Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç büyük tehlikeyi Takvim.com.tr'ye açıkladı: Kumar bağımlılığı hepsini geçti!

Yeşilay’ın düzenlediği 6.Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde küresel bir sorun olan dijital bağımlılık konuşuluyor. Kongreye alanlarında uzman yerli ve yabancı birçok isim katılıyor. Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, kongre kapsamında Takvim.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu. Kumar bağımlılığının Türkiye'de diğer bağımlılıkları geride bıraktığını belirten Dinç, bağımlılık konusunda başvuru yapacaklara çağrı yaparak ücretsiz ve gizlilik esasına göre çalıştıklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise sanal kumarla mücadele için eylem planı hazırlandığını açıkladı. Yılmaz, "Finansal hareketleri hem içeride hem uluslararası alanda etkili bir şekilde takip edebilirsek, sanal kumarla daha güçlü mücadele edebiliriz." dedi.

Fatma Gül Fatma Gül
Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç büyük tehlikeyi Takvim.com.tr'ye açıkladı: Kumar bağımlılığı hepsini geçti!

Yeşilay, 13-14 Mayıs'ta büyük bir uyarı niteliği taşıyan zirveye ev sahipliği yapıyor. Uyuşturucu ve alkolle mücadelede ön safta yer alan kurum bu kez, sessizce yayılıp nesilleri tehdit eden bir başka tehlike olan dijital bağımlılığı gündeme getiriyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yeşilay tarafından İstanbul'da düzenlenen ʺ6.Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresiʺ'ne katıldı. Programa katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Yeşilay Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi. (AA)Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yeşilay tarafından İstanbul'da düzenlenen ʺ6.Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresiʺ'ne katıldı. Programa katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Yeşilay Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ve katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi. (AA)

Yeşilay'ın önceki yıllarda gerçekleştirdiği Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nin devamı niteliğinde olan 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'ne dünyanın dört bir yanından araştırmacılar, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları katılım sağlıyor.

Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nden kritik uyarılar!

Kongrede, özellikle çocuk ve gençler arasında hızla yayılan problemli dijital oyun oynama, kumar bağımlılığı, problemli pornografi kullanımı, aşırı sosyal medya kullanımı gibi davranışsal bağımlılık türleri bilimsel veriler ışığında ele alınacak. Kongrede davranışsal bağımlılıklar ilgili yeni riskler ve tehlikeler ile yeni bakış açıları ve deneyimler de masaya yatırılıyor.



Takvim.com.tr olarak kongreyi takip ediyoruz...

CANLI ANLATIM

GÜNLÜK HAYATTA BAĞIMLIĞI TETİKLEYEN ETKENLER NELER?

Z kuşağında uyuşturucu bağımlılığının tamamen kimlik bulmaya çalışmakla başladığını söyleyen Dr. Sabrina Molirano "Uyuşturucu bağımlılığı hakkında özellikle çocuklardan bahsetmek istiyorum. Kendilerini tanımlamak için kişiliklerini belirleme ihtiyacı duyuyorlar ve bu yüzden de madde bağımlılığına ihtiyaç duyabiliyorlar. Şuan Z kuşağı tamamen sanal dünyaya yönelmiş durumda. Gençlerin şunları bilmeleri gerekiyor. Eğer madde kullanırsalar birçok risklerle karşı karşıya kalmak zorunda kalabilirler. Ailelere şu konuda öneride bulunmak istiyorum. Çocuklarımızın para girdilerini ve çıktılarını kontrol etmeliyiz. Nereye harcıyorlar bu çok önemli. Çocuklarımızı önemseyip, konuşmamız gerekiyor" dedi.

İNTERNET NEDEN BAĞIMLILIK YAPAR?

"İnternet bağımlılık yapmaz, internetin bireylerde yarattığı duygusal etkileşim, duygusal ihtiyaçlar bağımlılık yapar" diyen Prof. Dr. Zeliha Traş "Aslında ihtiyacımız olan şey özellikle mutlu olmak kendimizi iyi hissetmek ve bir başarı duygusu yaşamaktır. İnternet bazen bu  hissi verir. Ödül ihtiyacımızı karşıladığımız sürece de internete bağımlı hale geliriz" dedi.

