CHP'li Ekrem İmamoğlu "sahtecilikten" hakim karşısına çıktı! Aylık gelirinin Murat Ongun'dan az olduğunu iddia etti | Davada ara karar açıklandı

CHP'li İBB'deki yolsuzluk çetesinin elebaşı Ekrem İmamoğlu, iptal edilen diplomasına ilişkin davada bugün hakim karşısına çıktı. İmamoğlu hakkında "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve "siyasi yasak" isteniyor. Hakimin, "Sabıkanız var mı?" sorusuna, "Çok şükür yok" diye cevap veren İmamoğlu, aylık gelirinin 220 bin olduğunu söyledi. Bilindiği gibi tutuklu Murat Ongun aylık gelirinin 350 bin TL olduğunu açıklamıştı. Öte yandan yaklaşık 7 saat süren duruşmada arar karar açıklandı.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
CHP'li Ekrem İmamoğlu "sahtecilikten" hakim karşısına çıktı! Aylık gelirinin Murat Ongun'dan az olduğunu iddia etti | Davada ara karar açıklandı

CHP'li İBB'deki yolsuzluk çetesinin elebaşı Ekrem İmamoğlu, iptal edilen diplomasına ilişkin davada bugün hakim karşısına çıktı.

Yaklaşık 7 saat süren duruşma, İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nde devam eden kararın iptali davasının dosyasının istenmesine karar verilerek 20 Ekim'e ertelendi.

Takvim.com.tr gelişmeleri dakika dakika aktarıyor...

CANLI ANLATIM

DURUŞMA ARASINDA SORULARI YANITLADI

Duruşmaya ara verilmesi üzerine basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İl başkanlığında yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna ilişkin İmamoğlu, “İl başkanlığında yaşananlar çok acı. Evi gasp edilmiş gibi içim yanarak izledim. Bu, ülkenin düzeni adına tehdittir. Türkiye’nin siyasetinin, demokrasisinin meselesidir. AK Parti’de gerçekten siyaset yapmış insanların dahi bu işe ‘dur’ demesi şarttır. Bu uygulama şekli, polisin bu şekilde devreye alınması, Türk polisinin bu kadar itibarının aşağılandığı başka bir dönem olmamıştır. Ben bütün kuruluşları buna ‘dur’ demeye davet ediyorum. Düşünsenize, polis işlem yapıyor ama evrak veremiyor. Üsküdar’da kaçak büfeleri yıkarken polis nöbet tuttum, ama bu şekilde olmaz. Talimatın altı yasayla, hukukla beslenmek zorundadır. Allah korusun, yani böyle ucu yok. O zaman biz en güvenli yerde duruyoruz" ifadelerini kullandı.

"BU MESELE DEMOKRASİYE YAPILAN BİR MÜDAHALEDİR"

15 Eylül’de görülecek kurultay davasına ilişkin ne düşünüyorsunuz? sorusu üzerine ise İmamoğlu, "Bu mesele, Cumhuriyet Halk Partisi meselesi değil, Türkiye’deki demokrasinin varlığı-yokluğu meselesidir. Bu mesele CHP’ye yapılan bir müdahale değil, demokrasiye yapılan bir müdahaledir. Umut ediyorum ki bu defter o gün kapanır. Bu ülke bir günlük istişare zeminine hazır olsun. Bu kavgayı, çatışmayı isteyen aklın nasıl bir siyaset zihni var? Nasıl bir ihtirasla bunu taşıyor?" dedi.

"UMARIM KENDİSİ İÇİN DOĞRU BİR KARAR VERİR"

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sessizliğini nasıl yorumluyorsunuz? sorusuna ise İmamoğlu, “Umarım kendisi için doğru bir karar verir. Diliyorum, istiyorum" dedi.

