Sağlık çalışanları 15 Temmuz gecesi “kurtuluş” ruhuyla destan yazdı!
FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde, sağlık çalışanları sanki cephedeymiş gibi canla başla yaralılara müdahale etti. Haydarpaşa Numune Hastanesi mahşer yerine döndü, hekimler ise adeta savaş cerrahlığı yaptı.
15 Temmuz darbe gecesi, sağlık kahramanları tam bir destan yazdı. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye'de evlerinden hastanelere koşan sağlıkçılar, nöbette olan meslektaşlarına yardıma gitti. Doktoru, hemşiresi, teknisyeni tek yumruk oldu. Ateş hattında, canları pahasına göreve koşan bu kahramanlar, alçak uçuş yapan jetlere rağmen, can kurtarmak için görevdeydi. Acil servislerde ilk müdahaleyi yapan kahraman sağlıkçılar, hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen, yaşadıklarını hiç unutmadı.
MEMİŞOĞLU KOORDİNE ETTİ
Sabah'ta yer alan habere göre, darbe girişimin olduğu tarihte Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteriydi. Çatışmaların yoğun yaşandığı bölgedeki hastaneler, HayFatih Sultan Mehmet, Zeynep Kamil, Üsküdar hastaneleri hep bu bölgedeydi. Yaralıların götürüldüğü hastanelerdeki çalışmaları komuta eden Prof. Dr. Memişoğlu, o geceyi şöyle anlatmıştı: "Kurtuluş Savaşı'ndaki sağlıkçılarımız hangi ruhla çalıştılarsa biz de o gece aynı ruhla çalıştık. Kan gölüne dönmüş acil servisler, parçalanmış bedenlere müdahale eden doktorlarımız, hemşirelerimiz canhıraş bir çaba içindeydi. Ağır silahlara vurulan kahramanları hayata döndürmek için savaş cerrahı gibi çalıştık" demişti.
Takvim arşiv foto
DESTANSI MÜCADELE
15 Temmuz sonrası ilk Tıp Bayramı'nda sağlık çalışanlarının fedakarlıkları belgesel haline getirildi. O dönem İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu "Unutmadık, unutmayacağız" demişti. 9 yıl geçti, ne o gece yaşananlar, ne de yapılan fedakarlıklar unutuldu.
Hainler o akşam 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü kapatarak, silahlarını halkın üzerine doğrultu ve ateşledi. En yakın hastanelerden biri olan Haydarpaşa Numune Hastanesi en çok yaralının getirildiği hastaneydi. O gece Sağlık Bilimleri Üniversitesi Acil Tıp Öğretim Üyesi ve Haydarpaşa Numune Hastanesi Acil Tıp Kliniği'nde görevli olan Uzm. Dr. Mehmet Koşargelir, şimdi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde görevli. Uzm. Dr. Koşargelir, 9 yılın ardından bakın hafızalardan hiç çıkmayan o geceyle ilgili neler söyledi:
"9 koca yıl geçti ama o geceyi hiç unutmadım. Sadece rüyalarımın kabusu değil gözlerim açıkken bile gözlerimin önünden gitmeyen bir kabus."
KOKUSUYLA GÖRÜNTÜSÜYLE HAFIZAMA KAZINDI
Uzm. Dr. Koşargelir, "Jetler o kadar alçaktan uçuyordu ki acil servis titriyordu, ameliyathaneler titriyordu. 10 hemşire vardı görevde bir baktım ki dakikalar içinde 50 kişi olmuşuz. Biz, bir ara hastaneye bomba atıldı zannettik. Tüm sağlık çalışanları birbirimize sarıldık, adeta bir yumak olmuştuk. Yaralılar, hastaneye kamyonlarla, motasikletlerle, otomobillerle ulaştırılıyordu. Her taraf kan gölü olmuştu. Temizlik görevlileri siliyor, yeniden yerler kan gölü oluyordu. Ben 3 kez üzerimi değiştirdim. Unutmak mümkün mü? O gece kokusuyla, görüntüsüyle hafızama kazındı" dedi.
EROL OLÇAK'A KALP MASAJINI BEN YAPTIM
'Hastaneye gelen kahramanları ilk ben karşıladım' diyen Uzm. Dr. Koşargelir, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hastaneye ilk gelen şehidimiz Abullah Tayyip Olçak'tı. Sonra babası Erol Olçak'ı farkettim, kalp masajına başladım ama nafileydi. Şehit olmuştu. Yüzüne bakınca tanıdım onu, dakikalarca kalp masajı yaptım. Ama kurtarılmadı."