Çocukların yemek yerken dahi bir şeyler izlemek istemesi hakkında da konuşan Traş, "0-2 yaş hatta 0-6 yaş grubundaki bebekler acaba internet ve telefon olmadan, Youtube olmadan bu bebekler nasıl büyüyordu diye düşünmek lazım. Özellikle ailenin bebeklerin empati kurma ihtiyacını gidermesi gerektiğini düşünüyorum. Ebeveynlerin yapması gereken duygusal ihtiyaçları internet yaparsa  bebek bağlanma nesnesi olarak ebeveyni değil bir telefonu seçiyor" ifadelerini kullandı.

"SANAL KUMARA ULAŞIM DAHA KOLAY"

Doç. Dr. Sari Castrén "Burada olmaktan onur duyuyorum. Özellikle bakanımızın konuşmasından çok etkilendim. İnternet bizim için özellikle ulaşılabilirlik anlamında sosyal medya, online kumar bağımlılığı, dijital internet bağımlılığı, oyun bağımlılığı ve pornografi gibi durumlara sebep oluyor. İnternet üzerinden olan kumar bağımlılığı ile gerçek anlamda gidip kumar oynamayı karşılaştırıyorum. İkisinin arasında şöyle bir durum var. Sanal kumar bağımlılığında tamamen ulaşım kolaylığı var. Bir anda 20 web sitesi açarak girebiliyorsunuz. Ayrıca kolaylığının bir diğer durumu da borç. Borçlanarak oynamaya devam edebiliyorsunuz. Ama gerçek kumarhaneler bu konuda daha kısıtlı. Bizim için daha tehlikeli olan sanal kumar" dedi.

SANAL KUMARDA EYLEM PLANI HAZIR

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Davranışsal bağımlılıkla mücadele sadece sağlık ya da psikoloji alanının değil, eğitimden sosyal hizmete, medya politikalarından teknoloji kullanımına kadar birçok kurumun ve disiplinin ortak sorumluluğu haline gelmiştir." dedi.

Yeşilay tarafından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde Bakırköy'deki bir otelde düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'nde konuşan Yılmaz, kongrenin işbirliğini, yenilikçi politika önerilerini ve bilimsel katkıyı daha da güçlendireceğini söyledi.

Yılmaz, bağımlılık olgusunun yalnızca uyuşturucu, sigara gibi maddelere indirgenemeyecek kadar çok boyutlu bir yapıya büründüğünü, artık karşılarında fark edilmesi zor ama etkisi güçlü bir tablo olan davranışsal bağımlılıklar olduğunu vurguladı.

Davranışsal bağımlılığın, sosyal medya, dijital oyunlar, çevrim içi alışveriş, kumar ya da ekran başında geçirilen süre gibi davranışların kişinin kendi kontrolünden çıkması ve istemese bile bu davranışları sürdürmesi olduğunu belirten Yılmaz, "Bağımlılıklar esas itibarıyla insanın özgürlüğünü kısıtlıyor. Kendisi tercih edip yapıyormuş gibi görünse de aslında artık tercih yapamaz konuma insanları sürükleyen bir süreçten bahsediyoruz. Dolayısıyla gerçek anlamda özgürlüğü savunacaksak, bağımlılıklara karşı hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Özgürlük söylemi altında bağımlılıkları teşvik edici bir ortam oluşturmak yerine gerçek anlamda özgürlük için insanların bu bağımlılıklardan kurtarılmasına yönelik hep birlikte işbirliği yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.

Akıllı telefonlar ve tabletler yoluyla sürekli uyaranlara maruz kalındığını belirten Yılmaz, "Kumar, bilgisayar oyunları ve sosyal medyanın kontrolsüz kullanımı gibi alışkanlıklar, özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı sessizce etkisi altına almaktadır." diye konuştu.

Yılmaz, telefonsuz kalma ve gelişmeleri kaçırma korkusu ile internetsiz kalma gibi yeni nesil kaygı bozukluklarının ortaya çıktığını aktararak, bu bağımlılıkların sadece ruh sağlığını değil, aile ilişkilerini, üretkenliği, eğitimi ve sosyal hayatı da doğrudan etkilediğini anlattı.

