CHP'li Beykoz Belediyesi'ndeki yolsuzluk davasında tutuksuz yargılama kararı! Alaattin Köseler açıkladı: "Bu dava siyasi değil"
CHP'li Beykoz Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'İhaleye fesat karıştırma' ile 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım' suçlarından görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Davanın 4 Eylül'de görülen 3'üncü gününde mahkeme heyeti, aralarında Alaattin Köseler'in de bulunduğu 13 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Meydanlarda yargıyı hedef alan CHP'li Özel'in aksine yargılamanın siyasi olmadığını ifade eden Köseler, "Belediye 2012 ile 2022 yılları arasında hiç teftiş edilmedi. Ancak 2022 ile 2024 yılları arasında ise teftiş yapıldı. Bu dava siyasi değildir. Bunun altını çiziyorum. Bu davanın şu anki iktidarla da ilgisi yoktur. Bu kadar insan burada, onlarla da ilgisi yoktur.
CHP'li Beykoz Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'İhaleye fesat karıştırma' ile 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım' suçlarından görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Takvim.com.tr davada yaşanan gelişmeleri dakika dakika aktarıyor...
CANLI ANLATIM
BU DAVA SİYASİ DEĞİL
Görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu "ihaleye fesat karıştırma" ile "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" suçlarından 13'ü tutuklu toplam 26 sanığın yargılandığı davada ara karar verildi.
Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra avukatları katıldı.
Köseler'in de aralarında bulunduğu toplam 26 sanık savunmalarını yaptı.
Duruşma savcısı, Alaattin Köseler'in yanı sıra Veli Gümüş, Serdar Karahan, Havva Dindar ve Uğur İnci'nin tutukluluk hallerinin devamını, tutuksuz sanıklardan Yıldız Güneş'in ise tutuklanması talep etti.

Tutukluluğuyla ilgili talep üzerine savunması sorulan Köseler, belediyenin 2012-2022 yılları arasında hiç teftiş edilmediğini ancak 2022-2024 yılları arasında denetim yapıldığını iddia etti.
"BU DAVA SİYASİ DEĞİLDİR"
Mütalaaya karşı savunması sorulan Alaattin Köseler, "Belediye 2012 ile 2022 yılları arasında hiç teftiş edilmedi. Ancak 2022 ile 2024 yılları arasında ise teftiş yapıldı. Bu dava siyasi değildir. Bunun altını çiziyorum. Bu davanın şu anki iktidarla da ilgisi yoktur. Bu kadar insan burada, onlarla da ilgisi yoktur. Fidan Gül konusunda söylediği detaylar taktiksel olarak doğrudur. Beykoz Belediyesine direkt başkan yardımcısı yapamazdım. Yoğurt yiyişini görmem lazımdı, önce müdürlük verdim. Parti içinden 'Başkan yardımcısı olmazsa.' gibi telefonlar geldi. Ben de yapmadım. Yoğurt yiyişini gördüm sonra yaptım." dedi.
Savcı, sanıklardan Metin Ülgey, Fidan Gül, Mustafa Karadağ, Onur Demirci, Yusuf Karaaslan, Mahmut Adalı, Hakan Unutur ve Tamer Çapraz'ın tutuklulukta geçirdikleri süre göz önünde bulundurularak tahliyelerini istedi.
Tanık ve sanık avukatlarının savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, aralarında Alaattin Köseler'in de bulunduğu 13 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.
Heyet, tutuksuz sanık Yıldız Güneş'in tutuklama talebinin reddine hükmetti.
İhalelerin muhasebe evrak ve dokümanlarını Beykoz Belediyesinden istenmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu "ihaleye fesat karıştırma" ile "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" suçlarından 13'ü tutuklu 26 sanığın yargılandığı davanın duruşması, sanık beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan Volkan Unutur, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, belediyeye sözleşme yapılmadan faturası kesilmemiş hiçbir ürünü teslim etmediklerini savundu.
