CHP'nin şaibeli kurultay davası 8 Eylül'e ertelendi! TAKVİM kurultay davasını salondan aktardı... Kim, ne dedi? Açıklamalar peş peşe

CHP'nin şaibeli 38. kurultayının iptali için Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Ankara 26'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmedilerek duruşma 8 Eylül'e ertelendi.Takvim.com.tr yılın davasına dair detayları salondan aktardı. Kurultayın iptalini isteyen davacı vekili, "Özgür Özel'i "yetkisiz ve gayrimeşru Genel Başkan" olarak tanımlayıp Özel'in görevden el çektirilmesi, Kılıçdaroğlu'na yetki verilmesi istendi. Peki, duruşma sonrası kim, ne dedi? Ankara'da olmayan Kılıçdaroğlu davayı nerede takip etti? İşte tüm detaylar...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
CHP'nin şaibeli kurultay davası 8 Eylül'e ertelendi! TAKVİM kurultay davasını salondan aktardı... Kim, ne dedi? Açıklamalar peş peşe

Türk siyasi tarihinin en ses getirecek davalarından biri olan CHP'nin şaibeli kurultayına iptal davası bugün Ankara'da görüldü.

Dava neden ertelendi?



DELEGENİN İRADESİ SAKATLANDI
4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. CHP Olağan Kurultayı'nda bavul bavul dolarlar, lüks telefonlar ve oy karşılığı makamlar dağıtıldığı bizzat CHP'liler tarafından itiraf edildi. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kurultay delegeleri kurultay Levent Çelik, Hatip Karaaslan ve Yılmaz Özkanat kurultayın iptali için başvuru yaptı.

CHP'nin 38. Kurultayında delegenin iradesi sakatlandı (Takvim.com.tr)CHP'nin 38. Kurultayında delegenin iradesi sakatlandı (Takvim.com.tr)


BURSA'DA HAKKARİ'YE BİZZAT CHP'LİLER ŞİKAYET ETTİ
Davalar Ankara 42'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dosyada birleştirildi. Bursa'dan Hakkari'ye Bitlis'ten Erzurum'a çok sayıda itirafçının ifadeleri mahkeme tutanaklarında yer aldı.

CHP'nin şaibeli kurultay davası... Açıklanan karar ne anlama geliyor?



"ŞÜPHELİ" İMAMOĞLU, "MAĞDUR" KILIÇDAROĞLU
İddianamede, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a müşteki, yolsuzluktan tutuklanan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na da "şüpheli" sıfatıyla yer verildi.



Takvim.com.tr CHP'nin şaibeli kurultayına iptal davasındaki tüm gelişmeleri dakika dakika aktardı.

CANLI ANLATIM

NEDEN ERTELENDİ?

A Haber muhabiri İlter Yeşiltaş: Normalde bugün bu karar çıkabilirdi ancak ceza davasına bakacağız dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma iddianameye dönüştürüldü ve iddianame de kabul edilmişti.

Ağır cezadaki dosyanın sonucuna göre artık 8 Eylül'de bir karar çıkacağını söyleyebiliriz. Elimizdeki veriler bunu gösteriyor.

DAVAYI AÇANLAR CHP'Lİ ÖZGÜR ÖZEL HALA "KUMPAS" DİYOR

Şaibeli kurultayla oturduğu koltuğu kaybetme endişesi yaşayan Özgür Özel, davayı açanların CHP'li olmasını görmezden gelip skandal sözler sarf etti.

Özel, "Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir. Bugünkü duruşmanın da sonuç odaklı değil; partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır" dedi.

KILIÇDAROĞLU NEREDEN ÇIKTI?

İsmi 'mağdur' olarak dava dosyasında yer alan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu duruşmaya katılmadı.

Kılıçdaroğlu'nun dava sürecini Balıkesir Edremit'ten takip ettiği öğrenildi.

Bilindiği üzere Kılıçdaroğlu, "mutlak butlan"ın çıkması durumunda görevi devralacağını söylemişti.