 

"KURUMLAR ARASI ÇOK DAHA GÜÇLÜ İŞBİRLİKLERİNİN YAPILMASI SON DERECE HAYATİ"
Dünya Sağlık Örgütünün, dünya genelinde kadınların yaklaşık yüzde 5,5'inin, erkeklerin yüzde 11,9'unun kumar nedeni ile zarar gördüğünü ortaya koyduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Oyun oynama bozukluğu, kişisel ve sosyal işlevselliği olumsuz etkileyen bir durum olarak Uluslararası Hastalık Sınıflandırılması'na eklenmiştir. 2022 yılında, Avrupa Parlamentosu, dijital bağımlılıklar için önlemler alınmasını talep eden bir karar kabul etmiştir. Karar, video oyun bağımlılığının bazı oyuncular için bir sorun olduğunu vurgulamış ve Dünya Sağlık Örgütünün oyun bozukluğu tanımını kabul etmiştir. Asya'dan Avrupa'ya birçok ülkede, yeni kuralların geliştirildiğini, yeni düzenlemelerin yapıldığını görüyoruz.

Dünya ülkelerine benzer şekilde ülkemizde de internet kullanımının çocuklara zarar vermesinin önlenmesi ve internet yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisimiz Dijital Mecralar Komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir. Davranışsal bağımlılıkla mücadele, sadece sağlık ya da psikoloji alanının değil, eğitimden sosyal hizmete, medya politikalarından teknoloji kullanımına kadar birçok kurumun ve disiplinin ortak sorumluluğu haline gelmiştir."

İnterdisipliner yaklaşımlar sergilenmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, "Birçok kurum ortaklaşa çalışmadığı sürece etkili politikalar şekillendirmemiz ve hayata geçirmemiz mümkün değil. Daha bütüncül bir bakış açısı, kurumlar arası çok daha güçlü işbirliklerinin yapılması son derece hayati. Kongrede, bu ortak sorumluluğu paylaşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yılmaz, Türkiye olarak bağımlılıkla mücadeleyi sadece sağlık değil, eğitim, toplum ve dijital yaşam boyutlarıyla birlikte ele alan bütüncül bir yaklaşımla sürdürdüklerini, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın da bu alanda herkes için büyük bir destek sunduğunu aktardı.

"AMACIMIZ TEKNOLOJİNİN FAYDALI, BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE KULLANIMINI SAĞLAMAK"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Davranışsal Bağımlılıklar ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın da Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda Milli Eğitim Bakanlığından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına, İçişleri Bakanlığından Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna kadar birçok kurumun işbirliğiyle uygulanmaya devam ettiğini dile getirdi.

Sadece merkezi düzeyde değil, yerel düzeyin de önemini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Yerel düzeyde de illerde valiliklerin başkanlığında, il sağlık müdürlüklerinin koordinasyonunda çalışan Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulları da çok önemli. Yerel eylem planlarıyla bu çalışmalar hayata geçmiş oluyor. Yerel organizasyonların bir diğer önemli noktası şu, mücadele etmeniz gereken bağımlılık türleri farklılaşabilir, her ildeki öncelik aynı olmayabilir. Dolayısıyla bu genel stratejinin yerele de yansıtılması, yerel önceliklerle buluşması son derece kıymetli."

İnsan kaynağı ve uygulama kapasitesinin de güçlendirildiğini aktaran Yılmaz, "Bugün Türkiye genelinde Sağlıklı Hayat Merkezleri bünyesinde görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimciler, teknoloji ve internetin güvenli kullanımı konusunda bireysel danışmanlık hizmeti sunmaktadırlar. Teknolojiye elbette karşı değiliz, amacımız teknolojinin faydalı, bilinçli bir şekilde kullanımını sağlamak. Her konuda olduğu gibi teknoloji konusunda da riskleri görüp, bu riskleri azaltmak. Farkındalık oluşturmak, aileyle birlikte bu mücadeleyi sürdürmek gerçekten çok önemli." şeklinde konuştu.