Avukatının "belediyeye ürün tesliminde 10 tonluk malın 3 tonluk araçla nasıl taşındığını" sorması üzerine Unutur, "Ön muhasebede çalışan arkadaş 3 tonluk aracın plakasını belediyeye kaydetmiş. Biz, aracı daha sonra sattık ama belediyeye teslimlerde satılan aracın plakası kullanılmış. Biz de hiç değiştirmemişiz. 10 ton taşıyacak bir aracımız zaten yoktu, ürünleri tedarikçiye taşıtıyorduk." diye konuştu.
Unutur, ürünlere iki farklı fiyat verilmesine ilişkin de "Biri yaş kayısı, diğeri kuru kayısı. O yüzden fiyat farkı çıkıyordu." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanıklardan inşaat firma yetkilisi Yusuf Karaarslan ise tutuksuz sanık Besi Kaya'yı amcasıyla olan ticareti dolayısıyla tanıdığını öne sürdü.
Karaarslan, belediyeye doğrudan temin ihalelerinin hiçbirini kendisinin yapmadığını savunarak, "Kaşem ve imzam kopyalanarak mailler atılmış ve belgeler elle imzalanıp teslim edilmiş. Bu konuda şüphelendiğim bir kişi vardır. O da Besi Kaya'dır. Teklifleri ben vermedim." dedi.
Salonda bulunan tutuksuz sanık Besi Kaya ise Karaarslan'ın bu beyanına itiraz etti.
Mahkeme Başkanı, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
VELİ BEY BELEDİYEYE AKRABALARINI DOLDURDU
Görevden uzaklaştırılan CHP'li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu "ihaleye fesat karıştırma" ile "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" suçlarından 26 sanığın yargılandığı davada, Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül, savunmasında belediyenin fazla çalışanlarla doldurulduğu yönünde tespitlerinin olduğunu, Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş'ün akrabalarını işe aldığını belirlediklerini belirtti.
Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra avukatları katıldı.

Tutuklu sanık Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül savunmasında, 2024'ün Mayıs ayında Alaattin Köseler'in daveti üzerine uzun yıllardır farklı müdürlükler yaptığı Beylikdüzü Belediyesinden ayrılarak Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevine başladığını söyledi.
BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK ATANDIKTAN BİR GÜN SONRA GÖREVDEN ALINDIM
Gül, göreve başladıktan bir gün sonra belediye başkanı tarafından nedenini bilmeden görevine son verildiğini belirterek, savunmasında şunları anlattı:
"Görevden alındıktan sonra 14 Haziran'a kadar atıl durumda bekletildim. Bu süre zarfında görev verilmedi. 14 Haziran'da Sosyal Hizmetler Müdürlüğü verildi. Bu göreve haziran sonu gibi başladım. Temmuz ayında başkan yardımcısı olarak göreve atandım. Ancak hiç bir iştirak ve müdürlük bana bağlanmadı. Sadece benim müdür olarak görev yaptığım Sosyal İşler Müdürlüğü boştaydı. Bu nedenle hem müdürlük hem de başkanlık yaptım. Müdürlüğü aldığımda yaptığım kontrollerde alımlar için ihale yapacak bütçemizin olmadığını gördüm. Bütçe talebinde bulunmak istedim ama başkanın ek bütçe için uygun olmadığını ve benimle görüşmeyeceği söylendi. Bende eylülde belediye meclisine ek bütçe talebinde bulundum. Eylül ayının sonunda İBB Meclisinden onay alınarak ek bütçe bize verildi. Bu süre zarfında müdürlüğe herhangi bir alım yapılmadı. 30 Eylül'de müdürlükten alındım, yerime başka bir kişi müdür olarak atandı."

Başkan yardımcılığı görevine devam ettiğini anlatan Gül, sonrasında bilgi işlem, veterinerlik, sağlık ve dış ilişkiler müdürlükleri gibi 5 müdürlüğün kendisine bağlandığını, görevini de layıkıyla yaptığını savundu.
Gül, başkan yardımcısı olarak göreve başladıktan bir gün sonra görevden alınmasının kariyeri için kötü bir durum olduğunu ve kendisini kötü olarak etkilediğinden bahsederek, diğer sanıklarla bir yakınlığının olmadığını, örgüt kavramı içerisinde de kesinlikle yer almadığını öne sürdü.
