEHVEN' DEDİ

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan alanda görülen duruşmada, otelin statik hesap projesini yapan inşaat mühendisi İsmail Haluk İnceler'e söz verildi.

Grand Kartal Otel'in 1997 yılında statik hesaplarını ve projesini hazırladıklarını belirten İnceler, "İnşaat bitimine kadar denetimleri yaptık. Daha sonra binaya yapı kullanma izin belgesi alındı ve bizim sorumluluğumuz bitti. Sonrasında yapıda tadilat yapılıp yapılmadığını bilmiyorum." ifadesini kullandı.

Önceki ifadesinde "Yapıda tadilatla değişiklik yapılmış" beyanının sorulması üzerine İnceler, "O ifade sehven yazılmış olabilir, bilmiyorum." dedi.

BİLİRKİŞİ RAPORLARI YOK

Davanın ikinci duruşmasında, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nden istenen bilirkişi raporunun gelmediği açıklandı.

Duruşmada sanıklara söz hakkı verildi. Sanıklar savunmalarında suçsuz olduklarını belirterek, beraatlerini talep etti.

Sanık avukatları müvekkillerinin duruşmalardan varisli (muaf) tutulmasını, adli kontrol şartının kaldırılmasını talep etti.

Müştekiler, sanıkların olası kasttan yargılanmasını istedi. Müşteki avukatları ise sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etti.

Cumhuriyet Savcısı, bilirkişi raporunun gelmemesinden dolayı sanıkların tüm duruşmalardan varisli tutunma taleplerinin reddine kadar verilmesi, adli tedbirlerin kaldırılmasının reddine karar verilmesini talep etti.

 

‘"ODALARDA SİGARA İÇİLDİĞİNDE DUMAN DEDEKTÖRLERİ HİÇ ÇALIŞMIYORDU"

SEGBİS ile tanık olarak ifade veren Batuhan Mehmet Cansız, resepsiyon görevlisi olarak çalıştığını ve yangın sırasında otelin 2'nci katında kaldığını ifade ederek şunları söyledi:

"Resepsiyon görevlisinin haber vermesi ile yangından haberim oldu. Arkadaşım beni uyandırdı. Üstümüzü değiştirirken bazı arkadaşlar 2’nci kattaki personellerin odalarının kapılarına vurdu. 5'inci kata çıkmak istedik dumandan çıkamadık. Hızlıca aşağıya, kayak odasının oraya inmek istedik. Kayak odasının çıkış kapısı kapalıydı zorla açtık. Dışarı çıkıncaya kadar bu kadar büyük bir olayın olduğunun farkında değildik. 4'üncü katın komple yandığını gördük. Resepsiyon kısmında yangın alarmı ya da uyarı sistemi görmedim. Oteldeki yangın güvenlik sistemi ile ilgili hiçbir haberim yok. Odalarda sigara içildiğinde duman dedektörleri hiç çalışmıyordu. Otelde bulunduğum zamanlarda yangın eğitimi verildiğini de hiç görmedim.” 

"İMZA BENİM DEĞİL"

Duruşmanın 9'uncu günü tanıkların dinlenmesiyle başladı. 2008 yılından bu yana otelde kat görevlisi şefi olarak çalışan İdris Erol, tanık olarak ifade verdi. Yangın gecesi otelde 3'üncü katta kaldığını belirten Erol, "Koşarak 4'üncü kata çıkmaya çalıştım. Duman yüzünden çıkamadım. Odama dönüp garaj kapısından dışarı çıktım. Sonra vatandaşları kurtarmaya çalıştık. İtfaiyeci İrfan Acar öncesinde denetime geldi, tüm katları tek tek gezerek inceleme yaparak eksiklikleri tespit etti. Cemal Özer, muhasebeye geçerek eksiklikleri temiz kağıda geçti. Cemal Özer de itfaiye ile gezerek denetimde bulundu. İrfan Acar'ın geldiği gün başka bir denetim daha vardı. Onların da yanında Emir Aras vardı” dedi.

Acil kurtarma ekibi listesinde isminin ve adının olduğu hatırlatılan Erol, imzanın kendisine ait olmadığını ifade etti.