SANAL KUMARLA İLGİLİ EYLEM PLANI OLUŞTURULDU
Yılmaz, son dönemde sanal kumarın da Türkiye'de daha fazla gündem olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili kurumlarla toplantılar gerçekleştirdiklerini ve bir eylem planı oluşturduklarını dile getirdi.

Birçok ailenin bu bağımlılık nedeniyle yıkılıp zarar gördüğünü belirten Yılmaz, "Bu noktada en önemli unsurlardan birinin finansal hareketler olduğuna inanıyorum. Bunları kontrol edebilirsek, sanal kumarı çok daha etkili kontrol edebiliriz diye inanıyorum. Aksi takdirde bir siteyi kapatıyorsunuz, uluslararası alandan bir başka siteler açılabiliyor. Finansal hareketleri hem içeride hem uluslararası alanda etkili bir şekilde takip edebilirsek, sanal kumarla daha güçlü mücadele edebiliriz." dedi.

Yılmaz, önleyici mekanizmaların da önemine vurgu yaparak, "Riskleri, önceden görüp, ölçüp, riskli alanları, riskli kişileri, riskli bölgeyi tayin edip, belirleyip, bu riskleri nasıl azaltabiliriz diye çalışmak gerçekten çok kıymetli. Eğitim sistemi içinde olan çocuklarımızla ilgili, başka alanlarda kurumsal yapılarla birlikte bizim her şeyden önce riskleri belirlememiz, riskli çocukları belirlememiz ve onları destekleyici daha odaklı programlar hayata geçirmemiz çok etkili olur diye inanıyoruz." diye konuştu.

Özellikle uyuşturucu bağımlılığında, belli bir aşamadan sonra tedavi oranının bütün çabalara rağmen çok düşük olduğunu aktaran Yılmaz, "Riskli çocuklarımıza erken aşamada ulaşırsak, başarı şansının ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz. Teknolojinin kötüye kullanımı değil de yapay zeka başta olmak üzere birçok teknolojiyi risk analizinde kullanabiliriz. Riskli çocuklarımızın tespitinde kullanabiliriz ve bu şekilde çok daha etkili mekanizmalarla bağımlılıkla mücadele edebiliriz diye inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, özellikle bağımlılık alanında sivil toplum kuruluşlarının ve kamunun birlikte çalışması gerektiğine, sivil toplum kuruluşlarının desteğinin önemine vurgu yaptı.

Kongreye, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, Yeşilay Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, alanında uzman konuşmacılar ve davetliler katıldı.

Konuşmasının ardından Dinç, Yılmaz'a, madde kullanımı bozukluğu olan birinin, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) atölyesinde yaptığı çini çalışmasını hediye etti.

EN BÜYÜK TEHLİKE KUMAR!

Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, kongre kapsamıdan Takvim.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu. 

ÜCRETSİZ VE GİZLİLİK ESASINA GÖRE ÇALIŞIYORUZ
Kumar bağımlılığının Türkiye'de diğer bağımlılıkları geride bıraktığını belirten Dinç, bağımlılık konusunda başvuru yapacaklara çağrı yaptı. Dinç, "Her insana 7-24 açığız. 115 numaralı bir telefon hattımız var. 115 aradıklarında direkt psikologlarımız çıkıyor. Bilgi almak istiyorlarsa bilgi veriyor. Yardım almak istiyorlarsa kendilerine en yakın Yeşilay danışmanlık merkezinde en hızlı bir biçimde randevu veriyorlar. Her şehir 105 noktada var. Türkiye'nin hangi noktasında olurlarsa olsunlar bizim psikologlarımız üzerinden ve gizlilik esaslı olarak faydalanabilirler. Bazen insanlar tereddüt ediyorlar param yetecek mi, kayıtlara geçecek mi diye? Rahat olsunlar ücretsiz ve gizlilik esasına göre çalışıyoruz." dedi. 

