Mutlak butlan nedir, ne anlama geliyor? Mutlak butlan çıkarsa ne olur, hangi durumlarda geçerli sayılır?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) son kurultayı sonrası başlayan “mutlak butlan” tartışması, siyaset ve hukuk çevrelerinde gündemin ilk sıralarına yerleşti. Parti içi muhalefetin gündeme taşıdığı bu kavram, yapılan kurultayın tüzüğe ve hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiği iddialarına dayanıyor. Peki “mutlak butlan” nedir, hangi durumlarda geçerlidir?

Giriş Tarihi:
Mutlak butlan nedir, ne anlama geliyor? Mutlak butlan çıkarsa ne olur, hangi durumlarda geçerli sayılır?

Türk hukuk sisteminde sıkça başvurulan kavramlardan biri olan mutlak butlan, hukuk düzeni tarafından baştan itibaren geçersiz sayılan işlemleri ifade eder. Hukuki bir işlemin, doğduğu andan itibaren hiçbir hüküm ve sonuç doğurmamış sayılması anlamına gelen bu kavram, sadece taraflar arasında değil, toplum düzeni bakımından da büyük önem taşır. Bu nedenle mutlak butlan, özel bir geçersizlik hali olarak kabul edilir.

(Takvim Foto Arşiv)(Takvim Foto Arşiv)

Latince'de "null and void ab initio" şeklinde ifade edilen bu kavram, borçlar hukukundan medeni hukuka, idare hukukundan ticaret hukukuna kadar birçok alanda uygulama alanı bulur.

(Takvim Foto Arşiv)(Takvim Foto Arşiv)

Yasal Zemini: Hangi Kanunlar Mutlak Butlanı Düzenliyor?

Mutlak butlan, çeşitli temel yasalarla güvence altına alınmıştır. En başta 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, bu kavrama ilişkin hükümler içermektedir.

Türk Medeni Kanunu'nun 145. maddesi, evlenmenin mutlak butlanla batıl olduğu durumları sayar. Bunlar arasında, evlilik sırasında mevcut bir evliliğin varlığı, evlenme yasağı bulunan hısımlık ilişkileri ve sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksunluk gibi durumlar yer alır.

Borçlar Kanunu ise özellikle sözleşmeler açısından geçerlilik şartlarını belirler. Kanunun 27. maddesine göre, konusu imkansız olan ya da hukuka ve ahlaka aykırı bir sözleşme baştan itibaren hükümsüz sayılır. Bu durumlar mutlak butlanın en tipik örneklerini oluşturur.

(Takvim Foto Arşiv)(Takvim Foto Arşiv)

Mutlak Butlan ile Nisbi Butlan Karıştırılmamalı

Hukuk terminolojisinde sıklıkla karşılaşılan bir diğer kavram olan nisbi butlan, mutlak butlanla karıştırılmamalıdır. Nisbi butlan, yalnızca belirli kişilerin başvurusu ile hükümden düşen işlemleri ifade eder ve çoğu zaman süreyle sınırlıdır. Oysa mutlak butlanda böyle bir sınırlama söz konusu değildir. Hukuka aykırılığın niteliği, işlemin herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir bir şekilde geçersiz sayılmasını sağlar. Bu da mutlak butlanın kamu düzeniyle doğrudan ilişkili olduğunu gösterir.

(Takvim Foto Arşiv)(Takvim Foto Arşiv)

Hangi Durumlarda Mutlak Butlan Söz Konusudur?

Hukuki işlemin geçerliliğini ortadan kaldıran bazı temel durumlar vardır. Bunlar, işlemin özüyle çelişen ve hukuk düzeni açısından tolere edilemez kabul edilen hallerdir:

Yetki gaspı: Hukuki yetkisi olmayan bir organın işlem yapması halinde işlem mutlak butlanla sakatlanır. Örneğin, yetkisiz bir belediyenin imar planı yapması.

Emredici hukuk kurallarına aykırılık: Anayasaya, kanunlara ya da kamu düzenine açıkça aykırı işlemler geçersizdir. Örneğin, kamu yararına aykırı şekilde yapılan özelleştirme işlemleri.

İrade sakatlığı: Şiddet, tehdit ya da cebir altında yapılan işlemler, tarafların serbest iradesiyle oluşmadığı için yok hükmündedir.

Konusuzluk: Konusu imkansız olan ya da suç teşkil eden işlemler geçerli kabul edilemez. Örneğin, "öldürme karşılığı ödeme" gibi bir sözleşme hukuken yok hükmündedir.

Usul eksikliği: Vazgeçilmesi mümkün olmayan temel usul kurallarının ihlali, işlemi sakatlar. Örneğin, kanunen yazılı yapılması gereken bir sözleşmenin sözlü şekilde düzenlenmesi.

(Takvim Foto Arşiv)(Takvim Foto Arşiv)

Hukuki Sonuçları: Hiç Doğmamış Sayılmak

Mutlak butlanla sakat bir işlem, hukuk dünyasında hiçbir zaman var olmamış kabul edilir. Bu, işlemin geçmişe etkili şekilde ortadan kalktığı anlamına gelir. Mahkemeler, re'sen bu geçersizliği dikkate alır; taraflardan biri ileri sürmese bile hâkim bu durumu göz önünde bulundurmakla yükümlüdür. Ayrıca, üçüncü kişiler de bu geçersizliği her zaman ileri sürebilir.