"SAVUNMA VERMEYİ REDDEDİYORUM"

Avukat Mehmet Pehlivan bulunduğu cezaevinden duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri) ile bağlanarak, “Şu an duruşmada Türk hukuk tarihinde belki bir ilki yaşıyoruz. Tutuklu bir avukat olarak, üstümde cübbem dahi olmadan müdafi olarak hazır edildim. Cübbemin olmaması, müdafilikten geri duracağımı kimse düşünmesin. Ben, karşınızda müdafi görevini yaparken tutsak bir avukat olarak bulunuyorum. Bunun kayıtlarınıza geçmesi Türk hukuk tarihi açısından önemli. Müvekkilimle ilgili birçok hukuki eksiklik olması nedeniyle savunma vermeyi reddediyorum. Bir sonraki duruşmada salonda hazır bulunmayı talep ediyorum. Savunmayı salona getirildiğimde yapacağım" ifadelerini kullandı.

SAVCILIK KARARIN İPTALİ DAVASININ DOSYASINI TALEP ETTİ

Savcılık, İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nden diploma iptali işleminin iptali için açılan davanın dosyasının istenmesini talep etti.

Savcılığın talebine karşı İmamoğlu, "Benim diplomam haksız ve hukuksuz şekilde iptal edilmiştir. Tabii ki bunun idare mahkemesinde süren süreçleri var, şu anda avukatlarım vasıtasıyla oradaki mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu yönüyle umarım bu hukuksuz uygulamanın sonucunda mağduriyetler giderilir. Zira Türkiye’nin önemli bir üniversitesindeki bir profesör şu anda görev yapamıyor. Dünyanın en önemli üniversitelerinde doktorasını ve profesörlüğünü kazanmış bir akademisyenden bahsediyoruz. Basit gibi görünebilir ama bunun sebep olacağı, açacağı kapılar bu ülkede herkesin tapusunu, malını, mülkünü, parasını gasp etmeye yönelik bir sürecin önünü açar. Bu asla idari bir süreç değildir. Asla hukuki bir süreç değildir. Bu yoldan her şey herkese yapılabilir. Bu yolun derhal kapatılması gerekir ki kamu kurumları güvenilirliğini yitirmesin. Türkiye’nin en eski üniversitesi, hatta dünyanın en eski kurumlarından biri olan İstanbul Üniversitesi’nde yapılan bu işlem, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Bu vahşi dönemde, bu vahşi süreçte her bireyin görevini yapması gerekir. Yalnızca kararları sağlıklı bir sonuca ulaştırmak için değil, bu memlekette yaşayan herkesin umutla yaşamasına vesile olacak adımları atmak için de. Benim şu an içinde bulunduğum bu doğrusu diplomamın iptali mutlaka geri dönecektir. Çünkü bu ülke er ya da geç adaleti sağlamıştır. Milletinin gücüyle beraber yine sağlayacaktır" dedi.

ARA KARAR AÇIKLANDI

Tutuklu bulunan avukat Mehmet Pehlivan’ın fiziki olarak getirilmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul 5. idare Mahkemesi’nde diploma iptali kararının iptali için açtığı dava dosyasının istenmesine karar vererek duruşmayı 20 Ekim tarihine erteledi.

PEHLİVAN'IN SAVUNMA YAPMASI İÇİN ARA VERİLDİ

"Yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Mehmet Pehlivan'ın İmamoğlu hakkında savunma yapması için tutuklu bulunduğu cezaevine SEGBİS ile bağlanması beklendi. Mahkeme heyeti bağlantının sağlanması için duruşmaya ara verildi.

AYLIK GELİR VE TAHSİL SORUSU

Duruşmada ilk olarak Ekrem İmamoğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Evli ve 3 çocuk babası olduğunu söyleyen İmamoğlu, lisans ve yüksek lisans diploması iptal edilmesine rağmen tahsil durumu sorusuna, "yüksek lisans" dedi. İmamoğlu'nun cevabı salonda alkışla karşılandı.




AYLIK GELİRİ 220 BİN TL 


Hakimin, "Sabıkanız var mı?" Sorusuna, "Çok şükür yok" diye cevap veren İmamoğlu aylık gelirinin 220 bin olduğunu söyledi.

ONGUN 350 BİN TL 

Bilindiği gibi gözaltına alınan örgüt üyelerinden Murat Ongun maaşını 350 bin TL olarak açıklamıştı. 