 

 

 


Bu kongrenin ilkini 2012 yılında yaptıkların ve 6'ıncısını düzenlediklerini ifade eden Dinç, "O dönemde çok konuşulmayan bir konuydu. Teknoloji kullanımının bu kadar ileri boyuta gideceği ve insanlara çok yönlü zarar vereceği fark edilmemişti. Yeşilay bu konuda çok büyük bir basiret örneği gösterdi ve öncülük yaptı 2012 yılında ilk başladık. Süreç içerisinde 5 kere düzenledik altıncısını düzenliyoruz. Dünyada davranışsal bağımlılıklar anlamında uzmanları bir araya getirdiğimiz geleceğe dönük insanlarımızı özellikle çocuk ve gençlerimizi korumak ve kurtarmakla alakalı neler yapabileceğimizi etraflıca tartıştığımız bir zemin oluşturduk. Bilimsel kongrelere çok talep olmaz ama oldukça yoğun talep var. Bin 500'ün üzerinde katılım var ve bu alanın tarafları katılıyor." diyerek dünyada bu konuda öncü olduklarını dile getirdi. 

TÜRKİYE İLK 10'DA DEĞİL
Bağımlılık tüm dünya genelinde tehlikenin büyük olduğunu bildiren Dinç, "Her ne yapılırsa yapılsın her anlamda artıyor. Sadece uyuşturucu, alkol, madde anlamında değil aynı zamanda davranışsal bağımlılık olan kumar, sosyal medya, online oyunlar bağlamında da tehlikeli boyutlara gidiyor. Çok şükür Türkiye hiçbir bağımlılıkta ilk 10'da değil. Bütün kurumlar ve halkımız bu meseleyi ciddi olarak ele alıp sahip çıkarsa ve Yeşilay da görevini yerine getirirse bu dalgayı geriye çevirebiliriz. O noktada da biz herkesi bu konuda etkili hale getirebilmek için Bağımsızlık Seferberliği adı altında bir çalışma başlattık. Türkiye'nin her sokağında yer alacak şekilde çalışmalar organize ediyoruz." şeklinde konuştu. 

KUMAR BAĞIMLILIĞI HEPSİNİ GERİDE BIRAKTI
Türkiye'deki büyük tehlikeye dikkat çeken Dinç, bu yıl itibarıyla kumar bağımlılığını tüm bağımlılık çeşitlerinin önüne geçtiğini belirtti. Dinç "İnsanlar çok ciddi derecede zorlanıyorlar. Bize gelenler tedavi umudu olan insanlar. Bazen bu bağımlılık insanları intihara kadar sürüklüyor ve bizim canımızı yakıyor. Bağımlılığa kaybettiğimiz her bir insan vatan toprağımızdan kaybettiğimiz bir karıştır diye bakıyoruz. O yüzden bu mücadeleye vatanımızı, insanımızı savunmak olarak da bakıyoruz. Bu nedenle de ne kumara ne maddeye kaybedecek hiçbir insanımız yok." dedi. 

SPOR YAPANLARI UYARDI 
Spor için sağlığını tehlikeye atanlara uyarılarda bulunan Dinç, "Steroidin vücuda çok ciddi olumsuz etkisi var. Kullanım bırakıldığında da bağımlılık olarak nitelendirilmese bile bağımlılık benzeri geri çekilmeleri söz konusu oluyor. Tedavi anlamında da çok büyük zorlukları olduğu için bu noktada çocuklarımızı gençlerimiz ciddi anlamda bilinçlendirmemiz ve uyarmamız gerekiyordu. Yeşilay dergimizin Aralık ayındaki sayımızda buna geniş bir kapak yaptık. Burada kalmayacak üst kurulda da bu konuyu konuşuyoruz. Tarım Bakanlığımız bu konuda bir çalışma yaptı, bütün Türkiye tarafından bilinmesi ve uygulanması çok önemli, o noktada da biz elimizden geleni yapacağız." şeklinde konuştu. 


 

RİSK ÇOK YÜKSEK

Yeşilay'ın ev sahipliğinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının işbirliğiyle düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi başladı.

Bakırköy'deki bir otelde gerçekleşen kongrenin açılış konuşmasını yapan Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, bağımlılığın insan hak ve hürriyetleri bağlamında en çok insan onuruna zarar veren problem olduğunu söyledi.