"VELİ GÜMÜŞ'ÜN AİLESİNDEN VE AKRABALARINDAN İŞE ALIMLARIN YAPILDIĞINI GÖRDÜK"
Bazı alımların doğrudan, pazarlık usulü ve bazılarının da açık ihale şeklinde yapıldığından bahseden Gül, "Doğrudan alım yapamadık, pazarlık usulü alımlar yapmak zorunda kaldık bütçemiz olmadığı için. Sözü geçen 80-90'a yakın dosya bulunmakta, bu dosyalardan sadece 5'inde imzam bulunmaktadır. Destek Hizmetler ve İşletme Hizmetlerde alınan ürünlerde sorumlu başkan yardımcısı ben değilim." diye konuştu.
Gül, savunmasının devamında "İnsan Kaynakları Müdürlüğü bana bağlandıktan sonra belediye içerisinde belli yerlerin fazla çalışanla doldurulduğu yönünde tespitlerimiz oldu. Veli Gümüş'ün ailesinden ve akrabalarından işe alımların yapıldığını gördük. Kültür Müdürlüğü bünyesinde kurslarda çalışacak kişilerin PDR mezun olması gerekirken Veli Bey, psikolog mezunu kendi akrabasını işe almış. 3 aylık değerlendirme kısmında gerekli desteği ve açıklamayı yapamadığını gördük. Akrabalarının işe alındığını tespit ettikten sonra çıkışlarını yaptığım için Veli Bey'in ayağına basmış oldum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının Veli Gümüş'ün akrabalarının işe alması dışında başka bir usulsüzlüğünü görüp görmediğini sorması üzerine Gül, "hayır" cevabını verdi.
Gül, Alaattin Köseler ile herhangi bir husumetinin bulunmadığını, aralarının mesafeli olmasının sebebinin kendisinin başkan yardımcısı olmasının ardından bir gün sonra görevden alınması olduğunu söyledi.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
ARANIN ARDINDAN DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI
Sanık ifadelerinin ardından duruşmaya 11.40 sıralarında ara verildi.Verilen 10 dakikalık aranın ardından duruşma saat 11.50'de yeniden başladı.
DAVADA 2'İNCİ GÜN
CHP'li Beykoz Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'İhaleye fesat karıştırma' ile 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım' suçlarından görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Sanıkların ikinci kez hakim karşısına çıktığı duruşma saat 10.00 sıralarında başladı.
Duruşma Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.00 sıralarında başladı. Durşmaya görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Salonda taraf avukatları hazır bulundu.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu 26 sanık hakkında 'İhaleye fesat karıştırma', ve 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım' suçlarından yürütülen soruşturma tamamlandı. Köseler'in 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Hileli davranışlarla zincirleme şekilde ihaleye fesat karıştırma', 'Zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık' ve 'Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplam 17 yıl 6 aydan, 67 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer 25 sanık hakkında da çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
'ALACAĞIMIZ 44 MİLYON LİRA'
Duruşmada tutuklu sanıkların ifadesine devam edildi.Tutuklu sanık Uğur İnci, "Mekanik firma sahibiyim. Beykoz Belediyesiyle yaklaşık 11 yıldır çalışıyorum. Çeşitli ihaleler aldım. Aldığım ihaleleri eksiksiz aldım. Uzun yıllardır Belediye'den alacağımız vardı bunun için Belediye Başkanıyla görüşmek istedik belediyeye dahi giremedik. Restoran yangını olunca belediye başkanı biz sorumluymuşuz gibi bizi belediyeye çağırdı. Biz iletişimimizi mail yoluyla sağlıyoruz. Yaptığımız işleri her zaman mail yoluyla iletirdik. Eski dönemden gelen 8 milyonluk alacağımız vardı alacağımızı aldıktan sonra işimizi yapacağımızı söyledim. Yıldız Güneş artık muhatabımızın Duran Bülbül olduğunu söyleyerek, bizi yönlendirdi. 