KILIÇDAROĞLU'NU MİNDERE ÇAĞIRDI

Davanın 8 Eylül'e ertelenmesi sonrası CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partinin genel merkezinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başarır, "Eğer bir büyüğümüz genel başkan olmak istiyorsa, Sayın Özgür Özel gibi delegenin karşısına çıkar; başarılı olursa kazanır" diyerek Kılıçdaroğlu'nu mindere çağırdı.

LÜTFÜ SAVAŞ CEPHESİNDEN İLK AÇIKLAMA

Kurultaya iptal davası açan Lütfü Savaş'ın avukatı Onur Yusuf Üregen, "Yapılan itirazların beklenmesi yönünde bir karar verildi. 8 Eylül'de ne olacak ona bakacağız. Orada karar verilecek gibi duruyor. Tertemiz bir siyasi irade temsil edilmeli. Önce kurumsal olarak bu şaibeden arınması gerekmektedir. CHP'de söylendiği gibi bir şaibe var mı, bu varsa ortaya çıksın. CHP'nin içinde yanlış ya da yanlış kişi var mı, bunlar hukuk yoluyla tespit edilsin. Bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz" ifadelerine yer verdi.

DAVA 8 EYLÜL'E ERTELENDİ

 CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davaya devam edildi.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, CHP'nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı.

Hakim, 4-5 Kasım 2023 tarihi itibarıyla geçerli olan parti tüzüğünün dava dosyasına gönderildiğini bildirerek, davaya feri müdahillik talebinde bulunanların isimlerini okudu. Gelen evrak ve taleplere ilişkin taraf avukatlarına söz verildi.

 

 

 

Avukat Üregen, müdahillik taleplerine itiraz ettiklerini, bu durumun davayı uzatma girişimi olduğunu belirtti.

Söz konusu kurultayın divan başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tarafsız davranmaması nedeniyle kurultayın mutlak butlanla batıl olduğunu öne süren Üregen, bu durumun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde ve 26. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında sabit olduğunu savundu.

İmamoğlu'nun koordinasyonunda adaylardan Özgür Özel'in genel başkanlık seçimini kazanması için çok sayıda failin dahil olduğu birçok suç işlendiğini öne süren Üregen, 12 kişi hakkında dava açıldığını, 9'u milletvekili 100'ü aşkın şüpheli hakkında da soruşturmanın devam ettiğini hatırlattı.

"ÖZEL'İN KAZANACAĞI ALGISI OLUŞTURULARAK DELEGE İRADESİ MANİPÜLE EDİLMİŞTİR"
Kurultaydan önce delegeye rüşvet verildiği ve ayni ya da nakdi menfaat temin edildiğini ileri süren Üregen, şunları söyledi:

"Birçok delegeye ve yakınlarına Özgür Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde kurultay öncesi ve sonrasında hukuka ve kamu yararına aykırı olarak iş verilmiştir. Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde kurultay öncesi ve sonrasında hukuka ve kamu yararına aykırı olarak naylon ihaleler verilmiştir. Özel'i desteklememeleri durumunda Özel'i destekleyen belediye başkanlarının yönettiği belediyelerde çalışanların kendileri ve yakınlarının işten çıkarılacağı yönünde baskı yapılmıştır. Kurultayın Özel tarafından kazanılması durumunda, Özel'i desteklemeyenlerin de kendileri ve yakınlarının işten çıkarılacağı yönünde baskı yapıldığı delilleriyle ortaya konmuştur. Kurultay, divan başkanının hukuka aykırı uygulamalarıyla da sakatlanmıştır.

Bu kapsamda, tüzüğün emrettiği iki seçim arasındaki asgari 3 saatlik süre ihlal edilerek sağlıklı bir delege iradesi oluşması engellenmiştir. Genel başkan adaylarından Kemal Kılıçdaroğlu'na adaylıktan çekilmesi yönünde ayrıntılarını açıkladığımız biçimde organize baskı yapılmış ve çekildiği yönünde yalan bilgi yayılarak delege ve kurultay iradesi sakatlanmıştır. Divan başkanı tarafından oy sayım döküm işlemlerine müdahale edilerek ilk seçimde adaylardan Kılıçdaroğlu lehine verilen 18 oy hukuksuz şekilde iptal edilmiş ve Özel'in kazanacağı algısı oluşturularak delege iradesi manipüle edilmiştir."