İnsanları korumak ve kurtarmak için Türkiye'nin her yerinde hem önleme hem de rehabilitasyon anlamında bitmez bir enerjiyle tarihi bir sorumluluğu yerine getirdiklerine inandıklarını belirten Dinç, "Çalışma alanlarımız uzun yıllar boyunca kimyasal bağımlılıklar üzerinde gerçekleşmiş ama bugün geldiğimiz noktada kimyasal bağımlılıklardan belki çok daha tehlikeli, çok daha hızlı yayılan, çok daha yıkıcı etkilere sahip izler bırakabilen davranışsal bağımlılıkların da ne kadar etkili olduğunu hem dünyada hem Türkiye'de görebiliyoruz." diye konuştu.

 

Dinç, ilk kez düzenledikleri Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nin açılışını Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığını anımsattı.

Davranışsal bağımlılıklarla alakalı endüstrinin özellikle davranışsal bağımlılık meselesini bireysel haklar çerçevesinden ele aldığını belirten Dinç, şunları kaydetti:

"Bu konudaki toplumsal sorumlulukları göz ardı ederek, toplumsal sorumlulukların üstesinden geçilerek ve sadece bireysel haklar meselesi üzerinden ele alınarak maalesef büyük bir zarara sebep oluyor. Bireysel haklar ne kadar kutsalsa, toplumsal sorumluluk da o kadar kutsal. Toplumsal birlik beraberlik de o kadar önemli ve bireysel hakların asla toplumsal sorumlulukların önüne geçmemesine, bireysel hak adı altında toplumsal sorumluluklarımızın, toplumsal birliğimizin, beraberliğimizin huzurumuzun göz ardı edilmesine izin vermemek zorundayız."

Dinç, davranışsal bağımlılıkların şimdiye kadar daha çok bireye verdiği zarar üzerine çalışmalar yapıldığını ancak artık bunun ötesine geçip toplumsal yapıya zararının üzerinde durulmasının faydalı olacağını aktardı.

Kalıcı, etkili, sürdürülebilir ve bireysel haklar çerçevesi paralelinde geliştirilmiş düzenlemelerin acil bir şekilde toplumda yer almasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Dinç, "Tütün, sigara olarak endüstriyel bir ürün haline getirildiğinde uzun yıllar, doktorlar eliyle pazarlanmıştı. O dönemde bilimsel araştırmalar maalesef güncel gelişmenin gerisinde kalmıştı ve tütünün aslında sağlığa yararlı değil oldukça zararlı olduğu fark edildiğinde maalesef çok geç kalınmış, toplumsal yayılım artmış, toplumsal algı oturmuştu ve geriye dönüş çok çok imkansız hale gelmişti. Bugün bu lüksümüz yok. Davranışsal bağımlılıklarla alakalı bilimsel araştırmaların, sivil toplum savunuculuğunun geriden gelmesine tahammülümüz yok. Çünkü şu anda davranışsal bağımlılığın toplumlarda ne kadar yıkıcı bir zarara sebep olduğuna hep beraber şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"EN BAŞTA KUMARLA ALAKALI ÇOK BÜYÜK BİR SIKINTIMIZ VAR"
Dinç, herkesin etrafında bir şekilde davranışsal bağımlılık riski taşıyan birçok insanın olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla davranışsal bağımlılıklar meselesi kimyasal bağımlılıklar kadar en az tehlikeli, en az zararlı. Bu konunun sadece bireysel haklar çerçevesinde değil, toplumsal sorumluluk anlamında da ele alınması lazım. En başta kumarla alakalı çok büyük bir sıkıntımız var. Türkiye'nin 105 noktasındaki Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimize her yıl başvuruda en birinci sebep olarak madde bağımlılığı ortaya çıkardı. Bu sene kumar bağımlılığı bütün merkezlerimizde madde bağımlılığının önüne geçmiş durumda. Kumar bağımlılığıyla alakalı çok sayıda insanımızın ilişkilerinin nasıl bozulduğunu, işlerini nasıl kaybettiklerini, psikolojik ve fiziksel bütünlüğünün nasıl tehdit altında olduğunu çok yakinen görüyoruz. Çok sayıda canına kıyan, canından vazgeçen insanımız var. Çok sayıda insanımız ilişkisinden, işinden vazgeçiyor. Dolayısıyla bunun tahammül edilebilir, kabul edilebilir bir durum olduğunu asla kabul etmiyoruz ve bununla alakalı mutlaka yakın zamanda düzenlemeler yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz."