Öte yandan duruşmadan kareler İhlas Haber Ajansı adliye ressamının çizimlerine yansıdı.

İMAMOĞLU BAĞIMSIZ YARGIYI HEDEF ALDI

Hakim duruşma görülmeden önce bir ara karar oluşturulduğunu bu ara kararda Ekrem İmamoğlu'nun SEGBİS ile duruşmaya bağlanması yerine savunma hakkının kısıtlanmaması için duruşma salonunda hazır edilmesi yönünde ara karar kurulduğunu belirtti. Duruşma hakimi ayrıca kamuoyunun davayı yakından takip etmesi nedeniyle duruşmanın Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda görülmesine karar verildiğini aktardı. Kimlik tespitleri ile başlayan duruşmada Ekrem İmamoğlu sahte diploma iddiasıyla yargılandığı davada tahsil durumunun yüksek lisans olduğunu söyledi. İmamoğlu'na kendisi hakkında hazırlanan iddianame okundu ve savunması soruldu.

 


MAHKEMEYE SAYGISIZLIK

İddianame okunduğu esnada Ekrem İmamoğlu "Anlattığınız şeylerin benimle hiçbir alakası yok hala" dedi.

SAHTECİLİK YAPIP BAŞKAN ERDOĞAN'I SUÇLADI

İddianameyi Başkan Erdoğan'ın yazdırdığını iddia ederek skandal bir savunmaya imza atan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı. 

"Tam arkanızda adalet mülkün temelidir diyor. Sizin onu temsil ettiğinizi bilerek savunmamı yapacağım. 35 yıl önce 18 yaşındaki delikanlının bu işleri nasıl yaptığını düşünemiyorum. Bu iddianameyi savcı yazmadı. Bu iddianameyi bir sonraki seçimde onu yeneceğimi bilen kişi yazdırdı. Bu anlamda davanın varlığı bile yüz karasıdır. Şu anda bir darbe sürecinin içerisindeyiz. Hepimizi derinden sarsan bir dönemin içerisindeyiz. Türkiye'de hak hukuk arayanlar tarih boyunca böyle davalar ile muhatap olmuşlardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin yargısının geldiği durumdan hicap duyuyorum. Ona karşı 4 seçim kazandığımı ve 5.'ciyi de kazandığımı gördüğü için bu duruşmanın hazırlandığının farkındayım. Bu duruşma ilginç konusu ile şimdiden tarihe geçmiştir. 9 yılla yargılanıyorum o anlamda isim bulmaya bu davada çok zorlanıyorum. Kendimi savunmakta da zorlanıyorum. Benim arkadaşlarım üniversiten geldiler bir takım. Maç bile yaparız. Tavla oynayacak arkadaşı yok. O yüzden bu işlerle uğraşıyor. Bu davanın konusu saçmalıktır. Davanın senaryosu hileli bir şekilde evrakı almışım, gitmişim yüksek lisansa başvurmuşum, askerlik şubesine sunarak bunu kullanmışım, Yüksek Seçim Kurulu'nda kullandığımın söylendiği kısmı zurnanın zırt dediği yer. Cumhuriyet Başsavcılığı 24 Şubat'ta İstanbul Üniversitesi'ne yazı yazıyor. ‘Acele et hemen karar' ver diyor. Çünkü bahse konu diplomanın kullanılmaya devam edildiği belirtiliyor. Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olarak Yüksek Seçim Kurulu'na başvurur diye başsavcı telaş ediyor. Tarihe utanç belgesi olarak geçmiştir bu iddianameyi yazan kişinin zihniyeti. Ekrem İmamoğlu 18 yaşında bir öğrenci. 18 yaşında bir gencin düşürüldüğü duruma bakar mısınız? Yazıklar olsun. Tümüyle bir saçmalık metni oluşmuş. Bunu yapan, yazdıran aklın gerçekliğe hakaret edercesine neyin izini sürdüğünü, koştuğunu ben çok iyi biliyorum. Benim çok rasyonel bir anlatımım olacak. Ben bu davanın 2 defa mağduruyum. Kazancım, alın terim ile aldığım diplomam yok sayıldı iptal edildi. 5 yıllık emeğim çabam bir çırpıda yok edildi. Gerçekten bunu tekrar hatırlatıyorum diplomamı yok ettiler. 17 yaşımda Kıbrıs'a gittim 23 yaşında İstanbul Üniversitesi'nden diplomamı aldım. Tekrar hatırlıyorum bunu yapan akıl, tapunuzu, şirketinizi, her şeyinizi elinizden alır geçmişinizi bile elinizden alır, tereddüt etmez. Sayın hakimim benim hayatım çok sahici gerçek. O kadar şahidim var ki şükürler olsun."