CHP 38. olağan kurultayının organize şekilde suç işlenerek anayasal emredici hükümleri, kamu düzenini ve demokrasinin asgari gereklerini ihlal edecek biçimde sakatlandığını belirten Üregen, söz konusu kurultayın mutlak butlanla batıl olduğunu belirtti.

Üregen, "Olağanüstü Kurultay kararı yetkisiz genel başkan tarafından alınmıştır. 38. Olağan Kurultay bakımından bir butlan kararı verilmesi durumunda bu kurultay çağrısı yetkisiz genel başkan tarafından yapıldığından yok hükmünde sayılmalıdır. 6 Nisan 2025 tarihli CHP 21. Olağanüstü Kurultayı'nın yok hükmünde olduğuna karar verilerek kamu düzeninin korunması açısından dava sonuna kadar tedbiren mevcut CHP yönetiminin görevden el çektirilmesine, önceki genel başkan ve karar organlarının göreve çağırılmasına ve davamızın talebimiz gibi kabulüne karar verilmesini talep ederiz." ifadelerini kullandı.

"MAHKEME GÖREVSİZLİK KARARI VERMELİDİR"
Davalı avukatı Çağlar Çağlayan ise dosyaya celse arasında gelen feri müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi.

Çağlayan, "Müdahillik talebinin yargılamayı uzatır bir yönü yoktur. Davacılar vekili divan başkanının tarafsız davranmadığı beyanında bulunmuştur ancak kurultayda divan 9 kişiden oluşur ve kararlar oy çokluğu ile alınır. Divan başkanının kurultayda görevli olmadığı, görevi seçim kurulu hakimine devrettiği ve işlemlerin seçim kurulu hakiminin yürüttüğü ana ilişkin yapılanlar, divan başkanının usulsüz seçim gerçekleştirdiği anlamına gelmez." dedi.

Mahkemenin ceza yargılamasındaki tanıkların ifade vermediğini göz önünde bulundurması gerektiğini savunan Çağlayan, ceza yargılamasının beklenmesi gerektiğini, ceza yargılamasında sanıkların beraat etmesi durumunda yargılamanın işin içinden çıkılamaz ve telafi edilemez bir yere sürükleneceğini savundu.

Adli mahkemelerin, YSK kararında ve Yargıtay içtihatlarında siyasi partilerin kongre seçimlerine inceleme yapmaya yetkili olmadığını savunan Çağlayan, beyanlarına şöyle devam etti:

"Siyasi parti kongreleri iki aşamadan oluşur. Seçime ilişkin tüm itirazlar seçim kuruluna yapılır ve seçim hakimi kesin olarak karar verir. Davada müdahale istenen husus seçim sonuçlarıdır. Adliye mahkemelerinin siyasi parti kongre seçimlerindeki işlem ve sonuçlara ilişkin inceleme yapma görevi bulunmamaktadır. Seçimini yargı denetiminde yapan siyasi parti kongre seçimleri sonuçlarına mahkeme huzurunda itiraz edilmesi, özel kanun olan Siyasi Partiler Kanunu'nun 21. maddesine açıkça aykırıdır. Bu yönüyle mahkeme görevsizlik kararı vermelidir.

Mahkemenin siyasi partilerin kimin tarafından yönetileceğine ilişkin karar verme imkanı bulunmamaktadır. Hakim denetiminde yapılan parti kongrelerinde itiraz süresi kısa tutulmuş ve sonucun bir an önce açıklanması istenmiştir. Seçilmişlerin sürekli mahkeme tehdidi altında görevini yaparken baskı altında kalmalarına neden olur. Mutlak butlan talebi ileri sürülmesi dürüstlük kurallara uygun hareket etmeyi gerektirmektedir. 38. Olağan Kurultayda bir sonuç ortaya çıkmış ve parti buna göre yönetilmiştir. Davacılardan birisi 38. Olağan Kurultayda seçilen yönetimin kararıyla belediye başkan adayı olmuştur. Davacıların sonradan 'ben kurultay gününe ilişkin bazı şeyleri biliyorum' demesi dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz."