Yollarda gördükleri kumar reklamlarının içlerine sinmediğini belirten Dinç, kumar reklamlarının yasaklanması konusunda ve sosyal medya düzenlemesi yapılması noktasında acil önlemlerin alınması, etkili adımların atılması gerektiğini söyledi.

Dinç, yapılan etkili çalışmalardan dolayı da kendilerini çok şanslı hissettiklerini belirterek, "Hem dünyadaki çalışmaları örnek almak noktasında bir pozisyon almamız söz konusu hem de dünyaya örnek çalışmalar üretme noktasında bir öncülüğümüz söz konusu. Bugün bu çalışmanın dünyaya örnek çalışmaları ortaya koyacak bir kongre olmasını diliyorum." dedi.

 

"DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIKLARDA DİĞER BAĞIMLILIKLARA EVRİLME RİSKİ DE ÇOK YÜKSEK"
Yeşilay Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk de davranışsal bağımlılığın diğerlerine göre yeni bir bağımlılık türü olduğu için çok göz ardı edilen bir bağımlılık olduğuna dikkati çekti.

Davranışsal bağımlılıklarla ilgili yeterli bilginin olmadığını belirten Öztürk, "En erken bağımlılık oluşturan tür davranış bağımlılığı. Yani siz 3-4 yaşındaki bir çocuğun elinden cep telefonunu, oyunu alamıyorsunuz. Oyundan, ekrandan uzak tutamıyorsunuz. Özellikle erken dönemden itibaren başlayan bir süreç ve bunun yanında daha da önemlisi diğer bağımlılıklardan uzak kalabilirsiniz ama teknolojiyi kullanmayın deme lüksümüz yok, hepimiz kullanıyoruz. Dolayısıyla bu denge bağlamında çok ciddi bir sorun var. Bunu nasıl ayarlayacağız? İşte bunlar konuşulacak." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Öztürk, bütün bağımlılıkların geçiş gösterdiğini anımsatarak, "Davranışsal bağımlılıklarda diğer bağımlılıklara evrilme riski de çok yüksek. Bugün teknolojiyi, interneti olumsuz kullanmanın getirdiği geniş yelpazede bütün bağımlılık türlerini görebiliriz. O nedenle de davranışsal bağımlılıklar çok kıymetli ve önemli." diye konuştu.

Yeşilay'ın çok kıymetli bir iş yaptığını dile getiren Öztürk, davranışsal bağımlılıkların en azından engellenmesi noktasında kurumların işbirliği içinde çalışmasının çok etkili olduğunu belirtti.

PROGRAMDAN NOTLAR
Alanında uzman birçok ismin gün boyu farklı konu başlıklarıyla konuşma yapacağı kongreye, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül başta olmak üzere birçok davetli katıldı.

Kongre, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı.

Yeşilay'ın tanıtım filminin de izletildiği kongrede, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da birer konuşma yaptı.

Konuşmalarının ardından Dinç, Yılmaz'a, madde kullanımı bozukluğu olan birinin, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) atölyesinde yaptığı çini çalışmasını hediye etti ve ardından tüm protokol üyeleri aile fotoğrafı çektirdi.

6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi, yarın da birçok ismin konuşmacı olarak yer alacağı oturumlarla devam edecek.

KONGREYE KİMLER KATILIYOR?

Yeşilay'ın önceki yıllarda gerçekleştirdiği Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nin devamı niteliğinde olan 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'ne dünyanın dört bir yanından araştırmacılar, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları katılım sağlıyor. 