Ekrem İmamoğlu'nun savunması sürüyor.

YARGILAMA BAŞLADI

Tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 8 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, başka suçtan tutuklu Ekrem İmamoğlu ve avukatları katıldı.

 

 

Duruşmaya, ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu ile çocukları ve babası Hasan İmamoğlu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek, Meryem Gül Çiftci Binici, Gülşah Deniz Atalar, CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Utku Çakırözer, Sibel Suiçmez, Ayça Taşkent, mahkeme kararıyla görevinden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, bazı il ve ilçe belediye başkanları ile çok sayıda izleyici katıldı.

Duruşma, İmamoğlu'nun kimlik tespitiyle başladı.

İmamoğlu, kimlik tespitinde tahsil durumunun "yüksek lisans", aylık ortalama gelirinin ise 250 bin lira olduğunu söyledi.

Duruşma, mahkeme hakiminin iddianamenin özetini okumasıyla devam ediyor.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 18 Eylül 2024'te Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahte olduğu iddiasıyla CİMER'e başvuruda bulunulduğu aktarılıyor.

Aynı iddiaya ilişkin 1 Ekim 2024'te savcılığa şikayet dilekçesi sunulduğu belirtilen iddianamede, söz konusu şikayetin ardından soruşturma başlatıldığı kaydediliyor.

İddianamede İmamoğlu'nun Kıbrıs'ta öğrenim gördüğü ve İstanbul Üniversitesine geçiş yaptığı University College of Northern Cyprus'ın (UCNC) 1990'da Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı belirtiliyor.

YÖK'ün 1988 ve 1992'deki yazılarında, KKTC'de faaliyet gösteren YÖK kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin tanındığının anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak artırıldığı anlatılıyor.

İddianamede, yatay geçiş başvurularında bazı öğrencilerin listeden usulsüz olarak silinerek yine listeye yeni öğrencilerin eklendiği, 3 kişilik kontenjanı bulunan bölüme usulsüz olarak 54 kişinin alındığı kaydediliyor.

 

YÖK KARARLARI GÖRMEZDEN GELİNDİ

Gerek başvuru kabul edilecek yükseköğretim kurumlarıyla ilgili gerekse başvurusu değerlendirilecek öğrencilerle ilgili çok sayıda hileli işlem yapıldığı ifade edilen iddianamede, yükseköğretim kurumları arasında "Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmeliği"nin 2. maddesinde yer alan "Eşdeğer eğitim programları uygulayan yükseköğretim kurumları" maddesinin uygulanmadığı aktarılıyor.

İddianamede, bağlayıcı görüş bildiren YÖK'ün 1988, 1991 ve 1992'deki yazılarında KKTC'de faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin Yükseköğretim Kurulu tarafından tanındığına ilişkin kararın görmezden gelindiği, yine yönetmeliğe aykırı şekilde bulunduğu üniversitede transkriptlerinde başarısız ve alınan kredilerde eksiklerin olduğu, İngilizce İşletme Programı'na yurt dışı yatay geçiş başvuruları kabul edilen öğrencilerin herhangi bir dil seviye tespit sınavı ya da yeterlilik sınavı yapılmadığı ifade ediliyor.