Kurultaya ilişkin dava açma süresinin geçtiğini zaman aşımı olduğunu bu yönüyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunan Çağlayan, siyasi partilerin kongrelerinde seçilenler tarafından yönetilmesi gerektiğini bu kişilerin mahkeme yoluyla el çektirilerek partiyi başkasının yönetimine bırakmamanın kanunun ruhuna aykırı olduğunu belirtti.

 

Davalı avukatı Mehmet Can Keysan da davanın reddedilmesi ve müdahillik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etti.

Feri müdahil olarak davaya katılanların avukatları da CHP vekillerinin beyanlarına aynen katıldıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talebinde bulundu.

Söz alan davacı avukatı Üregen ise "Bizim kayyum atanması talebimiz yoktur. Bu dava için ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Delege iradesinin kümülatif şekilde sakatlandığı ortadadır. Ortada bir şaibe meselesi var, bu şaibenin mahkeme huzurunda değerlendirilerek ortaya çıkması. Bu siyasi bir dava değil, hukuki bir davadır." ifadelerini kullandı.

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, müdahillik taleplerini kabul etti.

Mahkeme ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına itirazın sonuçlanmasının beklenmesine karar vererek, duruşmayı 8 Eylül'e erteledi.

ÖZEL GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLSİN, KILIÇDAROĞU'NA YETKİ VERİLSİN

Takvim.com.tr, Ankara'daki kurultay davasındaki gleişmeleri mahkeme salonundan aktarıyor.

Davacı vekili, Ekrem İmamoğlu koordinasyonunda, Özgür Özel’in kazanması için çok sayıda failin içinde yer aldığı çok sayıda suç işlendiğini dile getirdi.

Kurultayda delegelere baskı yapıldığını, Özgür Özel'i desteklemeyenlerin işten çıkarılacağına dair tehditler yapıldığı ifade edildi.

Özgür Özel'e "yetkisiz ve gayrimeşru Genel Başkan" diyen davacı vekili, "6 Nisan 2025 tarihli CHP olağanüstü kurultay kararı yetkisiz Genel Başkan tarafından alınmıştır. Bu davamız kabul edilirse olağanüstü kurultay da yok hükmünde sayılmalıdır" ifadelerini kullandı.

İvedilikle Özgür Özel'in görevden el çektirilmesi, Kılıçdaroğlu'na yetki verilmesi istendi.

TAKVİM ANBEAN SALONDAN AKTARIYOR

İşte TAKVİM farkıyla duruşma salonundan notlar:

PM üyelerinin Feri müdahale taleplerine itiraz ediyoruz, yargılamayı uzatmaya yöneliktir. Sözlü yargılamaya geçilmelidir. Dosya karar vermeye yeterlidir. Kurultay divan başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tarafsız davranmaması sebebiyle mutlak butlanla batıldır.

Kurultayda divan başkanı Ekrem İmamoğlu koordinasyonunda, Özgür Özel’in kazanması için çok sayıda failin içinde yer aldığı çok sayıda suç işlenmiştir.

Kurultayda birçok delegeye nakit para rüşvet verilmiştir. Bu konuda savcılık soruşturması vardır. Asliye Ceza Mahkemesinin Görevsizlik kararı ile bu durum sabittir.

Kurultayda delegelere baskı yapılmıştır. Özgür Özel’i desteklemeyenlerin işten çıkarılacakları söylenmiştir.

Tüzükteki 3 saatlik süreye riayet edilmemiştir. Kılıçdaroğluna adaylıktan çekilmesi yönünde organize baskı yapılmış ve çekildiği yönünde yalan bilgi yayılarak delege ve kurultay iradesi sakatlanmıştır.