3-4 yıldır emeklerimizin karşılığını alamadık. Duran Bülbül teknik anlamda zor olduklarını, işlerin ilerlemediğini söyledi. Bizi ihalelere çağırdılar biz de eksik dönemden kalan alacağımızı almak için katıldık. Şu anda alacağımız 44 milyon lira. Soruşturma başlamadan önce borç için ihtar çektik noter aracılığıyla. Belediyeden bize yazı gönderildi. Yazıda 'eski döneme ait borçları kabul etmedikleri, kendi dönemlerinde olan 5 milyon civarındaki borçu taksitle ödenecek' olduğunu söylediler. İhalesiz bir iş veya usulsüz bir işlem yapmadım. Elektrikle çalışan işleri yapıyoruz. Mekanik firmasıyız. Firma olarak Beykoz Belediyesi bizim müşterimizden sadece biri. Alacaklarımızla ilgi tek yetkili muhatap olarak Duran Bülbül oluyordu. Veli bey bir gün bana 'Bu kapıdan bir daha giremezsin' dedi. Duran Bülbül ile bunun tartışması yaşandı. Biz derdimizi sadece Duran Bülbül'e anlatabiliyorduk. Veli beyin personel alıp çıkardığı konusunda bir bilgim yok. Biz belli bir süre belediye bize kapı duvar oldu. 44 milyon alacağım var. Neden burada dahi olduğumu bilmiyorum. 11 yıldır Beykoz Belediyesiyle çalışıyorum. 3 belediye başkanıyla çalıştım. Bir başkanla gelmedim. İşimi hakkıyla yapıyorum" dedi.

"HER İHALEDE ŞEFFAF OLDUK"
Tutuksuz Sanık Besi Kaya ise, "İç ve dış ticari şirketin yöneticisiyim. Tek başıma yönetiyorum. Her ihalede şeffaf olduk. İhale kapsamında gerçekleşen satışa ilişkin faturalar eksiksiz şekilde dosyada yer almaktadır. Faliyetlerimiz tamamen ticaridir. Şahsım üzerine atılan iftiraları kabul etmiyorum. Herhangi bir kurumla açık hesapla çalışan mutlaka vardır biz çalışmıyoruz. Bize teklif geliyor, biz numune gönderiyoruz uygunsa sözleşme gönderiyoruz öyle çalışıyoruz" dedi.
'KAMUYU ZARARA UĞRATACAK BİRŞEY YAPMADIM'
Tutuklu sanık Mustafa Karadağ ise, "Kamuyu zarara uğratacak birşey yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. 2017 yılında Ataşehir Belediyesinde çalışmaya başladım. Orada Onur Demirci ile tanıştım. Maddi kaynaklarımdan dolayı Onur ile ortak olduk. Birkaç iş yapıp eylemi öğrendikten sonra kendi şirketimi kurdum. 2024 Eylül ayından sonra Ataşehir Belediyesinden ayrıldım. Birçok belediye dolaştım bu belediyelerden biri ise Beykoz Belediyesidir. Eylül ve Ekim ayında 4 davet aldım. 2 doğrudan temin aldım bir tane de pazarlık usulü oldu. 2 ihaleye katıldım birini kazandım birini kaybettim. Başka bir davet veya teklif gelmedi. Fidan Gül ile kendi makam odasında tanıştık. Beykoz Belediyesi'nde Veli Gümüş'ün 'İş yapalım' teklifi olmadı. Doğrudan teminler mail üzerinden geldi. Ürünler vardı fiyatlandırdım ve gönderdim sözleşme gönderdiler" dedi.
"BİR İHALE ALDIM"
Tutuklu sanık Onur Demirci ise "Benim firmam organizasyon işidir. İş firmamı tanıttıktan sonra ilk işim pazarlık usulüyle gerçekleşti. Birkaç yöneticiyle görüştüm aldığım verilerle belediyeye mail üzerinden pazar araştırmasını attım. Davet geldi, ikinci oturuma kaldığımı bilgisini aldım. İhale bittikten sonra tutanak çıkıyor, bu tutanak komisyon yetkilileri tarafından hazırlanıyor. Sözleşmeyi yaptıktan 10-15 gün sonra ürün tedariği yaptım. Bir ihale aldım. Bir sene gibi bir süre içinde çok şey oluyor o yüzden ihaleyi hatırlamıyorum. Ben birçok belediyeyle çalışıyorum" dedi.