6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi - 13 Mayıs 2025
09:00 – 09:30
Kayıt

09:30 – 10:00
Açılış Konuşmaları – A Salonu

 

Doç. Dr. Mehmet Dinç (Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı)

Prof. Dr. Mücahit Öztürk

Mahinur Özdemir Göktaş (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı)

Dr. Cevdet Yılmaz (Cumhurbaşkanı Yardımcısı)

10:00 – 11:00
Ana Konuşma I – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mücahit Öztürk

Konuşmacı: Prof. Dr. Marc Potenza

“Davranışsal Bağımlılıklarda Teoriden Müdahaleye Yeni Bakış Açıları”

11:00 – 11:15
Kahve Arası

11:15 – 12:30
Oturum 1 – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Marc Potenza

Konuşmacılar:

Dr. Sabrina Molinaro

“Z Kuşağında Davranışsal Bağımlılıklar...”

Prof. Dr. Hae Kook Lee

Dr. Emmanuel Kuntsche

12:30 – 13:30
Öğle Arası

13:30 – 14:30
Ana Konuşma II – A Salonu

Oturum Başkanı: Dr. Sabrina Molinaro

Konuşmacı: Prof. Dr. David C. Hodgins

“Kumarın Risklerine Yönelik Rehber Geliştirilmesi...”

 

14:30 – 15:00
Kahve Arası

15:00 – 16:15
Oturum 2 – A Salonu

Oturum Başkanı: Dr. Öğr. Üyesi Eren Murat Dinçer

Konuşmacılar: Prof. Dr. Aleksandar Stulhofer, Arş. Gör. Süleyman Agah Demirgül, Dr. Öğr. Üyesi Beata Bőthe (çevrim içi)

Oturum 3 – B Salonu

Oturum Başkanı: Dr. Öğr. Üyesi İlyas Kaya

Konuşmacılar: Prof. Dr. Cüneyt Evren, Dr. Norharlina Bahar, Doç. Dr. Hande Ayraler Taner

16:15 – 16:30
Kahve Arası

16:30 – 17:45
Sözlü Bildiriler – A/B/C Salonları

A Salonu Oturum Başkanı: Prof. Dr. S. Senem Başgül

B Salonu Oturum Başkanı: Hakan Çetin

C Salonu Oturum Başkanı: Dr. Şahin Bayzan

 

6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi - 14 Mayıs 2025
09:30 – 10:15
Oturum 4 – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hakan Coşkunol

Konuşmacılar: Prof. Dr. Attila Szabo, Doç. Dr. Nicole Avena

10:15 – 10:30
Kahve Arası

10:30 – 11:30
Ana Konuşma III – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak

Ana Konuşmacı: Prof. Dr. Hae Kook Lee

11:30 – 11:45
Kahve Arası

11:45 – 12:45
Ana Konuşma IV – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. İhsan Karaman

Ana Konuşmacı: Doç. Dr. Joshua Grubbs

12:45 – 13:45
Öğle Arası

 

13:45 – 15:00
Oturum 5 – A Salonu

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Merih Altıntaş

Konuşmacılar: Dr. Charles Livingstone, Stig Erik Sørheim, Dr. Sari Castrén

15:00 – 15:15
Kahve Arası

15:15 – 16:30
Oturum 6 – A Salonu

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Müge Bozkurt

Konuşmacılar: Dr. Joshua Grubbs, Prof. Dr. Alexandre Kleschik da Silva, Dr. Elisa Benedetti

Oturum 7 – B Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Murat Şentürk

Konuşmacılar: Prof. Dr. Hedyetullah Aydınz, Arş. Gör. Oğuz Gülle, Prof. Dr. Yatan Pal Singh Balhara

16:30 – 16:45
Kahve Arası

16:45 – 18:00
Oturum 8 – A Salonu

Oturum Başkanı: Prof. Dr. M. Tayyib Kadak

Konuşmacılar: Prof. Dr. David C. Hodgins, Prof. Dr. Burcu Akın Sarı, Uzm. Psik. Dilara Demircan

Oturum 9 – B Salonu

Oturum Başkanı: Doç. Dr. Adem Başpınar

Konuşmacılar: Dr. Hüseyin Hayri Nurdoğan, Prof. Dr. Zeliha Traş, Prof. Dr. Aydoğan Aykut Ceyhan

18:00 – 18:10
Kapanış Konuşması