İMAMOĞLU, ÖĞRENCİ KÜTÜK DEFTERİNE DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİSİ OLARAK KAYDEDİLDİ

İstanbul Üniversitesinin, KKTC'deki eğitim kurumlarından sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin YÖK tarafından tanınmakta olduğunu bilmesine rağmen İmamoğlu'na ait öğrenci dosyasının incelenmesinde, gerçekte University College of Northern Cyprus adlı eğitim kurumuna kayıtlı olduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçişi sırasında gerçeğe aykırı şekilde, öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiğinin tespit edildiği aktarılıyor.

İddianamede, yapılan bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun, University College of Northern Cyprus adlı kurumun Yükseköğretim Kurulu nezdinde tanınırlığının bulunmadığını bildikleri halde İmamoğlu'nun denkliği olan bir kurumdan yatay geçiş yapmış gibi gösterildiği ifade ediliyor.




"BELGENİN SAHTE BİÇİMDE DOĞDUĞU AÇIK VE NETTİR"

İmamoğlu tarafından yatay geçiş sürecinde üniversiteye ibraz edilen belgelerin University College of Northern Cyprus'a ait bir tanıtım broşürü ve bir adet transkriptten ibaret olduğu, belgelerin içeriği dikkate alındığında, bu belgelerin Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne ait olmadığının anlaşıldığı anlatılan iddianamede, "İstanbul Üniversitesi tarafından İmamoğlu'nun kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği, bu suretle hukuki öneme sahip beyanları gerçeğe aykırı bir biçimde yansıtarak şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte bir belge meydana getirildiği, yani sahteciliğe uğramış belge hiç olmamış kabul edilmekle birlikte belgenin sahte biçimde doğduğu açık ve nettir." ifadeleri yer alıyor.

İddianamede, İmamoğlu'nun hayat hikayesinin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde eğitim gördüğüne ilişkin bilgi, bulgu bulunmamasına rağmen "https://www.ibb.istanbul/ibb/buyuksehir-belediye-baskani", "ekremimamoglu.com" gibi internet siteleri ile "Kahramanın Yolculuğu" isimli kitapta ve çeşitli yazılı ile görsel basın organlarında, şüphelinin Doğu Akdeniz Üniversitesinden yatay geçiş yaptığı yönünde bilgi ve beyanlara yer verildiği, bu durumun temel nedeninin İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş kaydı sırasında, şüphelinin "Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş" gibi gösterilmiş olmasından kaynaklandığına dikkat çekiliyor.

İmamoğlu'nun gerek yatay geçiş işlemleri sırasında gerekse daha sonraki süreçlerde University College of Northern Cyprus kurumu ile ilgili durumu açıkça bildiği, buna rağmen kamuoyunda farklı bir algı oluşturacak şekilde hareket ettiği, tüm bu hususların ifade sırasında kendisine sorulduğu ancak şüphelinin söz konusu soruları cevapsız bırakarak açıklama yapmaktan kaçındığının anlaşıldığı kaydediliyor.

"RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK" SUÇU ZİNCİRLEME ŞEKİLDE İŞLENDİ

İddianamede, İmamoğlu'nun "resmi belgede sahtecilik" suçuna iştirak ettiği, hileli bir şekilde aldığı evrakı yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi'ne, askerlik hizmeti amacıyla Milli Savunma Bakanlığı'na ve Yüksek Seçim Kurulu'na sunarak kullandığı ve "resmi belgede sahtecilik" suçunu zincirleme şekilde işlediği aktarılıyor.

İmamoğlu'nun "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, ayrıca işlemiş olduğu kasıtlı suç nedeniyle hapis cezasına mahkum edilmesi halinde Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesinde yer alan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi de isteniyor.

Ayrıca iddianamede, İmamoğlu'nun sahte olarak elde ettiği iddia edilen evrakın TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsadere edilmesine karar verilmesi talep ediliyor.

DAVA BUGÜN

CHP'li İBB'deki yolsuzluk çetesinin elebaşı Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve "siyasi yasak" istemiyle bugün Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan Silivri duruşma salonunda hakim karşısına çıkıyor.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de davayı takip etmek için saat 11.00 sıralarında Silivri'ye geldi.