Divan Başkanı tarafından oy sayım dökümüne müdahale edilmiştir. Özgür Özel’in kazanacağı algısı oluşturulmuştur.

İradeye fesat karıştırılması durumuna Siyasi Partiler Kanunu M.21/10-11 maddelerinin dışında değerlendirilmeli Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu uygulanmalıdır.

6 Nisan 2025 tarihli CHP olağanüstü kurultay kararı yetkisiz Genel Başkan tarafından alınmıştır. Bu davamız kabul edilirse olağanüstü kurultay da yok hükmünde sayılmalıdır.

Olağanüstü kurultay, kanuna karşı hile yapmak amacıyla yapılmıştır.

Olağanüstü kurultayın yapıldığı salon elverişsizdir. Bu kurultayda Gayrimeşru Genel Başkan kendini kurtarmak için bir mizansen sergilemiştir.

CHP Genel Başkanı Sn. Özgür Özel’in ifade ettiği gibi seçilmeyen bir kişi partiyi yönetemez. İvedilikle Özgür Özel görevden el çektirilmelidir. Karar kesinleşene kadar Kemal Kılıçdaroğlu’na yetki verilmesini talep ederiz.



 

YILIN DAVASI BAŞLADI

CHP'nin 38. Olağan Kuurltayına iptal istemiyle açılan dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başladı.

Duruşma önü mahkeme önündeki kalabalık objektiflere yansıdı. Kurultay davasının müştekisi Lütfü Savaş'ın salona gelmediği görüldü.

KILIÇDAROĞLU ANKARA'DAN AYRILDI

CHP'de duruşma öncesi hareketli saatler yaşanırken, mahkemeden çıkacak duruma göre partinin başına geçme ihtimali bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan ayrıldığı öğrenildi.

A Haber muhabiri İlter Yeşiltaş'ın canlı yayında verdiği kulis bilgisine göre Ankara'dan ayrılan Kılıçdaroğlu'nun nereye gittiği ile ilgili bir bilgi paylaşılmadı.

ÖZEL'DE "MUTLAK" PANİK: 81 İL BAŞKANINI ANKARA'YA ÇAĞIRDI

Özgür Özel'in talimatıyla 81 il başkanı CHP Genel Merkezi'ne çağrıldı. Parti yönetimin "mutlak butlan" çıkması durumunda Genel Merkez'i boşaltmamak için İl Başkanlarını Ankara'da topladı.

Özel, mahkeme kararını tanımayacağını ve koltuğu bırakmayacağını ilan etti.

Ekrem İmamoğlu, Silivri'den Kemal Kılıçdaroğlu'na saydırdı. İmamoğlu, "Utançla hatırlanırsınız, lanetlenirsiniz" dedi.

KILIÇDAROĞLU: MUTLAK BUTLANI KABUL EDERİM

Mutlak butlanın çıkması durumunda, kurultay geçersiz sayılacak ve Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu'nun kurultayda devirdiği Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkanlık koltuğuna oturacak.

Kılıçdaroğlu "Mutlak butlan çıkarsa bunu reddedemem… Davayı açan ben değilim görevi yine kabul ederim. Genel başkan neredeyse genel merkez orasıdır. Maaşları bile ödeyemezler" diyor.

MUTLAK BUTLAN NEDİR, ÇIKARSA NE OLUR?

Mutlak butlan, bir hukuki işlemin, baştan itibaren kanuna aykırı olması nedeniyle geçersiz sayılması durumudur. Bu tür işlemler, hukuk sisteminde hiç yapılmamış sayılır; yani baştan itibaren hükümsüzdür. Bu durum genellikle kamu düzenine aykırılık, ahlaka aykırılık, imkânsız konular veya tarafların ehliyetsizliği gibi nedenlerle ortaya çıkar.

Mahkemeden "mutlak butlan" kararı çıkması durumunda, 2023 kurultayında genel başkanlık koltuğunu Özel'e devreden Kılıçdaroğlu'nun bu kez mahkeme kararıyla partinin başına geçmesi söz konusu olacak.