CHP'de "İstanbul" kaosu! Gürsel Tekin "Ben onun ağabeyiyim, hakkım haram olsun" deyip Özgür Özel'e saydırdı: "Bu son uyarım konuşurum"

CHP 'İstanbul' merkezli krizle çalkalanıyor... İl Kongresinin iptali sonrası mahkeme kararıyla göreve başlayan Gürsel Tekin, kendisini yuhalatan Genel Başkan Özgür Özel'e ateş püskürdü. Tekin, "Ben hiçbir yere kaçmayacağım, korkum yok. Özgür Özel'e hakkımı haram ediyorum. Beni kürsüde yuhalattınız ayıptır." ifadelerini kullandı. Gürsel Tekin'in "Benim son uyarın olsun yoksa konuşmak zorunda kalırım" diyerek Genel Merkez'e yaptığı üstü kapalı uyarı ve Özgür Özel için "Ben onun ağabeyiyim" demesi dikkatlerden kaçmadı.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
CHP'de "İstanbul" kaosu! Gürsel Tekin "Ben onun ağabeyiyim, hakkım haram olsun" deyip Özgür Özel'e saydırdı: "Bu son uyarım konuşurum"

CHP'nin hileli İstanbul İl Kongresi'nin iptali sonrası Gürsel Tekin, mahkeme kararıyla il binasına girip göreve başladı.

Bu durum 15 Eylül öncesi CHP'de taşları yerinden oynattı. Genel Merkez, il başkanlığını kapatıp Bahçelievler'e taşıma kararı alsa da Gürsel Tekin, "Binamız Sarıyer'dir. Hukuken üstümüze zimmetlidir" diyerek Özgür Özel'e rest çekti.

Özgür Özel ise dün İl Başkanlığı binası önünde yaptığı konuşmada Gürsel Tekin'i partililere yuhalattı.




GÜRSEL TEKİN'DEN ÖZGÜR ÖZEL'E: "BEN ONUN AĞABEYİYİM"

Bunun üzerine Tekin, eski defterleri açıp Özel'e ateş püskürdü. "Ben onun ağabeyiyim, hakkım haram olsun" deyip "Bu son uyarım yoksa konuşmak zorunda kalırım" ifadelerini kullandı.

Tekin'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Görevimizin başındayız. Onun dışında hiçbir uğraşımız yok, hiçbir maksatımız yok. Benim arkadaşlarım da, ricam özellikle Sayın Genel Başkan da, zaman zaman bir kısım televizyonlarda Aziz Bey'in arkadaşlarının bize saldırılarının hâlâ devam ettiğini görüyorum. Ama bu bizim suskunluğumuz, korkaklığımız da değildir. Bizim suskunluğumuz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğini muhafaza etmektir.

"BENİM SON UYARIM OLSUN YOKSA KONUŞMAK ZORUNDA KALIRIM"

Benim son uyarım olsun; ama "Hayır kardeşim, yani siz de ne biliyorsanız konuşun" derseniz, o zaman ben de konuşmak zorunda kalırım. Onun için son olarak, Sayın Genel Başkanım da ricam, biz hukuksal olarak burada bir görevimiz var. Kısa süre içerisinde görevimizi arkadaşlarımızla yapıp gitmek istiyoruz.

Bizi böyle ekranlarda, şurada, burada yalan ve iftira olmayan şeylerle, çok kıymetli seçmenimizi ve partililerimizi olmamış yalanlarla gaza getirerek bize saldırmaya yönlendirmeyin; umarım ki bu son olur. Dün de Özgür Özel'in bir açıklaması oldu. O geliyor ama biz gittikten sonra geliyor. "Gelince korkup kaçıyorlar" diye bir ifade kullandı. Bu ifadeyi az önce de duymadınız; ama Sayın Özgür Özel'e yakıştıramadım. Ben o değilim. Ben Sayın Özgür Özel'in abisiyim, yol arkadaşıyım. O cümle kendisine hiç yakışmamıştır.



"BİR YERE KAÇMAYACAĞIMI YEDİ DÜVEL BİLİR"

Bir yere de kaçmam; yani kaçmayacağımı bütün yedi düvel bilir. Biz korkularımızı bıraktık, geldik. Diyoruz ki, görevimizi yapacağız. Kusursuz bir ev sahipliği yapmak istedik.

Mutlak butlan kararı çıkarsa beni ilgilendirmiyor. Ankara'da inşallah partimizin lehine bir karar çıksın. Bizim buradaki kararımız, görevimiz, tanımımız bellidir. Biz onunla meşgulüz.

Vallahi bugün, uzun süredir dün de Sayın Genel Başkanımızın MK toplantısı vardı; bu nedenle çokça görüşmelerimizi erteledik. Bugün, eski ilçe başkanlarımız, il yöneticilerimiz, partidaşlarımız, yoldaşlarımız bizi ziyarete gelecek, sohbet edeceğiz, konuşacağız; başka bir şey yok.

Özellikle burada bir iki bize yakın, bir iki televizyonun muhabir arkadaşları… Onlara saygılarım sonsuz. Telefonumu üç gün onlara bırakmak istiyorum; yani telefonuma güvenirim.



Arkadaşlar, bakın ne olursunuz; ben şimdi, Sayın Önder Sav, arkadaşlarım Eşref Erdem, Levent Kök, Aziz eski İzmir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu veya şu anda belediye başkanımız olan Zeydan Karalar beni eleştirirse, bir tek cümle onlara cevap vermem. Ama parti kaçkınlarını televizyonlarınıza çağırıyorsunuz, yapmayın. Ben sizin abinizim, beni bilirsiniz. Bizim kıblemiz dürüstlük, bizim kıblemiz insanlık. Ama buna da son verin; sizden rica ediyorum.

Ben de inşallah davet bekliyorum. Çünkü çokça televizyonların davetlerini öteledim; bir iki televizyon. Çünkü öyle şeyler yaptınız ki, düşünün benim Garip ablam sizi referans kabul edip izliyor… Ağlattınız ablamı ya.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN